7 Mayıs 2023 Pazar

NEDİR CUMHURİYET?

 




Merhaba Gönül Dostlarım,

Değerli yazarlarımızdan Bige Güven Kızılay' ın   " Hayal Ağacım" adlı kitabından bir alıntıyı sizlerle paylaşıyorum.

95.yılında soralım mı kendimize, “Nedir Cumhuriyet?”

İzninizle bir kadın gözüyle anlatacağım.

Kurtuluş Savaşı’nın kazanıldığı günlere dönüp bir bakalım derim ben.

Kayıtlar o kadar çelişkili ki, Atatürk’ün 30.Ekim. 1923 sabahı, yani Cumhuriyet’i ilan ettiğinin ertesi günü İnönü’ye yazdığı şu meşhur mektubu referans alıyorum.
Gelin içinden bazı notlara bir göz atalım , bizzat Ata’mızın kaleminden :

“Doktor sayımız 337, sağlık memuru 434, ebe sayısı 136.
Pek az şehirde eczane var. Salgın hastalıklar insanlarımızı kırıyor.
Nüfusumuzun yarısı hasta.
Bebek ölüm oranı %60’ı geçiyor.
Motor, makine yok.
Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz.
Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var.
Yunanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor.
İktisadi hayatımız da, eğitim durumumuz da içler acısı. İktisatçımız da çok az.
Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz.
Halkın eğitimi hiç çözülmemiş. “

Mektubun sonunu finale saklıyorum.

Gelin şimdi de Cumhuriyet sonrası bir takım kayıtlara göz atalım.

Kurtuluş savaşında sırtında mermi taşıyan o çilekeş kadınlar ve o kadınların kızları bakın ne olmuşlar.

Buyrunuz efendim, Türkiye’nin ilk’leri :

Süreyya Ağaoğlu / İlk kadın avukat
Sabiha Gökçen / İlk kadın pilot
Safiye Ali / İlk kadın doktor
Sabire Aydemir / İlk kadın veteriner
Jale İnan / İlk kadın arkeolog
Semiha Es / İlk kadın savaş muhabiri
Mualla Eyüpoğlu / İlk kadın mimar
Nesrin Olgun / Manş denizini geçen ilk Türk yüzücü
Gül Esin / İlk kadın Muhtar
Neriman Altındağ Tüfekçi / Radyodaki ilk kadın THM sanatçısı
Afife Jale / İlk kadın ve müslüman oyuncu
Prof.Dr. Remziye Hisar / İlk kadın kimyacı-Madam Curie’ nin öğrencisi
Betül Diker / İlk kadın Polis memuru ve okçu
Tülin Tepedeldiren / İlk kadın komando
Nüzhet Gökdoğan / İlk kadın astronom
Filiz Dinçmen / İlk kadın Büyükelçi
Lale Aytaman / İlk kadın Vali
Benal Arıman / İlk kadın milletvekili
Ülkü Sema Toksöz / İlk kadın askeri doktor
Türkan Akyol / İlk kadın Bakan
Lale Orta / İlk kadın futbol hakemi
Nermin Abadan Unat / İlk kadın siyaset bilimci
Samiye Cahid Morkaya / 1932’de araba yarış 1.si.

Takdir edersiniz ki, iki sayfalık yazıya sığdıramayacağım kadar çok tarihe adını altın harflerle yazdırmış kadınımız var. Hepsi tazecik Cumhuriyet’in kısıtlı ve fedakar kazanımlarıyla yola çıkmışlar. Ben sadece ufacık bir kısmını ilham verebilmek amacıyla yazdım.

Cumhuriyet nedir derseniz, şu müthiş listenin, sırtımı dayadığım yıkılmaz bir koca çınar gibi arkamda durması,
ve onun verdiği cesaretle her şeyin mümkün olacağına koruduğum inancımdır derim.
Kelimenin tam anlamıyla “açık alınla” çıktığımız o yol , bu ilham kaynaklarının benim için tuttuğu fenerle aydınlandı derim.
İstiklal marşını söylerken hala tüylerim ürperir, gözlerim dolar derim. Çünkü o marş, bir imkansızın mucizeye dönüştüğünü simgeler.
Ve hep dua ederim, o dizelerin yazarı Mehmet Akif Ersoy gibi; “Allah bu memleketi ikinci bir İstiklal Marşı yazmak zorunda bırakmasın” diye...

Çünkü Cumhuriyet, akılla mantıkla, rakamla açıklanamayacak, ancak inançla, vatan sevgisinin verdiği güçle gerçekleşebilecek bir mucizedir.

Ve hepimiz o mucizenin birer parçasıyız.
Herşeye rağmen. Hala.
Bunu elimizden alabilecek hiç bir güç yok.

Gelelim mektubun sonuna . Lütfen mümkünse sesli okuyunuz :

“ Cumhuriyet’in insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz.
Hedefimiz milli iktisat. Bağımsızlığın sürekli olması için iktisadi bağımsızlık, temel ilkemiz olmalı.
Yılmamak,
ucuz, geçici çarelerle yetinmemek,
halkı kurtarmak için sorunları çözmek,
kalkınmak, ilerlemek,
milli egemenliğe dayalı, uygar ve özgür bir toplum oluşturmak,
yüzyılımızın düzeyine yetişmek, kısacası çağdaşlaşmak,
bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.

Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik.
Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız.
Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız.
Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız.
Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal bir görev bu.
Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim.
Allah yardımcımız olsun!”

Şimdi soruyorum :

“Kaderin "bizim" kuşağımıza yüklediği kutsal görev nedir?”

Yoksul ve tamamen yıkık bir memleketi teslim aldığında bile kendine ulvi hedefler belirleyen bir liderin evlatları isek,
bu yıl, elimize bayrağımızı alıp kutlamamızı yaparken bu soruya cevap bulalım bence.

Asıl kutlama budur.

Cumhuriyet Bayramı’mız daim olsun.
Bige Güven Kızılay

29 Ekim.2018

Bige Güven Kızılay





 the Year    Gerçek Dostlar    ⚠️   



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder