31 Aralık 2021 Cuma

HOŞ GELDİN 2022



















Merhaba Gönül Dostlarım,

"Başta " Gerçek Dostlar " Ailesi olmak üzere  tüm dünya insanlarının 2022 yılının sağlık, mutluluk ve başarı dolu  geçmesini ve yeni yılda hastalıkların, savaşların olmadığı, çocukların ve kadınların özgürce yaşadığı bir dünya olması dileklerimle..."

İbrahim Birol


.YIL        Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                            31 Aralık 2021 Antalya-Türkiye

27 Aralık 2021 Pazartesi

BİR ŞARKI BİR HİKAYE

 





Merhaba Gönül Dostlarım,

"Türk sanat müziğinin duayen bir ismini daha kaybetmenin derin üzüntüsüyle Devlet Sanatçımız Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca' ya Allah'tan rahmet; ailesine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun."

Evveli gün Alaeddin Yavaşça vefat etti. Süleyman Seyfi hocaya göre üç üstadın sonuncusuymus. İlkin, Bekir Sıtkı Sezgin sonra Kani Karaca ve Yavaşça. Şarkılarını dinlerken aşağıdaki hikayeyi okudum. Sözler Çamlıbel'e aitmiş.

Alaeddin Yavaşça 1985 1990 yılları arasında Haseki hastanesi başhekimliği yapmış.
BİR ŞARKI BİR HİKAYE...
Faruk Nafiz Çamlıbel iki çocuğunun annesi Azize Hanım hastalanınca, tanıdığı olan kadın doğum doktoru Alaaddin Yavaşça’ya danışır. Yavaşça, Şair ile eşini kendisinden daha tecrübeli olan hocasına götürür ve o doktor kanser teşhisini koyar. Alaaddin Yavaşça’nın dilinden olay şöyledir :
“-Faruk Nafiz Çamlıbel`i bilirsiniz. Gelmiş geçmiş şairlerin en büyüklerinden biridir Çamlıbel. Çok iyi, sevdiğim bir dostumdu o benim. Yaşı elbette benden ileriydi ama saygı dolu bir ahbaplık vardı aramızda.
Bir gün muayenehaneme geldi. O zamanların çok meşhur ve yanına varmayı bırakın, randevu almak için bile ter dökülen bir genel cerrah hocamız vardı. Eşinin rahatsız olduğunu söyledi. O cerrah hocamıza göstermemiz için yardım talep etti. Hocayı iyi tanıyordum. Aradım, söyledim yanına çağırdı bizi. Hanımefendiyi muayene etti. Sonra beni yanına çağırdı ve teşhisini söyledi:
“Alâeddin kardeşim, durum fena. Göğüsten başlamış tüm koltuk altını sarmış kanser. Mutlaka vücudun başka yerlerinde de metastaz yapmıştır. Bu hastayı hiçbir şekilde ameliyat etmek istemem. Hekim olarak yapacağımız ilaçlar verip ömrünün son demlerini mümkün olduğunca ağrısız geçirmesini sağlamaktan ibarettir.”
Ben yıkıldım duyunca. Nasıl söyleyeceğim ki bunu Faruk Nafiz Bey`e. Eşinin üzerine titreyen, ona delice sevdalı bir adam. Kırılgan, duygulu, şair bir adam. Nasıl derim, nasıl söylerim? Ben o dev şairin koluna girip; “Gel biraz yürüyelim üstat` dedim. Bin dereden bin su getirir gibi anlatabildim acı tabloyu ona. Hiçbir şey söylemedi. Çıt bile çıkarmadı gitti.
Yıkıldı ama bir süre sonra hanımefendi vefat edince geldi esas yıkımı... Haftalar sonra yine geldi bana. Omuzları, avurtları çökmüş, gözleri kan çanağı bir halde.. Cebinden katlanmış bir kâğıt çıkartıp açtı, uzattı. “Bunu yazdım. Bestelersen sevinirim” dedi ve yine çıktı gitti”
‘Artık Bu Solan Bahçede Bülbüllere Yer Yok.
Bir Yer ki Sevenler, Sevilenlerden Eser Yok.
Bezminde Kadeh Kırdığımız Sevgililer Yok.
Bir Yer ki Sevenler, Sevilenlerden Eser Yok.
Makam : Hicaz / Usûl: Düyek Güftekâr: Fâruk Nâfiz Çamlıbel Bestekâr: Alâeddin Yavaşça.
Anısına saygıyla.Gülen yüzler solmasın..


https://youtu.be/HzvEO-sSlIg
https://youtu.be/hQQw1xZu-V4?si=Pg5IJQmQHybbi2SG


.YIL        Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/                             27 Aralık 2021 Antalya-Türkiye

MUTLULUK KAVANOZU

Bir iç mekan görseli olabilir

 




















Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugün sizlerle  yazılarını çok yakından takip ettiğim değerli yazarlarımızdan Bige Güven Kızılay' ın "Mutluluk Kavanozu " başlıklı bir yazısını paylaşmak istiyorum,

Şu "Mutluluk Kavanozu" olayını biraz açayım.
Herhangi bir kavanozu alıp bir güzel süslüyorsunuz efendim. Benim ilk yaptığım buydu, önceden içinde bezelye vardı:) Renkli stickerlar, yılbaşı kokinaları olabilir mesela, veya sayı sekanslarına ilgi duyuyorsanız, onları da yazabilirsiniz üstüne. Bolluk, bereket, sağlık, hepsi için sayı sekansları var... İçine rengarenk kağıtları kesip katlayıp koydum ben. Ne kadar çok kağıt olursa o kadar mutlu olacağım diye, hepsi niyet neticede...
Şimdi diyebilirsiniz ki, ey Bige hanım, ülkenin şu gündeminde ne mutluluk bulup da yazacağız? Hah, amaç da bu zaten!
Dedem derdi ki, " Yavrum, mutluluk da, keder de anlardan oluşur. Sen hangisini biriktirmeyi seçersen hayatın o olur"
Dolayısıyla burada amaç, anları biriktirmek ve onlara şükretmek.
Ben bu kavanozu ilk yaptığımda kızım 8 yaşındaymış. Ona da bir kavanoz vermiştim. Bakın neler yazmış:
"Babamla balkonda keyif yaptık, dut yedik"
"Hayatımda ilk defa civciv sevdim"
"Annem bu gece koynumda yattı"
"Sardunyamız açmış "
"Okulda kitap kurdu rozeti aldım"
"Anneannem bana moh moh çorba yapmış"
"Nuriye teyzemle evcilik oynadık"
Yıl biterken okuduğumda burnumun direği sızlamıştı.
"An"ları biriktirirken 8 yaşında bir çocuğun gözünden bakabilmek lazım.
Hem de biliyor musunuz, sonunda o rengarenk kağıtları yayıp da okuyunca, asıl sizi mutlu eden şeyleri anlıyorsunuz. Hayatta yüzünüz daha çok gülsün istiyorsanız onlara ağırlık vermeyi öğreniyorsunuz.
Dahası... Hani derler ya eline çekiç alan çakacak çivi arar diye...
Orada bir yerde bir Mutluluk Kavanozunuz varsa, ona yazacak olay arıyorsunuz. Odağınız değişiyor yani.
Günümüzün akla ziyan dünyasında akıl sağlığımızı korumanın yolu buysa neden olmasın?
Şükredecek şeyler illa da büyük ve görkemli olmak zorunda değil ki...
Bir moh moh çorba, bir tomurcuklanmış sardunya, bir civciv yetiyor aslında mutluyum demeye...

Bige Güven Kızılay
24.12.2021

Günün Sözü: "Orada bir yerde bir Mutluluk Kavanozunuz varsa, ona yazacak olaylar aramayı sürdürmeye devam edelim.. "

.YIL        Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                            27 Aralık 2021 Antalya-Türkiye





22 Aralık 2021 Çarşamba

MARRY CHRISTMAS / FROHE WEIHNACHTEN



















Merhaba Gönül Dostlarım,

Yılbaşı ile Noel arasındaki fark ne? Yılbaşı ağacı neden süslenir ?

Noel günü ile yılbaşı gününün aynı olduğu sanılması nedeniyle her sene tartışmalara neden olan durum yeni yıl yaklaştıkça bir kez daha  ortaya çıkıyor.

Geçmişte büyük coşkuya sahne olan ancak son yıllarda sönük geçen yeni yıl kutlamaları her sene tartışma konusu olmaya devam ediyor. Yurt dışında Aralık ayının son haftasında kutlanmaya başlanan Noel’in ülkemizdeki yıl başındaki kutlama ile karıştırılması bu tartışmaların ana etkeni olarak öne çıkıyor.

YILBAŞI VE NOEL FARKI           

  Yılbaşı kutlamaları yeni gelen yılı karşılamak amacıyla yapılır. Ancak günümüzde yılbaşı kutlamaları ile Noel Bayramı karıştırılmakta. Noel, Hristiyanlık inancında Hz. İsa'nın doğumunu kutlamak amacı olan bir bayramdır. Noel arifesi 24 Aralık'tır ve 25 Aralık'ta başlayan bayram hafta boyunca devam eder. İngilizcede Noel anlamına gelen Christmas' ta kullanılmaktadır. Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kutlarlar. Ancak genel olarak miladi takvime göre 25 Aralık Noel olarak kutlanır. Noel dini bir bayram özelliği taşımasına rağmen ‘yılbaşı' böyle bir özellik taşımamakta. Yılbaşı Türkiye dahil çoğu ülkenin kabul ettiği miladi takvimin son gününden ilk gününe geçiş gecesidir. 1 Ocak bu takvime göre yılın ilk günüdür. Hicri Takvime göre ise yılbaşı Muharrem ayının 1′inde gerçekleşir. Hicri Takvim bir Ay takvimi olduğundan 354 güne denk gelir, dolayısıyla Miladi takvime göre yılbaşı her yıl 11 gün önce gerçekleşir.


YILBAŞI AĞACI NEDEN SÜSLENİR?      
Noel ağaçları Pagan geleneklerinden gelen bir ritüeldir. Günümüzdeki Noel ağacının Almanya'nın batısından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ortaçağda Adem ve Havva'yı canlandıran bir oyunun ana dekoru, cennet bahçesini temsil eden ve üzerinde elmaların bulunduğu bir çam ağacıydı. Adem ve Havva yortusunda (24 Aralık günü) Almanlar evlerine böyle bir cennet ağacı dikerler, üzerine Komünyon' daki kutsanmış ekmeği simgeleyen ince, hamursuz ekmek parçaları asarlardı; bunların yerini daha sonra değişik biçimlerdeki çörekler aldı. Noel mevsiminde ağaçla aynı odada Noel piramidi de bulunurdu. 16. yüzyılda Noel piramidi ve cennet ağacı birleşerek Noel ağacını oluşturdu.                             
NOEL BABA KİMDİR?                                                    
 Noel Baba, Noel arifesini Noel'e bağlayan gece evlere gizlice girerek çocuklara hediye bıraktığına inanılan efsanevi bir kişidir. Günümüzde kır saçlı, uzun kır sakallı, koca göbekli, sevimli birisi olarak resmedilir. Noel Baba efsanesinin Piskopos Nikola'yı konu alan Hollanda efsanesi Sinterklaas' a dayandığı kabul edilir. Noel Baba'nın hediye getirmesi geleneği ise İskandinav Mitolojisi' ndeki tanrı Odine dayanır.

sozcu.com.tr

https://youtu.be/jbgTTvJBLEE
https://youtu.be/6zu1L1UW-0c

" Değerli Gönül Dostlarım !, ' Gerçek Dostlar' Blog sayfalarımızı yakından takip eden  yabancı ülkelerde yaşayan  tüm Hristiyan dostlarımızın en önemli bayramlarından biri olan  ve Noel anlamına gelen Christmas bayramlarını en iyi dileklerimizle kutluyoruz.   
Kendin Noel’i kutlamıyor olsan dahi yılın herhangi diğer bir zamanında yapacağın gibi iyi dileklerini paylaşmak nazikçe bir davranış olacaktır. Bu bayramda etrafına sevgi ve neşe saçmana yardımcı olacaktır. 
MARRY CHRISTMAS / FROHE WEIHNACHTEN "  İYİ NOELLER.
 Esen kalın." İbrahim Birol

.YIL        Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/                             22 Aralık 2021 Antalya-Türkiye



17 Aralık 2021 Cuma

ŞEB- İ ARUS 748. VUSLAT YIL DÖNÜMÜ

 

şebi arus ile ilgili görsel sonucu
şebi arus ile ilgili görsel sonucu
şebi arus ile ilgili görsel sonucu
şebi arus ile ilgili görsel sonucu





      748. yıl dönümünde anılıyor




        Şeb-i Arus, Türkçe: Düğün Gecesi, Mevlevilikte Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü gecedir. Mevlana Celaleddin Rumi, bu geceyi Rabb' ine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü Düğün Gecesi olarak adlandırır.

Şeb-i Arus, Türkçe: Düğün Gecesi, (Farsça şeb: gece, Arapça arus: düğün), Mevlevilikte Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin öldüğü gecedir. Mevlana Celaleddin Rumi, bu geceyi Rabb’ ine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü Düğün Gecesi olarak adlandırır. Rumi’nin ölüm yıl dönümlerinde 17 Aralık tarihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında “Şeb-i Arus” olarak da anılmaktadır.

Konya’da her yıl geleneksel olarak düzenlenen Mevlana’nın ölüm günü.  

Konya'ya gidip te sema gösterisi izlemeden o büyülü atmosferi soluyup etkilenmeden dönmek olmaz dedik ve her pazar günü İrfan Medeniyetleri Merkezinde ücretsiz yapılan sema gösterisine gittik. Neyin sesini duyduğumuz andan itibaren sanki büyülenmiş gibi hissediyorsunuz. Hele semazenler dönmeye başladıklarında... Hadi izleyin ve Konya'ya giderseniz de bu gösteriyi kaçırmayın.

https://youtu.be/RfSz0kxEE0M

https://youtu.be/i-lE0JFNG2M

https://youtu.be/YWl1HUnR4BE



Günün Sözü: " Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol, Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, Tevazu ve alçakgönüllükte toprak gibi ol."  HZ. Mevlana


.YIL       
Gerçek Dostlar   

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                       17  Aralık 2021 Antalya-Türkiye