Merhaba Değerli Dostlar,
"Unutulmayanlar" adı altında yayınladığım yazı dizimin bugünkü konuğu Türk Sanat Müziği Güneşimiz Zeki Müren' i ölümünün yirminci yılında sonsuz sevgi, saygı ve Rahmetle anıyoruz.
7'den 70'e, genci yaşlısı, aşığı dertlisi hemen hemen her kesime hitap eden eserleriyle, pikapların, müzik çalarların, hatta akıllı telefonların hoparlörlerinde sesinin tüm duruluğuyla güzel tınılara imkan tanıyan Zeki Müren, bugün ölümünün 20. yılında anılıyor.
06 Aralık 1931 tarihinde Bursa'da dünyaya gelen Zeki Müren, doğduğu şehirde başladığı orta öğrenimini İstanbul Boğaziçi Lisesi'nde noktaladı. İstanbul'da eğitim hayatına devam ederek Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun olan Müren , desen çalışmalarını öğrencilik yılları itibar- iyle pek çok kez sergilemiştir.
Zeki Müren, tamburi İzzet Gerçeker' den aldığı solfej ve usul dersleriyle hayatına çok farklı bir yön verecek o adımı atmıştır. O artık öğrendiği bilgilerle Türk Sanat Müziği'nin en değerli sesi olma yolculuğuna çıkmıştır. 1949 yılında, henüz 18 yaşındayken gönül verdiği musiki dersleri, Boğaziçi Lisesi yıllarında sanata gönül vermiş Agopos Efendi ile udi kirkor eğitimi ile devam etmiştir. Bu eğitimlerin bir sonraki ayağı ise fasıl musikisinin piri Şerif İçli ile devam etmiştir. Bu eğitimler Müren'in repertuvarına birçok eser kazanmıştır.
İSTANBUL RADYOSU VE İLK KONSER
1950 yılında İstanbul Radyosu'nun açmış olduğu sınava giren Zeki Müren, radyonun canlı yayınlarından birisine katılmış ve orada ilk konserini vermiştir. Bu konser geniş kitleler tarafından beğenilince, radyo programlarındaki bu konserler 15 yıl boyunca sürmüştür.
İstanbul Radyosu konserlerinin ardından kendisini plak çıkarma çalışmalarına adayan Müren, 600 civarında plak, kaset doldurmuştur. Plakta yer alan ilk şarkısı ise Şükrü Tunar'ın eseri olan "Bir Muhabbet Kuşu" dur. 1955'te çıkarmış olduğu "Manolyam" isimli eseriyle Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazanmıştır. Zeki Müren Türkiye'nin en çok konser veren ses sanatçısı olmuştur.
İKİ YÜZ CİVARINDA ESER BESTELEDİ
Bir yılda yüz civarı konser verdiği dönemler olan Müren, iki yüz civarında eser bestelemiştir.
On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir demet yasemen" (nihavend), "Gözlerinin içine başka hayal girmesin" (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır.
Zeki Müren 1954'te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955'te de Arena Tiyatrosu' nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca 'Bıldırcın Yağmuru' isimli bir şiir kitabı da vardır.
RAHATSIZLIĞI YÜZÜNDEN MUSİKİDEN UZAKLAŞTI
Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980'den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum'daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı.
Son yıllarını Bodrum'daki evinde geçiren ve TRT İzmir Televizyonu'nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu 24 Eylül 1996 Çarşamba günü vefat eden Türk Sanat müziği güneşi Zeki Müren, ölümünün 20'nci yılında anılacak.
Zeki Müren'in mezarı, doğum yeri olan Bursa'da, Emir Sultan Mezarlığındadır.
Alıntı : haberturk.com
Önce Kendinizi Sevin ve sonra da Sevdiklerinizin değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder