31 Ocak 2022 Pazartesi

YARIM KALAN YILLAR,

 





Merhaba Gönül Dostlarım,

“Kırk yıldır evliydiler. Evlendiklerinden beri Samatya' da, çok eski bir evin çatı katında oturuyorlardı.
Bir zamanlar üçer beşer çıktıkları merdivenleri şimdi arada bir dinlenerek çıkabiliyorlardı.
Dile kolay, bu evde üç çocuk yetiştirmiş, onları evlendirmiş ve en sonunda da yapayalnız kalmışlardı.
Ayda yılda bir, çocuklar ziyaretlerine gelirse, dünyalar onların oluyordu.
Odanın içinde koşturan torun gülüşleri,
demlenen çayın kokusu,
annenin meşhur cevizli keki,
kolonya, şeker, sohbet, anılar,
birkaç saatliğine de olsa, evin köşesine yığılmış ilaç kokularını unutturuyordu.
Duvarlarda onlarca irili ufaklı fotoğraflar vardı. İnsanlar yaşlandıkça anılar ve fotoğraflar çoğalır ya, onların evinde de duvarları bir sarmaşık gibi kaplayan çerçeveler unutulmayan,
unutulmak istenmeyen anılar ve insanlar demekti.
Çocuklar bir nefeslik de olsa, onların yanında durup gittiklerinde, tekrar birbirlerinin yaralarını sarar gibi yalnızlıklarına derman olmaya devam ediyorlardı.
Onların ki öyle bir aşktı ki,
kırk yıldır her gece el ele uyuyorlardı.
Adam kadını 'nefesimin sebebi',
kadınsa kocasını 'aynam' diye severdi.
Yaşlılık insanın kendisini keşkeler' le hırpaladığı zamandır.
Yarım kalmış ne varsa acıtır insanın huzurunu.
Geriye dönmek için geçtir,
ileriye gitmek içinse vakit yoktur.
Öyle kalır insan.
Durur...
Adam son aylarda iyice unutkan olmuştu. Eşinin ısrarıyla doktora gittiler.
Doktor yapılan testlerden sonra adamın alzheimer hastası olduğunu, ayrıca iç organlarında da bir takım sorunlara rastladığını söyledi.
Kadın aynasının koluna girdi ve hiç konuşmadan eve döndüler.
Adam unutuyor, kadın sabırla unuttuklarını ona hatırlatmaya çalışıyordu.
Aradan aylar geçtikçe adamın durumu daha da kötüleşti.
Hatta kırk yıllık eşinin ismini,
evli olduğunu bile unutmaya başladı.
Yürüyemez, kendi işlerini halledemez olmuştu.
Kadın ona duvardaki resimleri gösterip anıları anlatıyordu sürekli.
Adam arada bir karısını ve karısına ‘nefesimin sebebi’ dediğini hatırlıyor
ve bu kadını çok mutlu ediyordu.
Babalarının bu durumundan rahatsız olan çocuklar da gelmez olmuşlardı.
Sitem eden annelerine 'yahu anne nasıl olsa bizi hatırlamıyor. gelsek ne anlamı var ki' diyorlardı.
Komşularının da yardımları olmasa, alışverişe bile gidemez durumdalardı.
Bir gece adam iyice kötüleşti.
Kadın adamın elini tuttu yine. 'Kırk yıldır böyleyiz aynam benim' dedi.
‘Keşke bir kırk yıl daha elin elimde olsa.’ Adamın gözlerinden bir çift yaş süzülüp yastığa düştü.
‘Ben...' diyebildi ve acı içinde yutkundu.
‘Ben seni yalnız bırakıyorum.
Özür dilerim nefesimin sebebi...’
Kadın tekrar bu sözü duyduğu için gülümsedi ve kocasını dudaklarından öptü. ‘Fakat’ dedi adam ‘Bu benim hastalığımın en güzel yanı neydi biliyor musun?' Kadın şaşkınlıkla 'Neydi cancağazım?' sordu.
‘Her defasında seninle yeniden tanışmaktı...'
Güldüler.
Yağmaya başlayan yağmurun damlaları camlara vuruyor,
odanın ortasında yanan mumun alevi kendi gölgesiyle dans ediyordu.
Adam kadının elini dudaklarına götürüp üç kere öptü. 'Sizi tanıdığıma sevindim' dedi ve gözlerini yumdu.
Kadın yerinden kalktı ve adamı öptü ve
‘Aynam kırıldı...
Bırak hayat,
bırak da kanayayım' dedi.
Mum söndü.
Kadın adamın yanına uzandı ve elini tuttu.
'İyi geceler Aynam iyi geceler...' dedi...”
Tamer Dursun...

Günü Sözü :
"Yaşlılık insanın kendisini keşkeler' le hırpaladığı zamandır.
Yarım kalmış ne varsa acıtır insanın huzurunu. Geriye dönmek için geçtir,
ileriye gitmek içinse vakit yoktur. Öyle kalır insan. Durur..."

the Year 
                   Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                             İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara  
31 Ocak 2022 Antalya-Türkiye



29 Ocak 2022 Cumartesi

"ÜÇ AYLAR: RAHMET VE MAĞFİRET VESİLEMİZ"

 

Merhaba Gönül Dostlarım,

Üç Aylar' ın  başlangıcı :  02.02.2022 Çarşamba

Regaib Kandili : 03.02.2022 Perşembeyi - Cumaya bağlayan gece

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, 28 Ocak 2022 tarihli "Üç Aylar: Rahmet ve Mağfiret Vesilemiz" konulu cuma hutbesi.
 

Tarih: 28 Ocak 2022

Rahmet ve mağfiret, muhabbet ve bereket vesilesi olan üç ayların manevi gölgesi üzerimize düştü. Önümüzdeki Çarşamba günü Receb ayına kavuşmuş olacağız. Perşembeyi Cumaya bağlayan gece ise Regaib Gecesini idrak edeceğiz inşallah.

Bizleri bu müstesna günlere ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd ü sena, mübarek vakitleri nasıl değerlendireceğimizi öğreten Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun.

Aziz Müminler!

Üç aylar; Allah’ın insanlara olan sonsuz rahmetinin bir eseridir. Feyiz ve bereketin sağanak sağanak üzerimize yağdığı bir mevsimdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), çok kıymetli ve faziletli olan bu mevsime ulaştığında Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyaz ederdi: 

“Allah’ım, Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.”[1]

Kıymetli Müslümanlar!

Rahmet mevsiminin ilk cemresi, Regaib Gecesidir. Regaib gecesi, bizler için büyük bir fırsat... Bu gecenin kadir ve kıymetini bilip Cenâb-ı Hakka tam bir teslimiyetle yönelmek için... Gündelik hayatımızı sorgulamak, bu gidiş nereye diye kendimize sormak için... Ömrümüzü nerede ve ne uğrunda tükettiğimizi düşünmek, ölmeden önce kendimizi hesaba çekmek için... Dünya ve ahiretimize faydası olmayan şeyleri terk edip hak ve hakikat mayasıyla yoğrulmak için… Çirkin ve kötü huylardan arınıp, güzel ahlakı kuşanmak için… Hata ve günahlarımızdan pişman olup nasuh tövbelerle Rabbimizin engin merhametine sığınmak için... Kişinin kardeşinden, anasından, babasından, eşinden, çocuğundan bile kaçacağı, hiç kimsenin kimseye fayda veremeyeceği o dehşetli mahşer gününe hazırlanmak için…

Değerli Müminler!

Elbette bize düşen Rabbimizin ilâhi lütuf zamanları olarak bahşettiği, duaların kabulüne ve günahların affına vesile kıldığı üç ayların manevi ikliminden istifade etmektir. Ancak biz biliyoruz ki Allah’a kul olmak, sadece belli vakitlere mahsus değildir. Yılın hangi ayı, hangi günü ve hangi saati olursa olsun kulluk bilinciyle geçirilen her ânımız kıymetlidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir kutsî hadiste Allah azze ve celle’ nin şöyle buyurduğunu bize haber vermektedir: “Ey âdemoğlu! Her durumda kendini bana kulluğa ada ki, gönlünü zenginlikle doldurup ihtiyacını gidereyim.”[2]

Aziz Müslümanlar!

Dünya ve ahiret saadeti, Cenâb-ı Hakk’a iman eden, sadece O’nun rızasını gözeten ve her ânını salih amellerle bereketlendirenlerin olacaktır. Hutbemi Asr suresiyle bitiriyorum:

“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip, sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka, onlar ziyanda değillerdir.”[3]

[1] Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189.

[2] İbn Hanbel, II, 359

[3] Asr, 103/1-3.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


“Allah’ım, Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.” Hz.Muhammed (s.a.s)

the Year 
                   Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                             İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara  
29 Ocak 2022 Antalya-Türkiye



27 Ocak 2022 Perşembe

HER YERDE KAR VAR




Merhaba Gönül Dostlarım,

Antalya şehir merkezine ve çevrisine 29 Yıl Sonra Kar Yağdı, yukarıdaki resimler, oturduğumuz evin bahçesi ve çevremizden kar manzaraları.. Bahçemizdeki narenciye ağaçlarında asılı lim yağan ka pencereden seyretmek. Hemen hemen hepimiz cama vuran farklı şekillerdeki kar tanelerinin eşsiz güzelliğinden etkileniriz. Peki, nasıl oluşur bu kar taneleri? Kar, bulutlardaki su buharının çok soğuk hava ile kümeleridir


Bitkilerin beslenmesi için oldukça faydalı

Kar suyu, topraktaki potasyum, kalsiyum, demir gibi mineralleri çözerek bitkilerin beslenmesini sağlar.

Kuraklık karşısında etkili

Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağıdır.

Yalnızca su değil enerji alanında da etkili

Kar sayesinde barajlar dolar ve enerji olarak bize döner.

Toprağı zenginleştirir

Karda bulunan amonyak, karın erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.

Havadaki mikroplara karşı etkili

Havadaki ve karadaki mikropların zararlı olanları, karla birlikte yok olur.

Hava ısısını dengeler

Kar yağınca hava yumuşar ve havanın aşırı soğuması engellenmiş olur.

Bitkileri korur

Kar yağınca bitkiler üzerinde bir örtü oluşmuş olur. Bu örtü de bitkileri korur.

Alıntıdır

https://youtu.be/iAjEStKUmio

Günün Sözü :

"Keşke, hiç kimseyi üşütmeden yağabilmenin bir yolunu bulabilseydi kar..."





the Year 
                   Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                             İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ -   
26 Ocak 2022 Antalya-Türkiye






24 Ocak 2022 Pazartesi

MAVİ GÖZLERİN HEP AKLIMIZDA KALACAK

 





Merhaba Gönül dostlarım,


Güzel insanlar yavaş yavaş aramızdan ayrılıp gidiyorlar. Fatma Girik, filmleriyle, sanatçı kimliğiyle olduğu kadar siyasi kimliği ve aydın tavırlarıyla da Türk milletinin kalbinde yaşamaya devam edecek. Kendisine Allah' tan rahmet tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun.

****

“YAK IŞIKLARI TANRIM, FİLM BİTTİ”
“Figüranlık için gelenleri sıraya dizerdik, karpuz ya da domates alır gibi seçerdik. Fatma’nın annesi Münevver Hanım da figüranlık yapardı. Atıf Yılmaz o sabah Fatma ile annesini elemiş.
Bir tramvay parasıyla çıktıkları Mecidiyeköy’den Sultanahmet’e tabanvayla dönmüşler ağlaya ağlaya. Fatma bizim sete geldiğinde 13-14 yaşlarındaydı.”
Memduh Ün
***
Çocukluğumuzun unutulmayan bir yüzü daha aramızdan ayrıldı.
Yeşilçam’ın en çileli zamanları onlar yaşadı.
Gün oldu, parasızlık ve yalnızlık,
Gün oldu, pahalı yaşam ve kalabalık…
Hepsi birer birer, aklımıza ve kalbimize kazınan filmler bırakarak gidiyorlar bu dünyadan.
Aradan yıllar geçiyor ama biz siyah-beyaz yıllarda yaşamaya devam ediyoruz.
Oysa şimdi öyle mi?
Ozanın dediği gibi, ölüm acısının bile üç gün sürdüğü bu devirde, üretilen eserler de üç beş saat kalıyor insanda.
Sonra koca bir boşluk…
Ellili altmışlı yaşlarda olanlar beni daha iyi anlar.
Gizli bir yanımız var bizim.
Orası hep çocuk kalsın istiyoruz.
Kederli yıllar,
Boza, soba ateşi, çiçekli divanlar, misket, saklambaç, çatapat, topaç, leblebi tozu, bayram yerleri…
Sonra odamızdaki kartpostallar.
Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu, Kadir İnanır, Sevda Ferdağ, Türkan Şoray, Adile Naşit, Tamer Yiğit, Suzan Avcı, Ayşen Gruda, Sami Hazinses, Fatma Girik, Yılmaz Güney…
Daha Kimler kimler…
Limon kolonyası, beyaz sabun kokusu, tarhana çorbası, plaklar…
Komşu bazen kardeşten öte demekti.
Sevinçler de ortaktı, acılar da.
İnsan insanı yarasından vurmazdı.
Sır insanda kalırdı.
Fatma Girik de yorulup gitmiş buralardan.
Yattığı yer incitmesin.
“Yak ışıkları Tanrım, film bitti.”

t a m e r d u r s u n

the Year 
                   Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                             İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara  
24 Ocak 2022 Antalya-Türkiye


22 Ocak 2022 Cumartesi

ÇÜNKÜ ONLAR ÇOCUK

 








Merhaba Gönül Dostlarım,

Çocuklara çocuk gibi davranın. Çünkü onlar ÇOCUK...

1- 🌿🍂Çocukların istedikleri her şeyi ala rak özlemlerini, sevinçlerini yok ettik.

2-🌿 Üzülmelerine hiç firsat vermeyerek empati duygularını yok ettik.

3- 🌿 Sıkılmalarına izin vermeyerek hayal güçlerini yok ettik.

4- 🍂Her sendelediklerinde hemen kollarına girerek problem çözme becerilerini yok ettik.

5🌿🍂- Her işi onların adına kendimiz yapmaya çalışarak öz güvenlerini yok ettik.

6- 🌿 Çocuğun yanında sürekli okulu ve öğretmenleri çekiştirerek, öğretmene saygılarını yok ettik.

7- 🌿 Daha okula başlamadan ellerine tablet ve akıllı telefon vererek akran iletişimini yok ettik.

8- 🌿 Çocuğu beşikte bakıcıya teslim ederek, annelik rolünü yok ettik.

9- 🌿 Çocukları okuldan kulübe, kulüpten etüde, etütten özel derse koşturarak aile hayatını yok ettik.

10-🌿 Çocuğumuzun her anını sosyal medyada paylaşarak mahremiyet duygusunu yok ettik.

11-🌿 Çocuğumuzun ne istediğini, ne olmak istediğini sormak yerine, kendi isteklerimizi dayatarak kişisel gelişimini engelledik.

12- 🌿 Çocuğumuzun birey olduğunu hep unuttuk...

Bu liste böyle devam eder gider.


Sonuç?

Galiba biz, çocuk eğitiminde işleri bayağı bir abarttık...

Alıntı.....


Umut Çocukları Derneği; çeşitli olumsuz olgular nedeniyle aile ortamından uzak, sokaklarda yaşamak zorunda kalan, madde bağımlılığı olan, suç potansiyeli öngörülen ve istismara açık çocuk, ergen, genç ve yetişkin bireyler kapsamında sosyal çalışmalar yapıyor. Bu konuda, ilgili kurum ve kuruluşlarla beraber hareket ediyor, kurtarıcı, koruyucu, önleyici, engelleyici, iyileştirici çalışmalar yürütüyor. Kendilerini kutluyoruz...

the Year 


Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara     22 Ocak 2022 Antalya-Türkiye       

19 Ocak 2022 Çarşamba

KARAKTER DEDİĞİMİZ ŞEY

 





Merhaba Gönül Dostlarım,

KARAKTER AŞINMASI

"Karakter, kendi arzularımıza ve diğer insanlarla aramızdaki ilişkilere yüklediğimiz etik değerdir.
Horatius bir insanın karakterinin, onun dünyayla olan bağlantılarıyla ilintili olduğunu yazar. Bu anlamda “karakter,” insanın içinde beslediği ancak kimse tarafından gözlemlenemeyen arzu ve duyarlılıkları ifade eden “kişilik” adlı modern türevinden daha kapsayıcı bir terimdir.

Karakter, asıl olarak duygusal deneyimlerimizin uzun vadeli boyutu üzerine odaklanır. Karakter kendini, sadakat ve karşılıklı bağlılık, uzun vadeli bir hedef için çaba sarf etme ya da gelecekteki bir amaç uğruna bugünkü kimi mükâfatları erteleme şeklinde gösterir.

Her birimiz, belirli bir anda yaşadığımız duygu karmaşasının içinden bazı duyguları seçer ve içimizde yaşatırız. Yaşattığımız bu duygular karakterimizi oluşturur. Karakter kendimizde değerli bulduğumuz ve başkalarının değer vermesini beklediğimiz kişisel özelliklerimizdir.

Sabırsız, mevcut ana odaklanan bir toplumda, hangi özelliğimizin kalıcı değer taşıdığına nasıl karar verebiliriz?

Kısa vadeye kilitlenmiş bir ekonomide nasıl uzun vadeli hedeflere sahip olabiliriz?

Her an parçalanan veya sürekli olarak yeniden şekillendirilen kurumlarda, karşılıklı sadakat ve bağlılık nasıl sürdürülebilir?

Bunlar yeni, esnek kapitalizmin karakter konusunda karşımıza çıkardığı sorunlardır."

Richard Sennett
Karakter Aşınması / Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri Ayrıntı Yayınevi 


Günün Sözü:
" Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür." - Gandhi

the Year 

                                                                                                                 Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara     19 Ocak 2022 Antalya-Türkiye