31 Mart 2021 Çarşamba

FARK YARATANLAR (2)

 




. YIL





Merhaba Gönül Dostlarım,

Bundan bir önceki yazımda " Fark Yaratanlar" başlığı altında çok değerli sanatçılarımızdan  Nilgün Belgün' ün  Andımız ile ilgili kendi düşüncelerini yansıtan  alıntı bir yazıyı sizlerle paylaşmıştım. 

"Güzel, hoş, humanist bir yazı lakin anlamadığım şey şu; Neden birileri bir yazıyı yazıp da bunu bir başka insana atfederler? Bu yazıyı Yazan Nilgün Belgün değil. Üstelik, sonradan müslüman olan babaannesi haricinde ailesinde hiç Rum yok. Bunu kendisi de söylüyor. Hatta bu yazının ilk paylaşımından sonra verdiği bir röportajda aynen şunları söylüyor.. "Geçen gün Twitter'da da benim adıma birisi bu konuyla ilgili çok güzel bir şey yazmış. Ama Rum olduğumu söylemiş orada. Ben Rum kızıyım demiş, Rum kızı olmakta çok güzel bir şey ama ben Rum değilim. Şöyle ki babaannem Rum'du fakat dedemle evlenince dedem ondan Müslüman olmasını rica etmiş. Babaannem de Müslüman oldu zaten ama şivesi hiçbir zaman düzelmedi. Ben de babaannemle birlikte olduğum için hep o şivenin oyunculuğumda bana yararı oldu. Diyerek konuya açıklık getirmiş.

 Dünkü yazımla ilgili olarak yapılan bu yanlış haberden dolayı ben buradan okuyucularımdan özür dilemek istiyorum. Yapılan yanlışlığı düzeltme adına konuyla ilgili olarak Sözcü Magazin Dergisinden Fatma Vurgun Hanımefendinin  Nilgün Belgün ile yaptığı röportajından bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Unutmadan Sayın Nilgün Belgün' e geçirmiş olduğu Covid-19 hastalığı nedeniyle geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.

****

Doğallığı, samimiyeti, neşesi, şen kahkahasıyla ve usta oyunculuğuyla    gönlümüzde taht kurmuş Nilgün Belgün, SÖZCÜ okurlarına konuştu. İşte corona virüse yakalanmasından, Rum zannedilmesine kadar cevap verdiği içten röportajı…   
                                    
  Corona virüsü nasıl atlattınız? Hangi şikayetleriniz vardı?  
Virüsü nereden aldığımı bilmiyorum. Çok az kişiyle görüşüyordum. Kızlarıma bile bulaştırmadım. Tat ve koku kaybı yaşadım. Tomografinin ardından corona virüsü ciğerimde gördüler. Beni hemen hastaneye yatırmak istediler. Hastalığı hafif değil orta düzeyde geçirdim. Nefes darlığım olmadı, oksijene ihtiyaç duymadım. Sadece çok büyük halsizlik yaşadım. 8 gün boyunca geceli gündüzlü uyudum. Nilgün Belgün: Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir kadınım Belgün, Rum rolleriyle Rum zannedilmesine yönelik, “Müslüman bir anne, babanın kızıyım” dedi ve ekledi: Ben Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir kadınım. Rum veya Ermeni olmak da fark etmez.' 

ŞİVESİ BANA YARDIMCI OLDU  
Yabancı Damat dizisinde Katina, Akasya Durağı dizisinde Eleni karakterini bence gerçek bir Rum gibi oynamanızdan kaynaklı sizi Rum zanneden birçok kişi var…Evet, benim babaannem Rum olduğu için o aksanı çok iyi yaptığımı bilen Türker İnanoğlu, Akasya Durağı' nda ve Yabancı Damat'ta bana iki Rum karakteri verdi. Yabancı Damat'taki çok güzel bir karakterdi, çok severek oynadım. Ben genelde komedi oynuyorum ama Katina' nın dramatik bir yapısı da vardı. Komedi oynayanlar çok iyi dram oynarlar. Komedi oynamak zor iştir. Bu rolleri çok severek oynadım çok beğenildiği için de beni gerçekten Rum zannedenler var ama ben Müslüman bir anne, babanın kızıyım. Dedem de Müslüman. Zaten Rum olsam adım Despina olurdu. Adım Nilgün, soyadım Belgün. Atatürkçü, cumhuriyetçi bir kadın olarak da Rum, Ermeni bunlar fark etmez hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. Ama ben Elhamdülillah Müslümanım. Geçen gün Twitter'da da benim adıma birisi bu konuyla ilgili çok güzel bir şey yazmış. Ama Rum olduğumu söylemiş orada. Ben Rum kızıyım demiş, Rum kızı olmakta çok güzel bir şey ama ben Rum değilim. Şöyle ki babaannem Rum'du fakat dedemle evlenince dedem ondan Müslüman olmasını rica etmiş. Babaannem de Müslüman oldu zaten ama şivesi hiçbir zaman düzelmedi. Ben de babaannemle birlikte olduğum için hep o şivenin oyunculuğumda bana yararı oldu.

Fatma VURGUN
Güncellenme: 09:00, 10/01/2021

Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                              İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                31  Mart 2021 Antalya-Türkiye

30 Mart 2021 Salı

FARK YARATANLAR (1)





.YIL

    Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugünkü yazımda aynı okulun Lise son sınıfını birlikte okuduğum  çok değerli sanatçımız Nilgün Belgün' ü tanıtmağa çalışacağım. Andımız ile ilgili kendi düşüncelerini yansıtan aşağıdaki bir yazısını sizlerle paylaşıyorum. Ama öncesinde Nilgün Belgün' ü yakından tanıyalım.

Nilgün Belgün

Sinema sanatçısı

Açıklama

Özel Şişli Lisesi'nde okudu. İstanbul Belediye konservatuarı Şan ve Tiyatro Bölümünden mezun oldu. 1973 yılında Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda "Haneler" oyunuyla profesyonel oyuncu oldu. Daha sonra Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Levent Kırca Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul, Gencay Gürün gibi topluluklarda çalıştı.

Alıntıdır                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               
                      
" Çocukluğum Büyükada'da geçti. Ben Rum kızıyım. Çocukken  "Türküm, doğruyum" andını söylerdik okullarda, severek isteyerek. Bundan hiç gocunmazdık, ayrımcılık olarak görmedik. Çünkü buradaki "Türklük" kavramı bu ülkede yaşayan tüm kimlikleri kapsıyordu. Bu cumhuriyet sayesinde bizlere emanet edilen, bu güzel ülkeyi vatanımız olarak gördük, ekmeğini yedik, suyunu içtik. Son zamanlara kadarda severek yaşadık, huzurla. Hain olanlar, nankörlük ruhunu barındıran, insanlıktan nasibini almamış olanlardır. Ama son zamanlarda çıkarılan fitne tohumları, ayrımcılıklar, acılar, haksızlıklar yüzümüzü güldürmez oldu. Huzurumuz kalmadı. Bu yüzden komedi yapıp insanları güldürmeye çalışıyorum."  Nilgün Belgün
Günün Sözü : "Her büyük sanatçı, sanata kendi damgasını vurur."
Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                30  Mart 2021 Antalya-Türkiye







28 Mart 2021 Pazar

DİNİ SOHBETLER (4)


















. YIL

Merhaba Gönül Dostlarım,

Berat Kandili mesajı
KIRKLARELİ MÜFTÜSÜ
ADNAN ZEKİ BIYIK’IN KANDİL MESAJI
KANDİL KUTLAMA DEDİĞİNİZ İŞTE BUDUR.
Sorular geliyor zaman zaman, “Hocam bu kandil gecesinde kaç rekat namaz kılalım, kaç bin tevhid söyleyip, zikir çekelim”. "Ben de samim Müslüman kardeşlerime diyorum ki":
Size daha kazançlı ama nefse ağır gelen sevap kazanma yolları göstereyim mi?
-Evet Hocam göster..
Öyleyse şu söylediklerimi yapın.
1-Variyetiniz varsa alın birkaç yetimi tepeden tırnağa kadar giydirin, yedirin içirin, uzun vadede ise o yetimlerin temel ihtiyaç ve eğitim masraflarını karşılayın. Okuyup büyük adam olsunlar, dine, vatana millete topluma faydalı gençler olsunlar. Zaten sevgiden şefkatten ve baba himayesinden mahrum kalmışlar. Bunların sizin yüzünüze sevgi ile bir bakışı Allah'ın size rahmet nazarı ile bakması demektir. Malumunuz Aziz Peygamberimiz, duası reddolunmayan güruhun içinde yetimi en başta saymıştır. “Mazlumun bedduasından, ahından ve yetimin gözyaşlarından sakının. Çünkü insanlar rahat uykuda iken onlar dert, sıkıntı, üzüntü içindedirler" (Buhari)
2-Beşinci, onuncu veya bilmem kaçıncı umrenizi yapmayı bırakın, burada harcayacağınız paranızı, evine kurbandan kurbana et giren komşularınıza bağışlayabilirsiniz. Bu gerçekten beratınıza vesile olabilecektir.
3-Zenginseniz eğer, gece bin rekat namaz kılmaktan daha içerikli bir sevap önerebilirim size,,, okuluna giden yavrusuna harçlık verebilmek için kendisi 5 km yolu yaya giden gariban babalara yardım yapabilirsiniz…çok uzakta değil,,,çevremizde bu insanlardan çok var…
4-Bu gece, hastane köşelerinde yatan nice kimsesiz hastaları ziyaret edip sevindirebilirsiniz, bunlar beratın ruhuna çok uygun davranışlardır…
5-Zenginseniz eğer çevrenizdeki tüm gariplere, mağdurlara, mazlumlara ve yoksullara bu akşam güzel bir lokantada güzel bir yemek yedirebilirsiniz…
6-Zengin fakir fark etmez, bugün hastanelerde can bekleyen, kan bekleyen onbinlerce hastadan birine şifa olabilecek bir veya bir kaç ünite kan bağışlayabilirsiniz… Bu da 1000 rekât nafile namaza eş değerdir…
7-Bu Berat Gecesini vesile ederek sizi büyütünceye kadar sayısız eziyetler çeken, huzurevine attığınız anne veya babanızı oradan çıkarıp duasını alabilir ya da ziyaret edebilirsiniz. Bu bir milyon rekât namazdan, on bin tane oruçtan daha hatırlı olur Allah'ın katında… Hem bunu yaparsanız, facebook' da veya telefon marifetiyle sanal alemde binlerce insanın kandilini kutlamak için yazdığınız kandil mesajlarınızdan bir adım öteye gidip daha büyük ve saygın bir davranışta bulunmuş olursunuz.
8-Durumunuz müsaitse eğer, fakr-û zarûretinden evlenemeyen, yuva kuramayan gariban gençlere sahip çıkıp, onların masraflarını karşılayıp, harika bir berat fermanı alabilirsiniz.
9-Kocası ölmüş küçük çocuklarını okutabilmek için temizliğe giden, namusunu pay_i mâl etmeyen yiğit ama fakir dul komşularınıza yardım eli uzatabilirsiniz…Bu da Berat Gecesinin sizden istediği güzelliklerdendir...
Sayın Hocam, bu gece namaz kılmayalım mı, gündüzünde oruç tutmayalım mı, gecesinde zikir çekip, ziyaretlere gitmeyelim mi?
Ey mümin kardeşlerim, onları zaten yıllardır bir şekilde yapıyorsunuz, Yapın da…Müftüler, hocalar, köşe yazarları, ilahiyatçılar, çok içerikli kandil mesajlarında bunları zaten halka söylüyor nasihat ediyor…
Benim mesajım, Ne hikmetse okumamak için inatla direndiğimiz Yüce Kuran'ın bize verdiği unuttuğumuz toplumsal talimatları sizlere hatırlatmaktı…
Yukarıda 9 maddede verdiğim güzellikleri ve ona müşabih (benzer) nasihatleri hayatınıza koyarsanız, Berat Geceniz o zaman daha değerli olur ve Allah, o zaman bizlerden hoşnut olur.
Havyar ye, karides indir, ıstakozu haşla , Marmaris'te, Bodrum'da, Datça'da tatil yap, kuzu sarmasını, pazu dolmasını götür, popcornunu çatlat, hükümet kur hükümet yık, her odasında bir televizyon olan 250-300 m2 evinde hopla zıpla, ye, iç, survivor izle, havaya ateş açarak takımının şampiyonluğunu kutla, sesten gürültüden milletin kulaklarını iğfal et, Kandildir deyu Eyyup Sultan Türbesinde saatlerce dua et, 200 m ötendeki babasız bir evde çocuklarına
150 gr kıyma alabilmek için temizliğe giden dul kadının ve özürlü yavrusunun hıçkırıklarını duyma…Yaşlı anneni huzurevine postala, sonra da kalk telefonlarla kandil mesajı at, veya facebook' da Twiter' da kandil mesajı yayınla…Kendini kandır, vicdanını avut...
Biz hayatımızda, merhamet, yardımlaşma, sevgi, kardeşlik, diğergamlık, empati, gibi hasletlerin semtine uğramaz hale gelmişsek; Günlerimizi değerlerimize yabancılaşarak ve bu insani ve ahlâki kazanımlardan hızla uzaklaşarak geçiriyorsak, bana dokunmayan yılanlara kurban olayım mantığında bir yaşam tarzı ile hem-hâl isek; Allah aşkına bırakın şu kupkuru kandil mesajı gönderme lüzumsuzluklarını…
Kırklareli müftüsü
Adnan Zeki Bıyık

" Cenabı Allah herkesin ibadetini dergahı izzetinde kabul eylesin, yerine ulaştırsın, temennisiyle Kandiliniz Mübarek olsun..."

Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                28 Mart 2021 Antalya-Türkiye


27 Mart 2021 Cumartesi

BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

 
















.YIL       

Merhaba Gönül Dostlarım,

Ramazan ayının müjdecisi olarak kabul edilen, Hicri Takvime göre Şaban ayının 15. gecesine denk gelen ve İslam aleminin üçüncü kandili olan Berat Kandili  miladi takvime göre bu sene 27 Mart Cumartesi (günü) gecesi dualarla idrak edilecek. İslam Dini inancında berat, günahlardan arınma, temize çıkma, ilahi af ve rahmete nail olma anlamlarına geliyor. Peki Berat Kandili nedir, ne demek? İşte Berat Kandili hakkında bilgiler
.BERAT KANDİLİ NEDİR?                                                                                                             Berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz' dan Dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna "inzâl" denir. Kadir Gecesi'nde ise Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir.
BERAT KANDİLİ ANLAMI VE ÖNEMİ                                                                                          Berat kelimesinin aslı ''Berâettir. Berat kelimesi; kurtulmak, beri olmak, suçlu olmamak anlamına gelmektedir. Berat ve beraet, beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak anlamlarındadır. Mü'minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup, ilâhî bağışa ermeleri umulduğu için, sözlük manasına uygun olarak “Berat Gecesi” denilmiştir.
Bu gecenin dört adı vardır; mübarek gecenin en meşhur adı ''leyle-i beraa'' (Berat Gecesi) olmakla birlikte ''leyle-i mübareke'', ''leyle-i rahmet'' ve ''leyle-i sakk'' isimleridir.
Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.

Hazreti Muhammed'in, Berat Kandili' ne ilişkin şöyle buyurduğu ifade ediliyor: "Şaban ayının 15'inci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim' buyurur."
hurriyet.com.tr
https://youtu.be/CvzPqHaoJRk
https://youtu.be/jJAje2J9xV4

" Ellerin semaya açıldığı Berat Kandili gecesinin  başta "Gönül Dostlarım" a sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini ve ayrıca tüm islam alemine ve insanlığa hayırlara vesile olması temenisiyle  mübarek Kandiller dilerim."
Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                27 Mart 2021 Antalya-Türkiye

26 Mart 2021 Cuma

FARK YARATAN KADIN GİRİŞİMCİLER











 

.YIL

Merhaba Gönül Dostlarım,

Daha önceki yazılarımda  farklı kişilerin değişik başarı hikayelerini bu                satırlarımda sizlerle bir çok kez  paylaşmıştım.
Bugünde değişik bir Başarı hikayesiyle birçok kadına ilham veren, projeleriyle ulusal ve uluslararası ödüllere layık görülen Şef ve Sosyal Girişimci Ebru Baybara Demir' in Başarı Öyküsüyle sizlerle birlikteyiz.

1976 yılında Mardinli bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Edirne’de dünyaya geldi, çocukluğu ve gençliği İstanbul’da geçti. 1998’de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Turizm Rehberlik Bölümü’nden mezun oldu ve gönlünü turizme verdi. 1997-1999 yılları arasında Istanbul Rehberler Odası ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği’nin Genel Sekreterliği görevini yürüttü.1999 değişimlerin yılı oldu. Ebru, sadece 3 yıldızlı bir oteli ve küçük bir lokantası dışında hiçbir turizm işletmesi olmayan Mardin’e yerleşti. 

Büyük bir hayali vardı, Mardin’i turizm ile tanıştıracaktı…  


Terör kaynaklı güvenlik sorunu nedeniyle turizm geliri yok denecek kadar az, çiftçisi tarımdan uzaklaşmış, bir başka gelir kaynağı olan sınır ticareti de Ortadoğu’daki savaş nedeniyle bitme noktasına gelmiş, işsizlikle boğuşan, kadınların pek çoğunun eşleri olmadan evlerinden çıkamadığı bir kentte, bu gerçekten de cesaret isteyen bir işti.

Birçok dinden ve kültürden insanın bir arada yaşadığı bu kentte, Mezopotamya’nın ortak yaşam değeri olan mutfak kültürünü araç olarak kullanıp, insanların istihdam edilmesine katkı sağlamak hedefiyle Ebru Baybara Demir ve beraberindeki 21 kadın, tarihi bir Süryani konağını özgün değerlerine uygun olarak restore edip, bir restoran haline getirdiler. Böylece Mardin’in ilk turistik işletmesi ve aynı zamanda bölgenin ilk ve tek şef restoranı olma özelliği taşıyan “Cercis Murat Konağı” hayat bulmuş oldu.  

Cercis Murat Konağı sadece yeni ya da yerel lezzetler ikram eden alışılmış bir restoran olmadığı gibi Ebru Baybara Demir de yalnızca yemek pişirip sunan bir şef olamazdı; olmadı da.

Her akşam misafirlerine geleneksel tarım yöntemleriyle yetiştirilmiş ürünler, geleneksel reçeteler, özgün sunumlarla servis yapan Cercis Murat Konağı; Ebru Baybara Demir ve cesaretle üreten bölge insanlarıyla birlikte geleceğe dair hedeflerin birleşme noktası haline geldi.

Ebru Baybara Demir, yerel yönetimler ve bakanlıkların yanı sıra çeşitli uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör girişimcilerinin de desteğini alarak, Mardin ve çevresinde halkın doğrudan ekonomik dönüşüme katkı sağladığı pek çok alanda projeler hayata geçirdi. Projelerini anlatmak ve geleneksel yemek sunumlarını yapmak üzere, yetiştirdiği öğrencileriyle birlikte Türkiye’nin farklı noktalarından, Avrupa ve Amerika’dan davetler alan, gerçek ürün ve gerçek hayatların peşinde koşan bir sosyal girişimci ve şef olan Ebru Baybara Demir, evli ve üç çocuk annesidir. 

  Ödüllerinden bir kaçı:

  • 2018 – Yves Rocher Vakfı’nın düzenlediği Toprağın Kadınları yarışmasında Türkiye’de ödülün sahibi oldu.
  • 2018 – Yves Rocher Vakfı’nın düzenlediği Toprağın Kadınları yarışmasında Türkiye’de ödülün sahibi oldu.
  • 2018 – Tarım ve Orman Başkanlığı tarafından düzenlenen Girişimci Kadın Çiftçiler Ödül Töreni’nde “Kırsalda Kadın İstihdamına Katkı Sağlama Alanında” ödüle layık görüldü.
  • 2018 – Basque Culinary World Prize’ da, “Topraktan Tabağa Projesi” ile 30 farklı ülkeden 140 aday arasından ikinci kez en iyi 10 şef arasına giren tek Türk şef oldu.
  • 2017 – dünyanın en prestijli mutfak yarışması olan Basque Culinary World Prize 2017’de, ‘Harran Gastronomi Okulu Projesi’ ile 30 farklı ülkeden 110 aday arasından en iyi 10 şef arasına giren ilk Türk şef oldu.
  • 2017 – Fransız Okulu Saint Pulcherie öğrencileri tarafından yapılan bir araştırmadan sonra, Suriyeli mülteci kadınlara istihdam projelerinden dolayı “Başarı Ağacı” ödülüne layık görüldü.
  • 2017 – Çaba Derneği tarafından verilen “Türkiye’nin Geleceğe İz Bırakan Kadını” ödülünü kazandı.
  • 2012 – Mardin’in başarı öyküsü Japon TV kanalı NHK tarafından belgesel olarak çekildi ve Japonya’da yayınlandı.
  • 2011 – Garanti Bankası, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER tarafından verilen “Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimciler Ödülü” nü kazandı                                              Alıntıdır
https://youtu.be/t0CjTZc9jDM

Günün Sözü : " İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir." W.E. Deming

Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                26  Mart 2021 Antalya-Türkiye