31 Mayıs 2019 Cuma



KADİR GECESİ

Kadir gecesi


Merhaba Gönül Dostlarım,


Kadir kelime olarak; değer, kıymet ve itibar anlamlarına gelir. Kadir Gecesi, Allah'ın insanlığa kurtuluş çağrısı olan Kur' an' n indirilmeye başladığı gecedir. Sayısız manevi güzelliğin yaşandığı ve mükafatların sınırsız olarak verildiği Kadir Gecesi için Müslümanlar hazırlık içinde. Kadir Gecesi Kur'an-ı öğrenme ve Rasûlüllah' ı tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme vesilesi kabul edilir..

Bu kutsal ve manevi gecede Bizim sevgimizin dünyadaki tüm insanları kucakladığını ve aynı zamanda bu sevgimizin o dindi bu dindi, şu milletti bu milletti ayrımı yapmadan  ' Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek" üzerine kurulduğunu, Bu gecede bu sevgimizin dünyadaki zalimlerin de kalplerine ulaşmış olmasını temenni eder, haklı ve güçsüz olanlara haksızca yaptıkları zulümleri durdurmaları en büyük dileğimiz olmalıdır...

" Yüce Allah'ım bu mübarek gün ve gecede tüm ibadetlerimizi dergahı izzetinde kabul etsin, Kadir Gecesi  hürmetine tüm günahlarımızı affetsin..."


İbrahim Birol


Kadir Gecesini Fazileti


Lügatta ‘hüküm’, ‘şeref’, ‘güç’, ve ‘yücelik’ anlamlarına gelen ‘Kadir’ kelimesi bu mânâların hepsini kapsayacak şekilde Kur’ân-ı Kerîm’ in indirilmeye başlandığı mübarek geceye ad olmuştur. Kur’ân-ı Kerim’ de bu Mübarek geceden müstakil bir süre ile bahsedilmiştir:
İSLAM’DA EN KUTSAL VE FAZİLETLİ GECE
Kur’an-ı Kerim’de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sure vardır. Bu surede yüce Allah şöyle buyurur:
“Doğrusu biz Kur’ an’ ı Kadir Gecesi’ nde indirmişizdir. Kadir Gecesi’ nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 97/ 1-5)
Ayetteki ifadelerden de anlaşıldığı üzere İslam’da en kutsal ve faziletli gece Kadir Gecesi’ dir. Kadir Gecesi, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Bu geceye Kadir Gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü;
a) Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler ilgili meleklere bu gece bildirilir.
(Taberi, Camiu’l-Beyan, 2000, XXIV, 531; Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 312)
d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
e) Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir.
f) Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü’mine selam verirler.
KADİR GECESİ HANGİ GÜN?
Kadir Gecesi’ nin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, genellikle Ramazan ’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber, Kadir Gecesi’ nin hangi gece olduğunu kesin olarak belirtmemiş, ancak “Siz Kadir Gecesi’ ni Ramazan’ ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız.” (Buhari, Leyletü’l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216) buyurmuştur.
KADİR GECESİ’ NDE OKUNACAK DUA
Mü’ minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatla değerlendirmelidir. Ebu Hüreyre’ nin (r.a.) rivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Kim Kadir Gecesi’  ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Leyletü’l-Kadir, 1).
Hz. Ayşe de demiştir ki; Resulullah’ a:
“Ey Allah’ ın Rasulü ! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Resulullah (s.a.v.):
“Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu anni: Allah’ ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet, diye dua et.” (Tirmizi, Deavat, 89) buyurdu.
Kaynak: Diyanet

Günün Sözü :" - Bin Ay'dan daha hayırlı Kadir Gecesi' nin; ülkemize ve tüm insanlığa barış, huzur, birlik ve beraberlik getirmesi dileğiyle Hayırlı Kandiller."

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
31 Mayıs 2019, Antalya-Turkey





29 Mayıs 2019 Çarşamba

YENGEÇ SEPETİ SENDROMU






yengeç sepeti resim ile ilgili görsel sonucu
Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçmayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar.” yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkânsızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine, aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz. Bu durum, Yengeç Sepeti Sendromu’ nun çıkış noktasıdır.
Ekran Görüntüsü (148)
Filipinliler arasında popüler olan kavram, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılıyor. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” anlayışını ifade eder. Bazı insanlar, bencilce davranarak hırslarını ön plana alarak başarmanın yolunun başkalarını geride tutmak olduğunu düşünürler. Kendileri ulaşamıyorsa, sizin de hayalleriniz, hedefleriniz uzak olmalıdır. İstekleri budur. Rekabetçi duygularla, hasetlik ve kıskançlıkla çabalarınızı sabote etmeye çalışırlar.
Yengeç Sepeti Sendromu, her alanda yaşanabilir. Örneğin, kurumsal hayattaki tam zamanlı işinizden ayrılıp yolunuza girişimci olarak devam etmek istiyorsunuz. İş çıkışlarında kendinizi geliştirecek kurslara katılmayı planlıyorsunuz. Kilo vermeyi düşünüyorsunuz. Daha farklı, daha iyi şartlara yöneldiğinizde, değişim yapmaya henüz hazır olmayan, korkan kişilerin eleştirilerine maruz kalabilirsiniz. Kendi başarısızlık korkularıyla, sizin başarılarınıza, gelişim olanaklarınıza ket vurmaya çalışanlar; yeni bir şey denemek istediğinizde baltalamaya, caydırmaya niyetlenenler olabilir. “Ne gerek var?”, ”Boşver.”,”Zaten beceremezsin, hiç uğraşma.”, “Bu saatten sonra meslek değiştirilir mi?” sözlerini duyabilirsiniz. Ofis tavsiyesi kisvesi altında size kendinizden şüphelendirecek önerilerde bulunabilirler, iş stresini artırabilirler.
Yengeç zihniyetine sahip kişiler, gruplarında diğerlerini aşarak başarılı üyelerin önemini azaltmayı hedeflerler. Onlar başarısızken başkalarının başarısını izlemek yerine, çökmelerini beklerler. Mutlu anlarda bile eleştirecek noktalar bulabilirler, ama eleştiri duymak istemezler. Empati ve merhametten yoksundurlar. Başkasına yardımcı olmak, kendimize yardımcı olmaktır aslında. “Love your neighbour as thyself.” sözü aklınızda bulunsun. Paylaştıkça çoğalır insan.
Ekran Görüntüsü (150)Kurbana dönüşmemek için:
  • Zamanınızın çoğunu birlikte geçirdiğiniz insanlara dikkat edin. Jim Rohn; “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.” Aile üyeleriniz, çalışma arkadaşlarınız, yakınlarınız size yengeç sepeti sendromu yaşatan kişiler olabilirler. Zorunlu nedenlerle ilişkimizi tamamıyla koparmamızın mümkün olmayacağı durumlar varsa da hayatınıza yön verecek olan kişi sizsiniz. Kiminle, ne kadar vakit geçireceğinizi iyi belirleyin. Benzer hedeflerinizin olduğu kişilerle bir aradaysanız, başarınız katlanır.
  • Durumun farkına varmak gerekiyor. Olumsuz düşüncelerle dolu ortamda kalmak yerine, enerjinizi yardımlaşabileceğiniz, birbirinize ilham verebileceğiniz kişilere yönlendirin.
  • Depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıklara davetiye çıkarmamak adına yaşadıklarınızı paylaşın. Yazı ile de olabilir, kendinizi nasıl daha rahat hissediyorsanız. Çalıştığınız kurumda insan kaynakları departmanı varsa, destek alabilirsiniz. Bazı firmalar Kazan – Kazan anlaşmaları yapıyorlar. Kabul edilen ve kabul edilemeyecek davranışlar açıkça belirtiliyor.
Yengeçlerin sizi hedeflerinizden ve hayallerinizden uzaklaştırmalarına, üretkenliğinizi azaltmalarına izin vermeyin. Bizim hayatımız, bizim seçimlerimiz. Kovadaysak da çıkmayı başarmak bizim elimizde 🙂
Birlikte gelişebilmek dileğiyle,
Pınar Şahin

Günün Sözü :

yengeç sepeti sendromu ile ilgili sözler ile ilgili görsel sonucu

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
29 Mayıs 2019, Antalya-Turkey


27 Mayıs 2019 Pazartesi

KAPAĞI OLMAYAN SEPET



balık sepeti resimleri ile ilgili görsel sonucu

Merhaba Gönül Dostlarım,

"Ramazan Sohbetleri ve Gelenekleri" adı altında  Ramazan Ayı ile ilgili bugüne kadarki paylaşım yazılarıma göstermiş olduğunuz ilgi , beğeni ve takipçi sayılarının bir hayli yüksek olması beni çok mutlu etti.

Ramazan Ayı boyunca bu ve buna benzer yazılarımın takibini Türkiye' nin yanısıra daha çok Mısır, Hindistan, Pakistan, İran, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri ve Tunuslu okuyucularımdan gelen beğeni ve takip sayıları bir hayli ilgi çekici oldu, onlara buradan sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum. 
Bu arada  yazılarımı başından bugüne kadar devamlı takipte olan  " Gerçek Dostlar" Ailesi  " Gönül Dostlarım" a Bloğuma gösterdikleri ilgiye ve  beğenilere ayrıca  çok teşekkür etmek istiyorum.
Bloğumda yayınladığım yazılarım 800 ' ü buldu, sayfa görüntüleme sayısı 50.000' e yaklaşmış durumda, bu rakamlara üç yıl gibi kısa bir sürede ulaşmış olmak benim için büyük bir gurur kaynağı. Siz değerli okurlarıma tekrar  sevgilerimi, saygılarımı ve şükranlarımı yolluyorum, gelecekte çok daha güzel yazılarda buluşmak üzere..

Bu bilgileri sizlere aktardıktan sonra, bugünkü sayfamızı  Belgin Eryavuz' un " Kapağı Olmayan Sepet"  başlıklı  yazısına ayırmış bulunmaktayım. 
Umarım  ilginizi çeker...


İbrahim Birol


KAPAĞI OLMAYAN SEPET


Bazı duygularımız var ki ele avuca sığmıyor. Ne kadar temkinli ve sağduyulu olursak olalım, onlara söz geçiremediğimiz anlar bizi utandırıyor.

Çekememezlik, nefret, kıskançlık, 
aç gözlülük yapımızda var.

Gün geliyor kendimizden daha iyi, 
daha başarılı, daha farklı, daha güzel insanlara karşı sevgi ile yaklaşmak yerine acımasızca eleştiriyoruz.

Başkaları ile ilgili güzel durumlardan rahatsızlık duyuyoruz.

Gıpta edip, çalışıp yükselmek; kendimizdeki farklı tınıları görüp onları 
geliştirmek yerine inatla somurtuyoruz.

Onlar adına mutlu olmak ve hatta yapabiliyorsak alkışlamak çok daha güzel oysaki. 

Bu zarif davranış şekli bize kendimizi çok daha iyi hissettirecek üstelik. Ben buna garanti verebilirim.

Kendimiz için de istemek ve bunun için çabalamak varken; onların bu güzellikleri kaybetmesini arzulamak büyük bir bencillik.

Peki sadece bu kadarla yetiniyor muyuz dersiniz?

Maalesef hayır.

Oysa bilmiyoruz ki o önemli konuma gelmek, 
o başarıyı elde etmek için hayatlarında neleri 
feda ettiler? Nasıl bedeller ödediler? 
Belki de hala ödemeye devam ediyorlar.

Bu aralar okumakta olduğum Limon Ağacı 
romanından not aldığım bir cümle tam da burada 
hayat bulacak.

Yazarı Sandy Tolan şöyle diyor;

‘’Bütünü görebilme ve birini ya da bir şeyi sadece tek bir görüş veya 
öğretiyle yargılamamak gerekir.’’

Gerçekten de öyle.

Görünenin arkasındaki, derinindeki şey çok daha farklı olabilir. 
Bunu unutmamak gerek.

Sosyal çevre, iş ortamı ve hatta aile meclislerinde dahi onlar hakkında olumsuz haberler duymak için can atıyoruz. Haklarında çıkan kötü haberlerle içten içe sevindiğimiz bile oluyor.

Bu oldukça acımasız bir tepki. Yükselen kişiyi aşağıya çekme eğilimi.

‘Yengeç Zihniyeti’ ya da ‘Yengeç Sepeti Sendromu’ olarak biliniyor.

Peki neden yengeçler?

Denizlerin yan yan giden ve topluca yaşama alışkın olmayan yengeçlerinin tipik davranış tarzları var. Özellikle bir araya getirildiklerinde.

Sepetin içine konan bir yengeç tek başına sepetten rahatça kaçabiliyor. Ancak sayıları arttıkça bu durum bir kaos halini alıyor. Sepetten kurtulmak isteyen 
her bir yengeç diğer arkadaşı tarafından aşağıya çekiliyor. Birbirlerini 
yukarı itmek yerine, aşağı çekerek engelliyorlar. Panik halleri artıyor. 
Bir süre sonra birbirlerine iyice tutunup kapaksız sepetten kurtulma 
şanslarını tamamen yitiriyorlar. Sonunda kimse kazanamıyor.

İşte bu nedenle de yengeç sepetlerine kapak konmaya gerek duyulmuyor. 
Onlar birer kapaksız sepet olarak iş görüyor.

“Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”

“Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” anlayışını ifade eden bu deyim ilk olarak; Filipinli feminist kadın yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmış.  

Rekabetçi duygulara eşlik eden yüksek dozdaki bencillik ve hırsı, var olan güzellikleri yok etme arzusunu anlatan bu deyim; Filipin halkı arasında oldukça popülermiş.

Beraberce oluşturacağımız sevgi ve saygı kalkanında yaşarken; başkaları için sevinmenin ve mutlu olmanın inceliğinden hiçbir zaman ayrılmamamız dileğimle.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

14.03.2019


Günün Sözü :" Kendi değeri olmayan bir insan başkalarının değerini hiç bir zaman çekemez, çünkü insan gönlü ya kendi üstünlüğü ya da başkalarının kötülüğü ile beslenmek ister." - Francis Bacon 

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
27 Mayıs 2019, Antalya-Turkey