18 Ocak 2019 Cuma

PERİ MASALI GİBİ…



peri masalı resim ile ilgili görsel sonucu


Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugün bir başka Belgin Eryavuz yazısı ile tekrar birlikteyiz. Yazıdaki uslubun ve ahengin  yumuşaklığını tüm okuyucularım mutlaka hissedeceklerdir.

En iyi dileklerimle, Esen kalın

İbrahim Birol

****

PERİ MASALI GİBİ…


‘’Önemli olan sıra dışı şeyler yaşamak değil; ne yaşıyorsan onu hissederek hayatı bir peri masalı gibi yaşayabilmektedir.’’ diyor Prof. Gülseren Budayıcıoğlu – ‘Kral Kaybederse’ isimli romanında.

İçinde tevekkül var.

Farkındalık var.

Yaşam sevinci var.

Bu nedenle çok sevdim bu cümleyi. Romanı okurken, dönüp dönüp bir daha okudum içime sinmesi adına.

Kendisini gerçekten iyi tanıyan; duygularının farkındalığında, içindeki çocuğun sesini duyarak eyleme geçen insanlar vardır hani.

Yaşadığı olaylar, çektiği acılar, zorluklar ya da engeller her ne olursa olsun; yaşamına sahip çıkar onlar. Elindeki tek fırsatın bu olduğunu herkesten daha iyi bilir.

İşte böylesi insanlar peri masalı tadına en yakın olanlar bana göre.

Kendisine bakmaktan, iç sesini dinlemekten, zayıflıklarından korkmuyor. Onlarla yüzleşecek cesarete sahip.

Gerçeklerin içini acıtacağını bildiği halde, zaman zaman içine dönüp bakmayı beceriyor. Böylece oluşacak grimsi bulutları; henüz başlarken; elinin tek bir hareketi ile yok ediyor.

Pozitif enerjisi yüksek olduğu için diğer insanlarla kolay iletişim kuruyor. Onları dinliyor. Sadece anlattıklarını değil, kalplerinin derinlerinde var olan kaygıları, belki acıları anlıyor.

En önemlisi onları hoş görecek kadar erdem sahibi.

Ön yargılarıyla değil, tamamen insani saf sevgi duygularıyla bakıyor etrafına çünkü. 
Yaptıklarını yargılamıyor. Kızmıyor. Kolay öfkelenmiyor. İnsanları anladıkça hoş görüsünün arttığını da biliyor.

Böylesi bir yaşam işte düşümdeki peri masalı tadında…

Peki bizler ne kadar yakınız onlara ya da ne kadar uzakta?

Henüz yolun başında da olabiliriz. O muhteşem yolun ortalarında da.

Önemli olan o yolun tılsımını hiç bırakmamak galiba.

Ben inanıyorum ki; başkalarını anladıkça, yargılamadan hoşgörüyle baktıkça; kendi iç dünyamıza daha farklı gözlerle bakmakta ustalaşabiliriz. Daha önceden farkında olmadığımız değerlerimizi fark edebiliriz.  Kendimizle her daim barışık kalmanın yollarını öğrenebiliriz.

İşte o zaman önümüzde beliren; hoş görünün gölgesinde bir yaşam şekli olur.

Maddi değil manevi anlamda alabildiğine zengin.

Sevgi yolundan nasiplenmiş.

Erdemli.

Zarafet dolu.

Şükretmenin elindekileri çoğaltmak olduğunun farkındalığında.

Böylesi bir yaşamda peri masalı tozları havada uçuşmaz mı sizce de?

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

04.12.2018

‘’Önemli olan sıra dışı şeyler yaşamak değil; ne yaşıyorsan onu hissederek hayatı bir peri masalı gibi yaşayabilmektedir.’’ diyor Prof. Gülseren Budayıcıoğlu

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
18 Ocak 2019, Antalya-Turkey

5 Ocak 2019 Cumartesi

AKLIMIZDA KALANLAR



Ä°lgili resim

Merhaba Gönül Dostlarım,
Yeni yıl yeni umutlarla geldi. Bugün 2019' u kutladığımızın beşinci günü,  her yılda olduğu gibi yeni yıl mesajları ile karşıladığımız birbirimize iyi dileklerimizi, sevgilerimizi ilettiğimiz değişik mekanlarda yeni yıl kutlamaları ile karşıladığımız ve  aynı zamanda  2018' in sıkıntılarını geride bırakıp yeni yıla yeni umutlarla girdik
"Yeni bir yıla girerken sevgi ve barış diliyorum. Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla.. 
Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice yıllara!"
2019 yılının bu ilk " Gerçek Dostlar" yazısında ,  çok değerli yazarlarımızdan  sayın İpek Ongun' un güzel yazılarından birini sizlerle paylaşmak istiyorum.
İçimizdeki Güzellikler,
içimizdeki güzellikler ile ilgili görsel sonucuGönlümüzün güzelliği sevgi ise, beynimizin güzelliği de düşünebilme yeteneğimizdir. O yeteneği her an, her dakika kullanalım. Unutmayalım ki düşünen insan, özgür insandır.
Kişi düşünebiliyorsa pek çok sorununu çözümleyecek, pek çok şeyi bilecektir. Herkesi dinleyin. Annenizi, babanızı, arkadaşlarınızı dinleyin. Sonra da düşünün ve sorular sorun… Neden? Nasıl? Nerede?
Sonra da oturup kararlarınızı kendiniz alın. Kararları yalnız aldığınız zaman, eziyetler de güçlükler de sonuçta bütünüyle size aittir artık. Karar alırken sorumluluk almayı da bilin. İşte bu, büyümek ve olgunlaşmaktır; özgür insan olma yolunda atılan ilk adımdır.
Büyüklerinizle, yaşıtlarınızla, kendinizden küçüklerle konuşun, tartışın. Konuşarak pek çok şey öğrenildiği gibi, pek çok sorun da çözümlenebilir. Toplumumuzda, bu tür konuşma pek yaygın değil ne yazık ki! Ya susuyor, ya bağırıyoruz. Konuşmayı bilmiyoruz. Sizler bunu değiştirin.
İçimizin bir başka güzelliği de iyimserliktir. Yüreğinizin ibresi hep iyimserlikten yana olsun.
Asırlardır kötümserler, köşelerinden dünyanın kötüye gittiğinin doksan dokuz nedenini sayarlarken iyimserler epey yol almış; pek çok iş başarmışlardır. En azından denemişlerdir.
Zaten yapılan araştırmalar, başarılı olanların üstün zekalılardan çok, sıradan ama olumlu ve iyimser kişiler olduğunu ortaya koyuyor.
İçimizdeki güzellikler arasında neşenin yeri bambaşkadır. Hele gençliğinizin getirdiği neşe ve kahkahaları sakın kısıtlamayın. Bazı kişilerin “Sırıtıp durma!” gibi bilgece (!) uyarılarına aldırmayın. Tam tersine daha çok gülün. Bol bol kahkaha atın. Sorunlarınıza bile gülerek bakabilirseniz yükünüz anında hafifleyecektir.
Güldürü dergileri, neden bu kadar çok okunuyor sanıyorsunuz?
Onca sorunun, çevre kirliliğinin, savaşların, ölümlerin, çıkarcılığın, cahilliğin yer aldığı dünyamızda sevgi, iyimserlik ve neşeye her zamankinden fazla gereksinmemiz var. Bu nedenle hayatınızı daha güzel yaşamak istiyorsanız, önce içinizdeki güzellikleri geliştirin, ortaya çıkarın.
Sevinin, düşünün, konuşun, iyimser olun ve doyasıya gülün!
İpek Ongun ipek ongun kimdir ile ilgili görsel sonucu
içimizdeki güzellikler ile ilgili görsel sonucu
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
5 Ocak 2019, Antalya-Turkey