17 Mayıs 2024 Cuma

YENİ KİTAP TANITIMI

 













    Kitap Özeti


Merhaba Gönül Dostlarım,

Yazılarına ve kitap tanıtımlarına Blog sayfalarımda zaman zaman yer verdiğim çok değerli yazarlarımızdan Bige Güven Kızılay'ın  "  Ankara Diye İnsanlar Vardır" adlı yeni kitabı kitapçıların raflarında yerini çoktan aldı. Böyle güzel bir kitabı bizlere kazandırdığı için " GERÇEK DOSTLAR" Ailesi olarak kendisine buradan sonsuz teşekkürlerimizi yolluyoruz.

Bige Güven Kızılay

Bir başka şehri sorun insanlara... Aklınıza ilk gelen nedir diye... Kimisi önce yemeklerini söyler, kimisi kalesini, camisini, gölünü, iklimini... Herkes kendi doğduğu şehrin en güzel yanını anlatır. Oysa Ankara bir “histir”. İlkin değer yargıları ve insanlar gelir aklınıza. Milli Mücadele gelir. İnanç gelir. Umut gelir. Yok oluşun, tükenişin üzerine yeniden doğan güneş gelir. “O” gelir. Mustafa Kemal Paşa. Cumhuriyet gelir. Vefa gelir. Dostluk gelir. Romanlarıyla tanıdığımız Bige Güven Kızılay bu defa doğup büyüdüğü, güzel anılarına ev sahipliği yapan şehrini; “yuvasını” anlatmak için oynatıyor zarif kalemini. Kelimeleriyle Ankara’nın tarihine, mekânlarına, şehrin dokusuna, en çok da insanlarına ışık tutuyor. Çünkü “Ankara bir tavır, bir duruştur, bir görgü, bir hayata bakıştır, Cumhuriyet’in ta kendisidir; işte o yüzden Ankara diye insanlar vardır.”

Bige Güven Kızılay









The YearGerçek Dostlar 17 Mayıs 2024 İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/


13 Mayıs 2024 Pazartesi

BU KURALLARA UYAN KAÇ KİŞİYİZ

 



Merhaba Gönül Dostlarım,

Önemli nezaket kuralları:
•Kişinin izni alınmadan, telefon numarası bir başkasına verilmez.
•Acil bir durum olmadığı sürece, saat 21:00 den sonra kimse aranmaz.
•Yılladır görmediğin birine “ hu hu” diye mesaj atamazsın yada arayıp “bil bakalım ben kimim?” diye şaka yapmamalısın, sonra birde “noldu unutulduk mu” diye trip atmamalısın. Nezaketinden ses çıkarmasa da, bu tip davranışlar karşınızdaki kişiyi rahatsız eder.
•Yeni tanıdığın bir insana “sen” diye hitap etmemelisin, yerli yersiz gereksiz samimiyet, farklı hitap, espri, eleştiri yapmamalısın.
•Çok samimi olmadığın sürece kimseyi yapışıp öpmemeli, sarılmamalı, ayaküstü tutmamalısın.
•Ailen dışında kimseyi uygunluğunu sormadan görüntülü aramamalısın.
•Whatapp uygulamasında mesajlaşmak bedava diye bir cümleyi kelimelere ayırıp, 18 mesaj şeklinde atmamalısın.
•Biri aramana dönmüyorsa, beklemeli ve üst üste taciz eder gibi aramaya devam etmemelisin.
*Sosyal medya bir insanla ilgili kişilik fikri oluşturma, ruh halini anlama, ekonomik durumunu tespit etme yeri değildir. Yani sosyal medyayı ölçü almamalısın.
•Gittiğin bir eve-ofise vs elin boş gitmemelisin.
•Tevazu gösteriyor, içten davranıyor diye karşındakine dilediğin gibi davranmaman gerektiğini bilmelisin.
•Randevularına geç kalmamalısın.
•Sana verilen bir görevi-ricayı yerine getirmeli, kimseyi o işle ilgili senden bilgi almak-sonuç görmek için peşinden koşturmamalısın.
•Köklü bir ilişkin, samimiyetin olmadığı birine sitemler etmemelisin.
•Dürüstlük ile patavatsızlık başka şeylerdir iyi ayırt etmelisin.
•Nezaket, âdap, saygı, terbiye... Bir insanın olmazsa olmazıdır ama yazık ki bazen de olmadımı olmuyor...

Alıntı


12 Mayıs 2024 Pazar

ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN




💙ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN 💙🧿

Çiçeklere kedilere dokunabilmen için ,
Nelere gülüp nelere ağlayacağına karar verebilmen için,
Yürümeye başladığında yere kapaklandığında ,
Yerden kalkıp kuşlar gibi kanatlanıp koşabilmen için ,
Annen sana öğretir sende onun varlığına sarılır ,
Yavrum diye seslenişine kulaklarını kabartır ,
Emekler dikilir yürür , "Farkında olmadan
büyürsün !"

Annelerimize duyduğumuz minnet ve sevgi duygusu gerçek yaratıcı Allah'a en temiz duadır ...

Öpüyorum Dedeniz

İbrahim Birol

ANNELER GÜNÜ 2024

 























Merhaba Gönül Dostlarım,

Anneler Günü… Annelerin bir gününü değil, 365 gününü kutluyorum...

“Annenize öf bile demeyin…Cennet anaların ayağı altındadır… Ana gibi yar olmaz…Ağlarsa anam ağlar, Gerisi yalan ağlar…”

Analar evlerimizin çatısıdır…Çatı çökerse aileler dağılır. Hala, teyze ve ablalar ana yarısıdır. Anaların yüreği yufkadır, merhametlidir.

Analar veya annelerle ilgili ne kadar çok şey yazılıp söylense de, anaları hiç bir kelime anlatamaz.

Ana cennettir, ana kucaktır. Ana yurt yuvadır. Ana vatandır, ana okuldur, ana her şeydir. Anayı anlamak her şeyi anlamaktır.

Ana yüce Allah’ın Rahim ve Hay sıfatının dünyadaki tecellisidir.

Analarımıza en büyük değeri yüce Allah ve anası tarafından yetiştirilen Peygamberimiz vermiş.


ANNELER GÜNÜ’NÜN HİKAYESİ NEDİR?

Her yıl mayısın ikinci haftası kutladığımız anneler gününün hikayesi, nasıl ortaya çıktığı merak ediliyor. Peki anneler gününde sürekli duyduğumuz Anna Jarvis kim?

On üç çocuktan onuncusu olan Anna jarvis, 1 Mayıs 1864 yılında doğmuştur. Amerika'da doğan Anna Jarvis'in annesi öğretmen ve babası rahiptir. On üç çocuktan sadece dört tanesi hayatta kalmış ve bunlardan biri de Anna Jarvis'tir. Anna Jarvis'in annesi savaş karşıtı eylemlere katılan biriydi ve kadınlara nasıl çocuk yetiştireceklerini anlatan konuşmalar yapan biri. Anna Jarvis'te annesi gibi bir öğretmen oldu. Daha sonra öğretmenliği bıraktı ve kütüphaneci oldu. Evlenmedi ve çocuğu olmadı. 1905'te yaşanan bir olay sonucu Anna Jarvis dünyaya adını duyurmayı başardı. Annesi kalp rahatsızlığı nedeniyle 1905 yılında vefat etmiş. 41 yaşında annesini kaybeden Anna Jarvis, annesinin 30 yıl önce söylediği bir söz üzerine annesi için önemli bir şey yapmak istemiş ve bu anneler gününün kutlanmasını sağlamış

Ana candırAna canandır,Ana cennettir, Ana vatandır, Ana duadır, Ana yurt, yuvadır, Ana sevgidir, Ana şefkattir, Ana ocaktır, Ana evin direğidir,Ana kucaktır,Ana yardır, Ana okuldur,Ana bilimdir, Ana ilimdir, Ana vefadır, Ana sultandır, Ana gaziliktir, Ana kahramanlıktır, Ana şehitliktir, Ana her şeydir, Ana en büyük zenginliktir.

Anaya sahip olmak her şeye sahip olmaktır

 İsmail Kahraman

" Başta Şehit Anneleri ve Cumartesi Anneleri olmak üzere hayatta olan tüm annelerimizin, anneler günü kutlu olsun. Ebediyete intikal eden annelere,  Allah' tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun"

The YearGerçek Dostlar 12 Mayıs 2024 İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/

10 Mayıs 2024 Cuma

KÖR VE DUYARSIZ BİR TOPLUM

 














Merhaba Gönül Dostlarım,

Kör ve duyarsız bir toplum!..

Ümit Zileli' nin bir yazısının devamında..
Lise edebiyat kitaplarının birinde hiç unutmadığım, beynime adeta nakşedilmiş bir yazı vardı: 
-Bakmak ve Görmek! Çok etkilenmiştim. O güne dek bilmediğim, ayırt edemediğim yaşamsal bir farkı açıklıyor, bakmanın görmek demek olmadığını anlatıyordu!.. Uzun yıllar sonra konuşmacı olarak katıldığım bir panelde Türk halkının duyarsızlığı, unutkanlığı ve kolay idare edilebilirliğinden söz ederken özellikle bir cümlenin altını çizmiş, kuvvetle vurgulanmıştım; -Biz bakar kör bir toplumuz!..Bir toplum nasıl olur da körleşir?.. Nasıl olur da gözlerinin önünde söylenen yalanları, yapılan alçaklıkları, ihanetleri, işlenen cinayetleri göremez?.. Çok basit; eğer 80 milyonluk bir ülkede ortalama 3.5-4 milyon gazete o da okuyucuya rüşvet vererek satılıyorsa, halkın yalnızca % 6.3'ü kitap okuyorsa, “ okumuş insan” oranı ilkokul mezuniyetiyle eşdeğer tutuluyorsa o toplum bakar ama göremez!-Acı ama gerçek!
Böylesine körleşmiş bir toplum, doğası gereği duyarsızdır…Sonunda mutlaka ama mutlaka sonsuz acılar çekeceği olaylara bile büyük bir vurdumduymazlıkla bakar. Sadece bakar, göremez!.. Bu tür mazohist toplumlar, kendilerini daha rahat kandırabilmek için atasözleri, deyimler bile icat ederler. Örnek mi? Bol miktarda ne yazık ki;
– Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!– Pişmiş aşım, ağrısız başım!– Gelen ağam, giden paşam!
Ama o bin yaşayan yılan eninde sonunda dokunur!.. Dokunmakla da kalmaz ezer, yok eder, köleleştirir!.. Ortada ne pişmiş aş ne ağrısız baş kalır. Gelen ağanın da, giden paşanın da bu anlamda hiçbir farkı yoktur. Duyarsız ve kör bir toplumda düşüncelerin iğdiş edilmesi, Milliyetçilik adına, Tanrı adına insanların acımasızca sömürülmesi vakayı adiyedendir!.. Ne yazık ki toplumun büyük bölümü bu durumun farkında bile değildir. Farkında olanların büyük bölümü ise sinmiş ya da satın alınmıştır. Geriye kalanlar da zaten bu sistemi sürdürenlerdir!..

Ama o bin yaşayan yılan eninde sonunda dokunur!.. Dokunmakla da kalmaz ezer, yok eder, köleleştirir!.. O yılan sonunda mutlaka  sana da dokunur.

-Dehşet verici ama gerçek!.. Nasıl yaşayacağına halk karar verecek!..

9 Mayıs 2024 Perşembe

ÖĞRETMENLER ÖLMESİN!

 






Merhaba Gönül Dostlarım,
Okul müdürü öğrencisi tarafından öldürüldü! '

Eyüpsultan'da okul müdürü İbrahim Oktugan'ın hayatını kaybettiği silahlı saldırı anını, meslektaşı Kadriye Deveci anlattı.

Eyüpsultan'da okul müdürü İbrahim Oktugan'ın hayatını kaybettiği saldırı anını, aynı okulda öğretmenlik yapan Kadriye Deveci anlattı. Deveci, "Cümleler yetersiz kalıyor. Benim şahit olduğum sadece hocamın, patlama sesi sonrasında odadan çıktığımda, hocamla yüz yüze gelip bir birimize baktık. Onun her tarafı kan içerisindeydi zaten. Ne olduğunu anlayamadım. Sadece patlama sesi duydum, iki el. Ama 3 el atış sesi duyan olmuş. O anda, o panikle heyecanla ne olduğunu anlayamadım. Hocamla sadece göz göze geldiğimde zaten üzerime doğru yığılmıştı. Ama ne mümkün. Öğrenci bir ay bizde kalmıştı. Gönderilmesi konusunda ailesiyle görüşülmüştü. Ailesi de biraz problem çıkarmıştı ve gönderildi öğrenci. Ondan sonrasında hiç bir şekilde görmedim öğrenciyi. Problemli bir öğrenciydi. Öğretmenlerine karşı saygısızdı. Çevresine arkadaşlarına karşı olumsuz davranışlar sergileyen bir öğrenciydi" diye konuştu.






































" Bir öğretmen ölürse, tebeşir ölür, silgi ölür, sıralar ölür, ziller ölür, oyunlar ölür."