11 Mart 2017 Cumartesi

ATATÜRK'ÜN MANEVİ KIZI ZEHRA AYLİN NASIL ÖLDÜ?




Zehra Aylin


Merhaba Değerli Dostlar,

Pek çoğu yakın tarihlerde vefat etmesine rağmen Atatürk’ün manevi evlatları şüpheli ölümleri, aile bağları, hatta kaç kişi oldukları ile bile hâlâ tartışma konusu. Abdürrahim, Zehra, Rukiye, Sabiha, Afet, Nebile, Sığırtmaç Mustafa, Ülkü isimleri Atatürk’ün manevi evlatları olarak biliniyor.







Kemalizm gölgesi altında geçinen Atatürkçüler dahi Mustafa Kemal hakkında doğru bilgi ortaya koymuş değil. Türkiye Cumhuriyeti' nin kurucusunun onca araştırmaya rağmen daha nicesine konu edilecek yönleri var. Manevi evlatları konusu da bunlardan biri. Pek çokları, sorduğunuzda, Atatürk'ün bilinen, belli başlı 4-5 manevi evladının ismini hatırlıyor ki onlar hakkında da pek bilgi sahibi olunmadığı anlaşılıyor. Kimileri manevi evlatlarının sayısını 11'e kadar çıkarırken, kimileri onların biyografilerinde hoşlarına gitmeyecek yanları 'gizlemeyi' tercih etmiş, ediyor.

Alıntı : Cemal Azmi Kalyoncu -Aksiyon Dergisi

Atatürk'' ün manevi kızı olan Zehra Aylin hanımdan, daha iki gün evveline kadar haberim yoktu, hele bir de trajik hikayesini hiç duymamıştım. Sanırım bu haber yakın tarihimizde ilk kez resmen anlatılmış veya  yayınlanmış olmalı.
Bazen dünya liderlerinin de hüzünlü ve acı dolu günleri ve anları olduğunu, fakat bu kederli  anlarını tarihçilerin ve tarih yazarlarının pek dış dünyaya yansıtmak istemediklerini veya yazım konusunda bir takım  engeller konulduğunu bir yerde okumuştum.
Bu konuda bilgi sahibi olan okurlarım için bu haber pek ilginç  gelmeye bilir, fakat yeni duyan okurlarımın bu hikaye ilgilerini çekecektir... Hikayenin daha geniş anlatımını merak eden okuyucularım için, internette Google dan girerek " Bir Cumhuriyet Prensesinin İntiharı" başlıklı yazıyı okuyabilirler. Bu yazının metni çok uzun olduğu için ben sizlere hikayenin ancak bir bölümünü aktarabiliyorum...

atatürkün ilk manevi kızı amasyalı zehra aylin cumhuriyet gazetesi" İngiltere’den okuldan dönerken
Fransa’da trenden düşerek ölen Atatürk’ün manevi kızı
Zehra Aylin
Fransızlar genç kızın ölümü karşısında gözyaşlarını tutamadılar.
Cumhuriyetin ilanını tam anlamamış, Atatürk’ü padişah zanneden Fransız basınında haber birinci sayfadan:
“Atatürk’ün kızı ve Osmanlı tahtının varisi kendini trenden atarak intihar etti” şeklinde verilir."

Alıntı : yasarkaraduman.com

 İstanbul'dan sonra, Londra'da yatılı Saint Hilda Koleji'ne gönderildi. Zehra Aylin uyum sorunu yaşadığı, Londra'dan sömestr tatili için Türkiye'ye dönecekti. Gemi ile Fransa'ya, ardından Paris'ten trenle İstanbul'a gelecekti.

Önce Kendinizi Sevin ve sonra da Sevdiklerinizin değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.


Atatürk’ün pek bilinmeyen manevi kızı Zehra Aylin’in trajik hikayesi

rukiye erkin ile ilgili görsel sonucuGenç kadın halsizdi...
Londra’dan Fransa’nın Calais şehrine yaptığı gemi yolculuğu onu yormuştu...
Yolculuğun daha iki ayağı vardı. Trenle Paris’e geçecek, oradan da ver elini İstanbul...
Memleket hasretiyle yanıp tutuşuyordu İngiltere’ye gittiğinden beri. Neredeyse her gün okuldan çıkar çıkmaz Londra’daki Türk Büyükelçiliği’ne gidiyordu, biraz olsun yurdunun ‘kokusunu duymak’ için...
Kardeşleri Sabiha ve Rukiye’ye “Ne olur babamızı ikna edin de yurduma döneyim” diye yazdığı mektupların sayısını hatırlamıyordu bile.
İlk dönemin bitmesine yakın psikolojisi iyice bozulmuş ve hastalanmıştı.
Babasının ilk göz ağrısıydı. Hastalık haberi üzerine Türkiye’ye dönüş izni hemen çıktı.
zehra aylin ile ilgili görsel sonucu“Sık biraz daha dişini” dedi içinden, “Çok yakında sevdiklerine ve vatanına kavuşacaksın.”
Refakatçisiyle birlikte Paris’e gidecek trene bindiler.
Koltuğuna yerleşti ve gözlerini kapadı.
Sanki tren inadına yavaş gidiyordu... Fakat bu sadece onun sabırsızlığından kaynaklanan bir histi.
Sabaha karşı 04:20’de midesinin bulandığını ve başının döndüğünü söyleyip hava almak için kompartımandan çıktı...
Aradan dakikalar geçmesine rağmen genç kadın kompartımana dönmemişti. Bir aksilik olduğunu düşünen refakatçisi panik halinde trenin acil durum frenini çekti.
Acı ‘çığlıklar atarak’ tekerlekler Amiens şehri yakınında duruverdi.
Burası genç kadının ‘son durağı’ olacaktı. Çünkü iki görgü tanığının anlattıklarına göre saatte 120 km hızla giden trenden düşmüştü...
Ya da kendini boşluğa bırakıvermişti... 19 Kasım 1935’te gerçekleşen olayın bu kısmı hala bir muamma... Ve çözüleceğe de benzemiyor...
Efendim yukarıda bahsi geçen genç kadın Atatürk’ün manevi kızı Zehra Aylin...Ölümünün arkasındaki sır perdesi bugün bile ortadan kalkmış değil...
Tren ‘kazasının’ olduğu günün ertesi, Fransız basını “Atatürk’ün kızı ve Osmanlı tahtının varisi kendini trenden atarak intihar etti” manşetleriyle çalkalandı. Zehra’yı varis olarak görmelerinin sebebi ise Fransızlar’ın Atatürk’ü padişah zannetmeleriydi.
Zehra’nın ölüm haberi önce Paris’e sonra da Ankara’ya ulaşır ulaşmaz Mustafa Kemal’in kesin talimatı şuydu: “İsmi açıklanmasın, tören yapılmasın, tahnit edilip hemen Ankara’ya getirilsin.”
Fakat nafile... Elçilik görevlisi Firuz Kesim, Amiens’ e vardığında oradaki kilisenin şapeli çoktan çiçeklerle kaplanmış, neredeyse tüm halk ‘Osmanlı Prensesi’ sandıkları genç kız için düzenlenen törende yerlerini almıştı.
Kesim, münasip bir dille Aylin’in Müslüman olduğunu anlatarak etraftaki haçları kaldırttı ve sonra da genç kadının naaşını teslim aldı.
zehra aylin ile ilgili görsel sonucu
Cenaze Paris’e kadar gittiği her istasyonda törenlerle karşılandı. Hatta Paris garında Fransa Cumhurbaşkanı temsilcisi ve farklı farklı ülkelerin elçileri bile hazır bulunmaktaydı.
Marsilya’da özel bir vapura konup İstanbul’a doğru yola çıkan Zehra Aylin’in naaşı için, yine her limanda törenler yapıldı.
Vapur İstanbul’a vardığında ise limanda vali, birkaç devlet adamı ve tabutu taşıyacak dört hamaldan başkası yokmuş.
Aynı gün Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Zehra, Maçka Mezarlığı’na gömülür. Cenazede Atatürk’ü temsilen Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak bulunmuştur.
Fransa’daki manşetlerin yerini Türk gazetelerinin üçüncü sayfalarındaki ufak haberler almıştır.
Bugün Zehra Aylin’in mezarının yeri bile tam olarak bilinmemekte...
Maçka’daki mezar taşlarının hangisinin ona ait olduğu meçhul...
Atatürk Amasya’daki bir yetiştirme yurdundan aldığı, anne babasını ufacık yaşta kaybetmiş Zehra’nın ölüm haberini duyduktan sonra herkes gibi “Acaba intihar mı etti?” diye düşünmüş olacak ki, derhal Fransız polisinin raporunu görmek istemiş.
Raporda ‘kaza’ yazıldığını gördükten sonra da “Şimdi müteessir oldum. Çok zeki ve inatçı bir kızdı, severdim” demiş.
(Kaynak: Mustafa Müftüoğlu, Yalan Söyleyen Tarih Utansın)
Buna rağmen Zehra Aylin’in arkasında pek çok soru işareti bıraktığı kesin.
Ölüm sebebi ve mezarının yeri bile belli olmayan bu ‘gizemli’ kadını biraz olsun hatırlayalım dedim.

 Alıntı : Hürriyet.com.tr


https://youtu.be/IfQM_AGvM10                                         https://youtu.be/4QzxrGu0BS8

                                                


hüzünlü atatürk sözleri ile ilgili görsel sonucu


İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
11Mart, 2017, Antalya

bahar mevsimi videoları ile ilgili görsel sonucu



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder