7 Aralık 2021 Salı

EDEBİYATTA KAR İZLERİ

 





Edebiyat


Merhaba Gönül Dostlarım,

" İstanbul' da Kış Kokusu" başlıklı bundan evvelki yazımızda, güzel İstanbul' umuzun kış manzaralarını ve  değerli yazarlarımızın kış ve kış ile ilgili yazılarından bazı bölümleri sizlerle paylaşmıştım.

“Türkiye İstanbul’dan ibaret değildir“ diyerek baş kentimiz olan Ankara' mızın kış manzaralarını bu yazımızda beğenilerinize sunmağa çalışacağız.

Tezer Özlü, Füruzan, Orhan Pamuk, Tolstoy, Thomas Mann ve daha fazlası... Aşkın ve ölümün, arınmanın ve umudun sınırlarında edebiyattaki kar izlerinin peşine düşüyoruz

Büyük bir uykunun mevsimidir kış. Yalnızca doğa değil, insanoğlu da onunla birlikte bu uykuya hazırlar -bedenini değilse de- ruhunu. İlkbaharın sağaltıcı neşesi, yazın baştan çıkarıcı enerjisi ve sonbaharın hüznünün ardından, kış bir teselli gibi geliverir. Şimdi ruhu uykuya yatırma zamanıdır. Uyumanın ve unutmanın zamanı… Tıpkı Ahmet Muhip Dıranas’ ın da dediği gibi “Beyaz dokusunda bu saf rüyanın/ Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış/ Sırf unutmak için, unutmak ey kış!/ Büyük yalnızlığını dünyanın.”

“Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum” der Nâzım Hikmet ise. Çünkü unutabilmek için önce hatırlamamız gerekir. Ve biz o uzun kış ayları boyunca işte en iyi bunu yaparız. Çünkü, Tomris Uyar’ın da “Rüzgârı Düşün” adlı öyküsünde söylediği gibi “Yağan kar, gerilere sürüklüyor düşünceyi.”



Önce her şey onun kokusunu duymamızla başlar. Tıpkı Füruzan’ın “Sabah Eskimişliğin” adlı öyküsünde olduğu gibi; “Havalar birden soğuyacak, sokaklar kış kokmaya başladı.” Ve sonra onun alametlerini görürüz, “Geçen gün yıkılan eski bir yapının ardında kış bulutlarının hazırlığını gördüm.




Sait Faik Abasıyanık ise kışı yine tabii ki sevgili adasında karşılayacaktır. “Stelyanos Hrisopulos Gemisi” adlı öyküsünde anlattığı gibi; “Kış, Ada’nın sahillerine lodoslarla beraber gelirdi. Kocayemiş ağaçlarının çamlarla birleştiği adanın lodos tarafında, hiçbir ev yoktur. Orada kocaman vahşi kayalar, tuhaf kuşlar ve derin uçurumlar vardır. Kalpazanlar Kayası’ nın üstünden lodos aştığı zaman, adanın poyraz tarafındaki evlerinde sessiz bir hayat başlardı. Göçler gitmiş olurdu. Banyolar sökülmüş; köşkler küskün ve hayatsız dururdu. Küçük sandallar yer yer karaya çekilmiş bulunurdu. İşte balık zamanı bu zamandı. Kocaman gırgır kayıkları sahile başvururlar, torik ve palamut adanın etrafında bütün gün döner dolaşırdı. Kocaman kayıklar, kocaman bir şehre durmadan balık götürür, adaya para pul, bir iki çuval un, birkaç kilo et getirirlerdi. O sene kış ne kadar fazla olmuşsa balık da o nispette az çıkmıştı. Balığın az, kışın çok olması günah çıkartan papazı bile düşündürürdü.”


Kışın soğuğu, doğanın giderek çıplaklığa bürünmesi doruk noktasına ulaştıkça, farkında olmadan biz de o ıssızlığı giyinmeye başlarız; koyu renk bir kadife ceket gibi ruhumuza… Füruzan için ‘yarı donmaktır bu: “Soğuktan hiç hoşlanmam, sıcak bir ev mutluluğun yarısı sayılır. Hele kötü yapılmış yoksul evlerin yapışan kederli soğuğu… Kar oyunlarından ürken kısalmış, eski giysili çocukları o kadar iyi biliyorum ki… En çok üşüyen yerim ıslak ayaklarımdı; uyuştuğu zaman mangala yaklaşma, derlerdi. Yavaş yavaş kanım çözülürdü sıcakta; sonraları bunun yarı donmak olduğunu öğrendim.” Tezer Özlü için ise ruhuna gitme isteği uyandıran bir bunaltı… Çocukluğun Soğuk Geceleri nden: “Pazar günleri… Şimdilerde… Sokak aralarından geçerken… gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim… evlerin pencere camları buharlaşmışsa… odaların içine asılmış çamaşır görürsem… bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek... isterim hep.”

ELİF TANRIYAR

ELİF TANRIYAR

Günün Sözü : " Kış yeryüzünün temizlendiği zamandır toprak, ağaçlar ve insanlar temizliğe doyarlar."


.YIL       
Gerçek Dostlar   

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/                                                      7  Aralık 2021 Antalya-Türkiye



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder