5 Aralık 2018 Çarşamba



5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ





Merhaba Değerli Dostlar


Kadınlarımız Annelerimiz ,kızlarımız, hayat arkadaşlarımız…Senede bir gün onlar için ne kadar da az değil mi? Her ne kadar senede bir günde olsa kadınlarımıza değerlerini vermek adına iyi bir fırsat. 5 Aralık dünya kadınlar günü.
 
" Zordur kadın olmak! Kalbin kırılır, umudun kırılır, kolun kanadın kırılır, incinirsin. Ancak bütün parçaları yine sen toplarsın. Hep tek parça ve ayaktasın, toparladığın yüreğinde çok şeyler taşırsın, bütün kırıntılara inat."

"5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününde, saygıdeğer Türk ve Dünya Kadınlarına sağlık ve mutluluk ve huzur dolu bir gelecek diliyorum."
Önce Kendinizi Sevin ve koruyun sonra da Sevdiklerinizin kıymetini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun...En iyi dileklerimleEsen kalın. 


Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü.



Türkiye'de kadınlar 84 yıl önce milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etti. 1935'teki seçimlerde 17 kadın Meclis' e girdi. Türkiye o dönem meclisteki kadın oranıyla dünyada ikinci sıradaydı. Şimdi ise 118. sırada.

5 Aralık 1934' te ''Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı'' veren yasanın kabul edilmesiyle ülkemizde her yıl bu gün, ''Kadın Hakları Günü'' olarak kutlanıyor. Türk kadınlarının Cumhuriyetin ilanıyla beraber birçok Avrupa ülkesinden önce önemli siyasi ve sosyal haklar elde etmesinin ilanı olan bu anlamlı güne dair

'' Her toplumda olduğu gibi Türk toplumunda da kadının önemli bir yeri vardır. Kadın, anne olarak aile ve toplum arasında bir köprü görevi görür. Kadının toplumdaki yeri ve görevleri derken önce onun bir fert olarak gerekli kişiliği kazanmasını, sonra da aile içinde ve toplumun içinde gerekli yeri alması düşünülmelidir. Türk kadınının toplumdaki yerine tarihi perspektifte bakacak olursak kadının İslamiyet' ten önceki Türk devletlerinde önemli ve saygın bir konuma sahip olduğunu görürüz. Kadın ev sorumluluklarının dışında  hayatın içinde yer almış,  çeşitli devlet kademelerinde  naip ve hatta idareci olarak önemli roller üstlenmiştir. Ancak Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kadın daha pasif bir konuma gelmiştir. Bu değişimde şüphesiz yeni coğrafi yerleşim ve buna bağlı olarak Arap halkı başta olmak üzere bölgedeki diğer toplumlarla etkileşimin payı vardır. Bu değişimi doğrudan İslamiyet' e bağlamak  peşin hüküm vermek olur; çünkü dinimizde kadına çok değer verildiği çeşitli ayetlerle sabittir. Nitekim bu dönüşüm de İslam dini dolayısıyla ilişkilerin yoğunlaştığı geleneksel Ortadoğu alışkanlıklarının ve hatta  Bizans geleneğinin etkisi olmuştur.

Kaynak : Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürümüz Doç. Dr. Emine Altunay Şam;

Atatürk, 1923 yılında "...şuna inanmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" ya da ''...toplumun başarısızlığının asıl sebebi kadınlara karşı olan bilgisizlikten ileri gelir, bir toplumun bir organı faaliyette iken diğer bir organı işlemez ise o toplum felç olur" derken bu yaklaşımını dile getirmektedir. Bu hedef için önemli bir başlangıç olarak 1924 yılında yürürlüğe konulan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim merkezileştirilmiş, aynı zamanda kızlarımıza ilkokul, ortaokul ve yüksekokul öğreniminin kapıları açılmıştır. Bunun anlamı cinsiyet ayrımı gözetilmeden eğitimde eşitlik olanağının yaratılmasıdır.

Amasya Üniversitesi

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

 5 aralık kadın hakları günü sözler ile ilgili görsel sonucu

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
5 Aralık 2018, Antalya- Turkey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder