31 Mart 2016 Perşembe

LÜZUMSUZ BİLGİLER







Merhaba Dostlar,

Bu günkü konumuz, yazarı Tamer Koruganın " Bunları Biliyor musunuz? " adı altında yayınlanan  kitabı olan " Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi" nden bahsetmek istiyorum.
Yazar kitabın arka kapak sayfasında" Lüzumsuz Bilgilerden" söz edilmesini ciddiye alacak olursanız çok yanılırsınız "Bilginin lüzumsuz olanı varmıdır?" ayrı bir tartışma konusu, ama bu kitapta yer alan 139 sorunun yanıtlarını merak etmeyen pek yoktur. Aşağıdaki sorulara bir göz atın bakalım, tümünü veya çoğunu bilmiyor veya merak ediyorsunuzdur.
Aykırı Araştırma yayınlarına ait olan bu kitabın 20. baskısından bazı alıntıları sizlerle paylaşıyorum. Umarım beğenirsiniz.

İngiltere' de trafik niçin soldan akar?
Bir zamanlar herkes İngilizler gibi yolun solundan gidiyordu, bunun için de çok geçerli bir sebep vardı.
Yüzyıllarca önce yolun karşısından gelenin dost mu yoksa düşman mı olduğunu kestirmek mümkün değildi. İnsanların çoğu sağ ellerini kullandıkları için, yolun solundan, duvar dibinden  (yaya veya atla) giderek sol taraflarını emniyete alır, sağ ellerini kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.
Yolun solundan seyahat, ilk defe 1300 yıllarında papanın Roma'ya gelecek hacıların yolda karmaşaya sebep vermemeleri için,  yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve yüzyıllar boyu devam etti.
18. yüzyılın sonlarında ABD' de bir çok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyor du. Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.
Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeğe başladı. Fransız ihtilali sırasında, ihtilalin liderlerinden Maximilien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara bir jest olsun diye, Parislilerden yolun sağından gitmelerini istedi.
Bir süre sonra aslında kendisi de bir solak olan Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve zapt ettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata geçirdi.
İngiltere hiç bir zaman Napolyon tarafından zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklarından vaz geçmediler. Avusturalya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler. Zaten İngilizler' de Amerikalılardan farklı olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.
Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünyada öncüsü olan ABD'de sürücü koltuğu
ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın bir çok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı.
İngiltere'de ve eski sömürgelerinde, trafik akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki, artık isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar.
Hangi ülkede olursanız olun, trafiğin yönü ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz yine de her iki yöne  bakmayı ihmal etmeyin.

Matemde bayraklar niçin yarıya indirilir?
Bu geleneğin kökeni eski deniz savaşlarına kadar uzanıyor, o devirlerde her bir savaş gemisinin direğinin tepesinde dalgalanan kendine özgü renkli bir bayrağı vardı. Bir deniz savaşından sonra yenilen gemi, galip tarafın bayrağını asmak zorundaydı, bunun için de kendi bayrağını yarıya çekerek üstte yer bırakırdı.
Günümüzde böyle bir durum söz konusu değilse de bayrakları yarıya indirmek bir saygı ifadesi olarak kaldı. Milletlerin matem günlerinde, önemli devlet adamlarının ölümünde, diğer milletlerin de bayraklarını yarıya indirmeleri, mateme katılmak anlamın da uluslar arası bir gelenek  haline geldi.
Hangi ulustan olursa olsun denizde birbirinin yanından geçen gemilerin, geçiş süresince bayraklarını yarıya indirmeleri geleneği, saygının bir ifadesi olarak günümüzde hala devam etmektedir.

Kitapta bunlara benzer daha 137 soru ve cevap var, tabii ki benim bu yazımda bu soruların hepsine cevap verebilmem  imkansız.
Sorulardan ilginç olanların bazılarını sizlerle paylaşabilirim.
Trafik lambaları neden kırmızı, yeşil ve sarıdır? Askeri renkler niçin haki renktedir? 24 ayar altın ne demektir? Atletler niçin saat yönünün tersine koşarlar? Niçin gülüyoruz? Niçin hapşırıyoruz? Saçlarımız niçin beyazlaşıyor? Niçin uyuyoruz? Uyku nedir? gibi daha bir çok sorunun cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Bundan sonraki başka bir yazımda tekrar görüşmek üzere, esen kalın.

İbrahim Birol,
30/03/2016, Antalya

Günün sözü: Eğer söyledikleriniz anlaşılmıyorsa, doğruyu söylemenizin bir anlamı kalmaz, Henri David Throeua




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder