15 Kasım 2022 Salı

BİR GARİP ORHAN VELİ

 



İstanbul



















Merhaba Gönül Dostlarım,

Ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyoruz.
Ben Orhan Veli
1914'te doğdum. Bir yaşında kurbağadan korktum, iki yaşında gurbete çıktım, yedisinde mektebe başladım; dokuz yaşında okumaya,
on yaşında yazmaya merak saldım.
On üçte Oktay Rıfat'ı, on altıda Melih Cevdet'i tanıdım. şarkı söylemesini çok severim.
On dokuzundan sonra âvarelik devrim başlar. Yirmi yaşından sonra da para kazanmasını
ve sefalet çekmesini öğrendim. Yirmi beşte başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok âşık oldum, hiç evlenmedim.
Ünlü Şair Orhan Veli, 10 Kasım 1950 yılında Ankara'da sokakta yürürken bir belediye çukuruna düştü ve başından yaralandı. Bu düşüşün önemsiz bir şey olduğunu düşünen Orhan Veli iki gün dinlendikten sonra İstanbul'a gitti. İstanbul'da bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirdi ve 14 Kasım 1950 hastaneye kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Orhan Veli aynı gün akşama doğru hayata gözlerini yumdu.
İyi ki doğdun Orhan Veli Kanık...
Hani şu 36 yıl boyunca "insan" gibi yaşayıp , cebinde 28 kuruşla ölen onurlu şair...
İmkânsız şey şiir yazmak Aşıksan eğer;
Ve yazmamak, Aylardan Nisansa . . .

****

ORHAN VELİ*

Cağaloğlu Yokuşu’nun her iki yanı kitapçılarla doluydu. Kitapçılar o gün kapının önüne çıkmış, yokuşun başına doğru bakıyorlardı.

Ve onu gördüler… Omuzlarda taşınıyordu. Bayazıt Cami’nde kılınmıştı namazı. Yürümeyi çok sevdiğini bilen arkadaşları karar vermişlerdi; namazdan sonra Cağaloğlu Yokuşu’ndan aşağıya doğru son kez birlikte yürüyecek, Sirkeci Garı’nın önünde cenaze arabasına teslim edeceklerdi...

O gün, Orhan Veli’nin naaşı Cağaloğlu Yokuşu’nda hangi kitapçının önünden geçiyorsa, o kitapçı saygıdan dükkanının kepenklerini kapatıyordu...

O sırada, askerliğini İstanbul’da yapmakta olan bir Anadolu çocuğu bu görüntü karşısında sorar: ”Abi merhum kimdi, ne iş yapardı?”

“Şairdi evladım, şair…”

Bu yanıt üzerine kaldırımın kenarına gelen asker etrafındakilere “çekilin” talimatını vererek iki yanını boşaltır ve Orhan Veli’nin tabutu önünden geçerken topuklarını birbirine vurur, omuzlarını dikleştirir ve de selama durur!

Böyle uğurlanır kitap ve mürekkep kokulu Cağaloğlu’ dan, bir “garip” Orhan Veli…

Büyük ustaya sevgiyle...

*Sunay Akın'dan

#Garip #OrhanVeli #OrhanVeliKanık #14Kasım1950

Garip Şiir Akımı' nın öncüleri arasında yer alan Orhan Veli Kanık'ın Anlatamıyorum şiiri, dünyada en çok okunan ikinci şiir unvanına sahip.  
ANLATAMIYORUM...

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

https://youtu.be/ZWYUnPBh-fI


the Year 


  Gerçek Dostlar  ⚠️     15 Kasım 2022


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder