28 Temmuz 2024 Pazar

İNSAN ONURLU DOĞAR

 




Merhaba Gönül Dostlarım,

A PERSON IS BORN WITH HONOR                              İNSAN ONURLU DOĞAR)

Senegal sanat tarihinin en ünlü yazarı, senaristi ve yönetmeni Ousmane Sembène, 1997 yılında İngiliz Kraliyet Ailesi Özel Onur Ödülü‘ne layık görüldü. 74 yaşındaki yazar, törene katıldı, kürsüden Kraliçe II. Elizabeth’in yüzüne karşı, dünyayı şok eden şu konuşmayı yaptı:

“Sayın baylar ve bayanlar,

Konuşmama İngiliz dilinde devam etmeyeceğim için hepinizden özür dilerim. Sizin topraklarınızdayım ve sizin sahibi olduğunuz sistem içinde sizin tarafınızdan payelendiriliyorum. Ancak asıl konuşmam kendi öz dilimde olacaktır. Merak edenler, konuşmamın İngiliz diline tercümesini koltuklarında bulabilirler…

İngilizler geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise; bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı…

İngilizlerin dinini, dilini öğrendik. Uzak dünyadan gelen yeni dil ve din bizi hep çalışmak zorunda kalan itaatkâr köleler yaptı. Özgürlük için her karşı geldiğimizde, bizi birbirimizle savaşmak için ikna ettiler ve silah verdiler.

İngilizler gelmeden önce topraklarımızda sadece kavga vardı. İngilizlerin kutsal dini bizim kavgacılığımızı kullandı; evlatlarımızı savaşçı yaptı. Hem de sadece kendi kardeşleriyle savaşan, dünyayı İngiliz dilinden ve İncil’den ibaret sanan vahşi savaşçılar. Hastalıklar yaydılar. Ne olduğunu bilmediğimiz içeceklerle bizleri hasta ve zayıf yaptılar. Atalarımızı zincirleyerek büyük şehirlerine köle olarak götürdüler. O büyük binaları, caddeleri, tünelleri ve kiliseleri insan etinin üzerine inşa ettiler…

Kendilerini temizlemek içinse sanatçılarına fikir adamlarına; sadece kendilerini kapsayan insan tariflerini yaptırdılar. Her çeşit yiyeceklerin büyüdüğü topraklarımıza ilaçlar döktüler. Toprağın altındaki yanıcı siyah cehennem kanı (petrol) için bizleri öldürdüler. Büyük acılar ve ölümcül işkenceler ördüler…

Her gelen gemiden; kıyılarımıza hep ikiye bölünmüş tekneler yanaştı. İlk gelenler zulüm ettiler, arkasından gelen arkadaşları zulmü durdurma vaadiyle bizleri ele geçirdiler. Bugün gelenler de aynı sistemle hala işgale devam etmekteler…

Yeni ilaçları, biyolojik silahları ve hastalıkları deneyen gönüllü doktorlarınızı istemiyoruz!

Emperyalist sisteminizde geri dönüşüm ekonomisiyle aslında sömürü olan yiyecek yardımlarınızı kabul etmiyoruz!

Birbirimizi anlamamızı zorlaştıran, şarkılarımızı ve masallarımızı unutturan fakir dilinizi reddediyoruz!

Çağdaş dünya daveti içindeki, bizi zorla şekillendiren yüzeysel sanat kuramlarınıza karşı çıkıyoruz!

Özgürlüğümüzü ilan ediyor, Afrikalı insanlar olarak doğduğumuzu ve Afrikalı ölmek için de bütün Avrupa’yı topraklarımızdan kovuyoruz!

Birbirimizi öldürelim diye bize öğrettiğiniz ırkçılığı, Felsefe adına önümüze sürdüğünüz batının sığ kafalı laflarını, Hukuk adına yaptığınız bütün şovenistliklerinizi ve sanat diye dayattığınız bütün estetik öğretilerinizi Afrika topraklarından silene kadar Afrika sizinle savaşacaktır!

Siz kabul etmeseniz de bir Afrikalı en az dünyanın herhangi bir yerindeki bir batılı kadar onurludur.

İnsan onurlu doğar. Ve hiçbir insanın kraliçelerin vereceği onura ihtiyacı yoktur!” 

ve ödülü almadan salonu terk etti.


The YearGerçek Dostlar   28 Temmuz  2024 İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/


27 Temmuz 2024 Cumartesi

TARİHTEN BİR YAPRAK (1)







Merhaba Gönül Dostlarım,

1940 yıllarında Bodrum'da ilk ve tek Lokanta Hasan'ın babasının aş evidir.. Girit'ten göç etmiş Hasanlar. Adalı derler Girit göçmenlerine Bodrum’da.

Bir gün Rodos valisi yanında bir heyetle Bodrum'a gelir. O devirde resmi misafirleri ağırlayıp yemek yedirebilecek tek yer Hasanların Lokantasıdır. Kaymakam misafirlere bir davet verir (Böyle durumlarda yemek takımları, porselenler vs. kaymakamlıkta bulunan Alman hükümetinin hediye olarak vermiş olduğu malzemeler kullanılır. Davetten sonra tekrar kaymakamlık envanterine geri gidermiş)
Hasan bu davette henüz 10-12 yaşında ve ağabeyi ile birlikte babasına yardım ediyor.
Kaymakam misafirlerini yemek sırasında folklor ekibi ve zeybek oyunları ile eğlendirir.
Rodos valisi bunun üzerine "bizim de size bir hediyemiz olsun, bu küçük kızımız size bir şarkı söylesin" der ve kara kuru küçük bir kız çıkar şarkı söyler.
Şarkıdan bizimkiler bir şey anlamasa da, sesi çok güzeldir küçük kara kızın.
Davet biter misafirler ayrılır.
*
1960 yılları..
Hasan Lokantanın başına geçer. Ve eski Raşit in kahvesinin sırasında yeni bir yer açar ağabeyi ile birlikte. Adı; Körfez Restaurant'tır artık.
Bir gün büyük bir yat gelir Bodrum açıklarına. On kişilik bir grup tekneden Körfez Restaurant'a yemeğe gelir. Körfez hala Bodrum un en iyi Restaurantıdır...
Yemekteki misafirlerden bir kadın Hasan'a “ Ben yıllar önce küçükken Bodrum'a gelmiştim bir grupla birlikte , arka sokaklarda küçük bir Lokanta'da yemek yemiştik. Acaba orası duruyor mu, görebilir miyim ? “ diye sorar.
Hasan; “ O Lokanta artık burası oldu. Ben de küçüktüm ama o anı hatırlıyorum. Hatta küçük bir kız da şarkı söylemişti” der.
Kadın Hasan'a gülümseyerek bakar, teşekkür eder..
İşte o küçük kız; şimdi bu masada milyarder Onasis ile beraber yemek yiyen dünyaca ünlü Soprano "Maria Callas"tır ve açıkta duran yat ise, o zamanlar dünyanın en büyük ve en lüks yatlarından biri olan "Christina" dır.

Alıntı : Ayhan Buz

Günümüzde  Bodrum turizm sekterüne baktığımızda :
Bodrum’da turizm sektörü zor bir sezon geçiriyor. Şehirdeki iş kaybının yüzde 45’e ulaştığını belirten bölge esnafı ve turizmciler, otellerde doluluğun istenen seviyeye ulaşmadığını, eğlence mekanlarının, restoranların ve beach clubların boş kaldığını ifade ediyor.

The YearGerçek Dostlar   27 Temmuz  2024 İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/


25 Temmuz 2024 Perşembe

İHTİYARLIK MI? YAŞLILIK MI?





Merhaba Gönül Dostlarım,

 Yanda Resmini gördüğünüz,

Deshun Wang 

83 yaşındaki bu genç delikanlının 60' dan sonra yaptığı ilham verici başarı öyküsü ...
44 yaşında İngilizce öğreniyor..
49 yaşında evsiz sokaklarda kalıyor hiç bir varlığı yok..
50 yaşında yüzme öğreniyor...
70 yaşında kaslarını güçlendiriyor...
79 yaşında ise ilk kez podyuma çıkan Wang; “Herkes istediği kadar hayatını değiştirebilir. Önemli olan bir amacın olması. Kafa olarak sağlıklıysan, ne yaptığını biliyorsun demektir” dedi...
83 yaşındaki Deshun Wang, Çin’de oyunculuk ve modellik gibi işlerle uğraşıyor. Son derece aktif bir yaşam süren Wang yaşlılık konusundaki tüm tabuları yıkıyor..



İki çocuk ve bir torun sahibi olan 83 yaşındaki Deshun Wang hala hayalleri olduğunu ve gerçekleştirmek istediğini söylüyor. Wang; “Yaşınızı doğa belirler ancak kafa yapınızı siz” diyor...
Sizden Başka Hiç Kimse Başarılı Olmanızı Engelleyemez..👏💪

****
... İhtiyarlıyor muyuz yoksa yaşlanıyor muyuz? Yaşlanmak yaş almaktır dün adına bugünden ve bir anlamda bedene dairdir. İhtiyarlamak ise ruhumuza dair bir evredir. Misal çok yaşlanınca gözlerimiz, ihtiyarlayınca ruhumuz körelir.
‘Toplumsal yaşlanma’ diye bir tanım olsa da ‘toplumsal ihtiyarlama’ henüz literatürde yer bulamadı. Tıp bilimi toplumsal yaşlanmayı ‘doğumda beklenen yaşam süresi’, ‘toplumun ortalama yaşı’ gibi göstergeler bağlamında değerlendiriyor. Misal, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 4’ten az ise genç nüfus, yüzde 4 ile yüzde 6.9 arasında ise olgun nüfus, yüzde 7-yüzde 10 arasında ise yaşlı nüfus, yüzde 10’un üzerinde ise çok yaşlı nüfus olarak tanımlanmaktadır. Oysa bu yaklaşım baskıcı rejimlerin mağduru kitleler için kifayetsiz olup yeni bir ihtiyarlık indeksi oluşturmak elzem.
Her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1963 yılında yaşlıları “45-59 yaş için orta yaşlılar, 60-74 yaş için yaşlılar, 75 üstü için ihtiyarlar” diye kronolojik olarak üçe ayırsa da bu tanıma itirazlar var. Günümüzde yaşlanmanın terminolojisinde kronolojik, biyolojik, fizyolojik, psikolojik, sosyo-kültürel, ekonomik ve toplumsal yaşlanma yer bulsa da ihtiyarlığa dair kavramsallaştırma eksiklikler içeriyor.
Bu bağlamda ülkelerin mutluluk, barış, olumlu deneyim, hukukun üstünlüğü vb. endeksleri kıyaslamalı veriler sunmakla kalmıyor aynı zamanda o toplumlarda insanların yaşlı mı yoksa ihtiyar mı kılındığının da ipuçlarını içeriyor. Misal Gallup’ un 2019 Küresel Memnuniyet Araştırması’ nda “en az olumlu deneyim yaşayan ülke Afganistan ama Türkiye de sondan dördüncü. Yine Hukukun Üstünlüğü Endeksi' nde 126 ülke arasında 109. ve Küresel Barış Endeksi' nde 163 ülke arasında 149. sıra ile sonlarda geliyoruz. 
Gel de ihtiyarlama!

Zeki Gül

Günün Sözü :Sizden Başka Hiç Kimse Sizin Başarılı Olmanızı Engelleyemez."

 The YearGerçek Dostlar   25 Temmuz  2024 İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/


22 Temmuz 2024 Pazartesi

DÜNYAYA BİR DAHA GELSEM
























Merhaba Gönül Dostlarım,

Dünyaya bir daha gelsem, bir kenara çekilip "ne istiyorsanız alın, zıkkımın köküne kadar sizin olsun ama bana bulaşmayın; ben kavga etmek istemiyorum" derim sadece.

Kendime yetiyorum çünkü.
Sessizliği seviyorum, çok alıştım buna. Ve hayat, bazı şeyleri kabullenmeyi zamanla öğretir insana...

Herhangi birinden herhangi bir şey ummazsanız kırılmazsınız.
Sahiplenmezseniz bir şey kaybetmezsiniz.
Birine inanmazsanız yalan söylemesine fırsat vermezsiniz...

Böyle yaşamak mümkün mü peki?
Kim bilir...
Öbür türlü de yaşamak mümkün olmadı nasılsa...

Yaralıymış, beni anlarmış, o da benim gibiymiş, durmuş, gelmiş, gitmiş, yorulmuş, susmuş, konuşmuş vs hepsi hikaye...

Ve hiç kimsenin sevgisi sizi yüz üstü bırakmayacağının teminatı değildir.
Bize en çok zararı verenler en sevdiklerimiz değilmidir zaten.

Onun için hiç kimseyi kendinizden üstün görmeyin.

Bazı insanlar size sadık değildir.
Size olan ihtiyaçlarına sadıktırlar.
İhtiyaçları değiştiğinde sadakatleride değişir.

Depresif hissediyorsan: geçmişi!
Kaygılıysan: geleceği!
Huzurluysan: bu günü!
Yaşıyorsun demektir.

Halis Karabenli

https://youtu.be/4ptO9VTF5cM?si=scJBF5uZTmIsaKQp


The YearGerçek Dostlar   22 Temmuz  2024 İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/