4 Eylül 2021 Cumartesi

İNANMAK GEREK (2/2)

 

BEN SANA İNANIRIM (2/2)

Aşkın ilk kurtuluş durağı Zenginliğin ışıl ışıl parlayan, ihtişamlı kocaman teknesi olur. Ancak Zenginlik teknesinin tıka basa dolu olduğunu belirterek onu kabul etmez. İkinci durağında Kibir gözüne ilişir aşkın. Biraz da utanarak ondan yardım ister. Kibir üzerinden sular süzülen, acınası haldeki aşkın teknesini mahvedeceğini söyleyerek yanından alelacele uzaklaşır.

Tam bu sırada yanından geçen Üzüntü’ yü fark eder. Hemen ona çağrıda bulunur. 

Üzüntü kendi derinliklerine öyle dalmıştır ki teknesinde yalnız kalmayı tercih eder.

Giderek ümidi azalan ve paniklemeye başlayan aşk bu sefer umutla Mutluluğun 

teknesine tutunur. Kalbi yerinden çıkacak kadar hızla atan Mutluluk, yüzündeki 

kocaman tebessümü ve kendisi ile o kadar meşguldür ki Aşk’ı duymaz bile.

O anda Acı’ nın teknesi ilişir gözüne. Olanca gücüyle bağırır ve Acı’ dan yardım ister. Maalesef Acı da kendi derdine öylesine saplanıp kalmıştır ki başı önünde aşkın yanından sessizce geçip gider.

Neredeyse hiçbir 

duygunun kendisine 

yardım etmeyeceğini ve hepsinin kendince haklı sebepleri olduğunu düşünen Aşk mahzunlaşır. Gözlerinden süzülen yaşlara mani olamazken arkasından gelen bir sesle irkilir.

Kendinden daha yaşlı bir duygudur seslenen ve elini uzatan. Sonunda diğer 

duygular gibi kurtulacağına olan inancı ile kim olduğunu sormadığı duygunun 

teknesine atıverir kendisini.

Uçsuz bucaksız mavilikler içinde aldıkları yol, kara göründüğünde biter. Tüm 

duygular teknelerini kıyıya çeker. İçlerinden sadece o yardımsever yaşlı duygu, 

Aşk’ı indirip yoluna devam eder.

İşte o zaman Aşk hangi duygunun teknesiyle kendisine yardıma koştuğunu sormadığını fark eder.

Kıyıdan hayli uzakta 

kendisini izleyen Bilge’ ye 

koşarak sorar.

Aldığı yanıt ise kendisini 

Çünkü kendisine yardım elini uzatan; kimselerin tutamadığı; Zaman’dır.

Diğer duygular arasında belki de büyüklüğünü ve mutlaka yaşanılması gerektiğini

düşündüğümüz aşkın değerinin ancak zamanla anlaşılması boşuna değil.

İşte buradan hareketle bir insanı içtenlikle dinlemek, gerçekten duymak, sessizce 

yanında olurken ve kimseler ona inanmazken AŞK ile inanmak muhteşem bir 

duygu.

Yaşamımızı zenginleştiren tüm içsel değerlerimiz kıymetli elbette. Ama AŞK 

hepsinden bir adım ötede bana göre.

Aşkla yaşamak, her şeyi aşkla kucaklayabilmek bambaşka bir his. Üstelik bunu sadece kendimize değil başkalarının hayatları için de yapabiliyorsak.

Tıpkı ‘’Keyifler değildir 

yaşamı değerli yapan. 

Yaşamdır, keyif almayı 

değerli kılan." diyen Nobel 

Edebiyat Ödüllü oyun 

yazarı Bernard Shaw’ ın 

dediği gibi.

Yaşamımızı keyif almayı değerli hale getiren ve ‘’Ben sana AŞK ile İNANIRIM.’’ 

diyenlerimiz çokça olsun.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

11.05.2021

Kaynaklar: http://www.gazetevatan.comhttps://kaosgl.orghttps://www.fullhdfilmizlesene.com/film/onca-yoksulluk-varkenhttps://www.youtube.com/watch?v=imjSm7FNmwE.


İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/                                                                                 4  Eylül  2021 Antalya-Türkiye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder