Merhaba Gönül Dostlarım,
Sınav arası hayat yaşıyorsun. Derslere konsantre olamıyorsun!
Ödevleri zamanında yapamıyorsun! Kendi kendini motive etmek istiyorsun ama olmuyor! Kendini başarıya programlamak istiyorsun ama beceremiyorsun! Kendine güvenin sık sık 'servis dışı' oluyor! Sınav kaygısı ve ders stresi yaşıyorsun! Ezberleme yeteneğinden şikâyetçisin! Ha bi' de saç modelini beğenmiyorsun! Gençlik işte: )) Çözümler farklı olsa da sorunlar hep aynı. Çok satan Güçlü Hafıza' nın yazarı PDR uzmanı Ahmet Yıldız, Başarılı öğrenci olmanın psikolojisini anlatıyor.
****
AH ŞU ERTELEME HASTALIĞIMIZ YOK MU? – ÜŞENME, ERTELEME, VAZGEÇME
Salgın sürecinden çıkardığım belki de en önemli ders bu: Üşenme, erteleme ve vazgeçme. Hayatın normal akışında bile erteleme huyumuz zaman zaman canımızı sıkıyordu, bir tür erteleme hastalığı vardı sanki. Bir de şimdi olağanüstü koşullar yaşarken ve ruh halimiz bundan etkilenirken erteleme konusuna bir çözüm bulabilir miyiz?
Bir şeyi ertelediğimizde sadece o şeyi yapmamış olmakla kalmıyoruz kendimize yüklendiğimiz için olumsuz bir ruh haline de girebiliyoruz. Bir şekilde gücümüzü toparlayıp işlerin üstesinden geldiğimizde ise bu sefer kendi kendimize yaratmış olduğumuz stres üzerimizden kalkıyor ve rahatlıyoruz.
Bu yazıda bu konudaki düşüncelerimi ve bildiklerimi paylaşmak istedim sizlerle. Belki de erteleme alışkanlığınızı değiştirmeniz için kısmen de olsa yararı olabilir.
Ben genellikle plan yaparak başlıyorum. Plan yapmak bize ne gibi faydalar sağlar veya plan yapmak neden önemlidir? Benim için plan yapmak demek bir şeyi yapmanın yarısı, plan yapmak hiç ertelemediğim bir şey. Genellikle de haftalık planlar yapıyorum, içinde olduğumuz süreçte size de haftalık planlar yapmanızı ve her gün için neler yapmayı planladığınızı yazmanızı tavsiye ederim.
Ayrıca gerçekçi olmaya çalışıyorum, kendime çok yüksek hedefler belirlemiyorum, erteleme alışkanlığının arkasında bazen de çıtayı çok yukarı yerleştirmek yer alabiliyor.
Yapmak istediğim şeyleri genellikle küçük parçalara bölüyorum. Bu hem ertelemeden yapmamı kolaylaştırıyor hem de kendime aferin dememi sağlayarak iyi hissetmeme yol açıyor. Sihirli bir formül yok bölme işinde, bir seferde bitirebilecek parçalara bölün işte, kimi insan için 25 dakikalık kimisi için 50 dakikalık bir parça olabilir.
Ayrıca mükemmel yapmaya çalışmayın, bu üzerinizde oluşturacağı stres ile ertelemenize yol açar. Mükemmelliyetçilik ölçeğini azaltın. Ne demişler, en iyi iyinin düşmanıdır. İçinde olduğumuz özel süreci de dikkate alarak çok iyi değil sadece iyi yapmayı hedefleyin.
Günün daha verimli olduğunuz saatlerini kimse sizden daha iyi bilemez ve verimlilik önemlidir. Bu saatlerde göreceli olarak daha zor görevlerinizi tamamlayın, verimsiz olduğunuzu düşündüğünüz saatlerde ise daha basit veya hafif planlarınızı gerçekleştirin.
Bir başka bakış açısı ise şu olabilir, başlamak ertelemenin ilacıdır. Gözünüze kolay bir iş kestirin ve oradan hemen başlayın.
Ayrıca yapmanız gereken bir şey aklınıza geldiğinde bununla ilgili olarak bir dakika içinde harekete geçmeye çalışın, bazen yapacağınız tek hareket bunu not almak olsa bile.
Erteleme hastalığını yenmenin sırrı başlamaktır, kendimi daha iyi hissettiğimde biraz egzersiz yapacağım diye düşünmek ve davranmak yerine egzersiz yaptığınızda iyi hissetmeye başlayacağınızın bilinciyle yapmaya başlarsanız işiniz kolaylaşır. Son olarak da sizi meşgul eden şeylerden uzak durmaya çalışın, TV’nin fişini çekin, telefonu buzdolabına koyun, artık aklınıza ne geliyorsa.
Mert Çuhadaroğlu
https://youtu.be/mvcsxuxWxEc
Günün Sözü :
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder