24 Mayıs 2021 Pazartesi

HİKAYESİ OLAN TÜRKÜLERİMİZ (5)

 



.YIL
                              
Merhaba Göül Dostlarım,

" Hikayesi Olan Türkülerimiz" başlıklı yazı dizimizin beşinci ve son bölümünü bugün sizlerle paylaşıyorum. Bu türkülerimizin her birinin ayrı bir hikayesi olduğunu, nereden esinlenerek nağmelere döküldüğü konusunda inanınki bu yazı dizimi sizlerle paylaşana dek, bende bilmiyor, fakat merak ediyordum, yapmış olduğum araştırmalar sayesinde hem okurlarımı bilgilendirmiş ve hemde kendi bilgi dağarcığımı genişletmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. 
                           
En iyi dileklerimle, esen kalın,

İbrahim Birol

****



İNCECİKTEN BİR KAR YAĞAR 

Halk edebiyatının usta nefesi Karacaoğlan' ın o ünlü " İncecikten bir kar yağar" şiirini     bilmeyeneniz Saadettin Kaynak' ın bestesinde dinlemeyeniz var mıdır? 
Şiirin başındaki yer olan "İncecik" kelimesini ben de sizler gibi karın " İncecikten" yağması şeklinde anlamış, bir başka deyişle karın bulgur gibi "ince ince" yağdığını hayal etmişimdir. Oysa işin aslı hiçte bildiğimiz gibi değilmiş. Nasılmış peki? diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Anlatayım izninizle...

Deneme ustası Salah Birsel 28 Mayıs 1954 tarihli günlüğüne şu ilginç satırları düşmüş.
Şiirde geçen " İncecik" in bir sıfat değil, Kahraman Maraş' ın  Elbistan ilçesine bağlı merkez köylerinden biri olduğunu kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.
İncecik köyü dağın üst yamacındaymış ve Elbistan' da ilk kar İncecik köyüne yağarmış. 

Karacaoğlan da İncecik' ten bir Elif' 'e sevdalanınca köyün civarından ayrılmaz olmuş.
Derken kış bastırmış ve kar yağmaya başlamış.. Kar  " İncecik" ki sevdalısının üzerinden geçerek geldiği için rüzgarında etkisiyle " Elif Elif'" diye tozuyor ve nihayet Karacaoğlan' ın başına düşüyormuş. 
Biliyorum alışmak biraz zor olacak ve zaman alacak ama şahsen Karacaoğlan' ı şiirini bu yeni anlam kümesiyle birlikte yeniden okumaya onu ağar ağar içime sindirmeye çalışıyorum şu günlerde.

Fakat o da ne! Karlar tozarken Elif’in adını ünlüyor. Derken tüm sesler Elif’e dönüşüyor. Bir sevgi patlaması bu! Bu duyguyu türkülere dökmemek olamaz:

Mustafa Armağan
****
... O günlerde Karacaoğlan’ la sevgilisi Elif arasında sorunlar vardı. Oba beyinin oğlu onlara huzur vermiyordu. Bey oğlu olduğu için de üstesinden gelinmiyordu. Kararan bir dünyadan ak pak bir dünyaya çıkıverdi çadırdan. Dağ taş beyazlara bürünmüş. Bir de poyraz çıkmış mı yuvasından. Yörük ağzıyla tu desen yere düşmez. 
Yelin böylesine deli hoyraz (poyraz) derler o yörede. Karları söküp söküp yerlerinden savuruyor göklere deli poyraz. Kara çalıların üstünde domur domur parıldayan karlar yerlere dökülüyor, yerdeki karlar poyrazın önünde tozarak havalara savruluyor.

Fakat o da ne! Karlar tozarken Elif’in adını ünlüyor. Derken tüm sesler Elif’e dönüşüyor. Bir sevgi patlaması bu! Bu duyguyu türkülere dökmemek olamaz:

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Ali UYSAL

https://youtu.be/yHcO5vloKTQ 

" Türkü, ''Türk'e ait'' - ''Türk'e özgü'' demektir. Bazı bölgelerde ''Türki'' olarak da geçer. Yüzlerce yıllık geleneğin bir parçası olan türkülerin sözleri herkesin anlayabileceği, sade bir dille yazılmıştır. Türküler ''uzun hava'' ve ''kırık hava'' olmak üzere ikiye ayrılır. Her yörenin kendine ait türküleri, ağıtları ve oyun havaları vardır."

Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                       İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                 24  Mayıs 2021 Antalya-Türkiye



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder