3 Ocak 2023 Salı

BU DÜNYADAN BİR PAKİZE SUDA GEÇTİ















Merhaba Gönül Dostlarım,

Sahnelerden ve sanat adına sergilenen rezaletlerden tiksinmiş bir artistin köşe yazısı.
Normal bir hayata özlem duyan bir kadının iç sesi…

Hakkında

Açıklama

Pakize Suda, Türk oyuncu, yazar. Vikipedi
Doğum tarihi: 23 Nisan 1952, İzmir
Ölüm tarihi ve yeri: 21 Aralık 2022, Fethiye Devlet Hastanesi, Fethiye
Kardeşleri: Nurhan Suda
****

“Kasaba esnafından biri olmalıydı kocam. Akşam güneşi batmadan dükkanı kapatıp eve gelmeliydi.
Evimiz bahçeli olmalıydı. Yaz akşamları sulayıp serin serin oturmalıydık.

Ben orta boylu, tıknazca, ev hanımı olmalıydım.
Cinsiyeti önemli değil, eli ayağı düzgün iki çocuğumuz olmalıydı.
Derslerine yardım edecek kadar eğitimim olmamalıydı ama ara sıra "Dersinizi bitirdiniz mi?" diye sormalıydım.
Daha çok üstleri başlarıyla, yedikleri içtikleriyle, öksürükleri aksırıklarıyla ilgilenmeliydim.
Yavaştan yavaştan çeyizlerini düzmeliydim.

Her ayın 15’i kabul günüm olmalıydı. Ellerime sağlık kekler, poğaçalar yapmalıydım. İnce belli bardaklarda çaylar ikram etmeliydim.
Sabahları hırkamı omzuma alıp komşuya kahve içmeye geçmeliydim.
Patlıcan biber kızartmalı, reçel kaynatmalıydım.
Akşamları özene bezene sofrayı kurmalıydım.
Kocam ajansı dinlerken ben lafa girmeliydim, o, "Sus hanım bi dakka!" demeliydi. Böyle dese de beni çok sevmeliydi.
O uyuklamalıydı, ben bulaşıkları yıkamalıydım, çocuklar ders çalışmalıydı.

Bazen akşam oturmasına komşular gelmeliydi. Öyle harem-selamlık değil ama, kadın-erkek ayrı oturmalıydık.
Erkekler memleketi kurtarırken biz bütün kasabayı dilimizden geçirmeliydik.
Herkes birbirinin eşine "Falanca Bey", "Filanca Hanım" diye hitap etmeliydi.
Yanlışlıkla bacağımız, göğsümüz biraz açılıverse yüzümüz kızarmalı, hemen toparlanmalıydık.

Kocam kırk yılda bir, neşelenip bir hicaz şarkı mırıldanmalıydı.
Gözümüzü birbirimizde açmış olmalıydık, öyle de sürüp gitmeliydi.
Zaten etrafımızda evli barklı komşularımızdan başka kadın olmadığından...
Dükkánda çelimsiz çıraktan gayrı öyle sekreter falan çalışmadığından...
Ortalıkta gidilecek bar mar bulunmadığından...
Mankenler bizim kasabaya uğramadığından...
Ve kocam efendi bir adam olduğundan beni aldatmamalıydı.

Tamam abarttım biraz. Belki de böyle bir aile yapısı örneği kalmamıştır artık.
Ama, acaba diyorum... Buna benzer bir hayat tarzı beni daha mutlu eder miydi?
Kendim de dahil uçuk kaçık insanlardan gına geldi. "Normal" liği özlüyorum.

Özgürlüğün tadını çıkaralım derken suyunu çıkardık galiba.
Herkes çok zeki, çok akıllı, çok bilgili, çok şu çok bu. Ve de çok mutsuz. Prozac’ lar leblebi misali.
Çokbilmişliğin kimseye bir faydası yok galiba…”

Pakize Suda - (8 Ekim 2006) 

  the Year    Gerçek Dostlar    ⚠️   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder