30 Temmuz 2023 Pazar

TOPLUMSAL DUYARSIZLIK

 













Merhaba Gönül Dostlarım,

- Biz bakar kör bir toplumuz!..
Bir toplum nasıl olur da körleşir?.. Nasıl olur da gözlerinin önünde söylenen yalanları, yapılan alçaklıkları, ihanetleri, işlenen cinayetleri göremez?.. Çok basit; eğer 65 - 70 milyonluk bir ülkede ortalama 3 milyon gazete, o da okuyucuya rüşvet vererek satılıyorsa, halkın yalnızca yüzde 6.3ü kitap okuyorsa, “okumuş insan” oranı ilkokul
mezuniyetiyle eşdeğer tutuluyorsa o toplum bakar ama göremez!
- Acı ama gerçek
Böylesine körleşmiş bir toplum, doğası gereği duyarsızdır. Sonunda mutlaka ama mutlaka sonsuz acılar çekeceği olaylara bile büyük bir vurdumduymazlıkla bakar. Sadece bakar, göremez!.. Bu tür mazoşist toplumlar, kendilerini daha rahat kandırabilmek için atasözleri, deyimler bile icat ederler: Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”, “Pişmiş aşım, ağrısız başım”, “Gelen ağam, giden paşam...
Alıntı : Ümit Zileli Cumhuriyet Gazetesi, Bu yazı, neredeyse 16 yıl önce, 25 Eylül 1997'de yazıldı!.. 
****
Sevgili Okurlarım, günümüzde teknoloji ilerledikçe duyarlılık azalıyor, insanlık kayboluyor nerdeyse. Bunun sonucu olarak duyarsız bir toplum olduk.
Oysa duyarlı olmak, her insanın sahip olması gereken bir özelliktir.
Ama duyarlı olmadığı için kimseye bir şey söylenemez ve yaptırım uygulanamaz. Duyarlı olmak tamamen kişinin kendi vereceği karardır.
Toplumsal bir varlık olan insan, çevresine karşı duyarlı olmak durumundadır.
Duyarlı insan azaldığı için, günümüzde yaşamda zorlaştı. İnsan değerini bilmiyoruz. İnsan değeri azaldıkça, kopukluklar çoğalıyor. En büyük eksiklik ise, hoşgörü ve duyarlılığın olmayışı…
İnsanlar birbirini tanımaya özen göstermeli.
Akıllı insanlardan faydalanmayı, söylenenleri dinlemeyi bilmeliyiz.
Yardımlaşma, dayanışma, alçak gönüllülük, affedicilik, yol göstericilik yaşarken kazandığımız hasletler olmalıdır.
İyiliklerin ve hoşlukların yaşandığı şu güzel ülkemizde son günlerde meydana getirilen suni gerilimler her duyarlı insanı son derece üzmektedir.
Yaşadığımız dünyaya, çevremize karşı ne kadar duyarlıysak, bu duyarlılık olumlu veya olumsuz olarak bize geri dönecektir.
Örneğin, çocuklarımıza otobüste, trende vs. yerlerde yaşlılara, güçsüzlere, ihtiyacı olanlara öncelik duyarlılığını kazandıramamışsak, gelecekte ihtiyacımız olan anlarda o dönemin çocukları da bizlere anlayışlı davranmayacaklardır.
Çünkü onları biz yetiştiriyoruz ve onlar bizim ürünlerimiz...
Bu nedenle iş işten geçtikten sonra çevremizden duyarlılık beklemek
gerçekçi değildir. Önemli olan, gerekli duyarlılığı yerinde ve zamanında gösterebilmektir.
Özellikle yaşadığımız çağda toplumsal duyarlılık daha da fazla önem kazanmaktadır.
Toplumsal bilince yönelik davranış becerilerini kazanmak ve kazandırmak ise, uzun ve emek isteyen bir süreçtir. İnsanın bunu öğrenmesi ve uygulaması kolay değildir.
Bireylerin bu duyarlılığı geliştirmesinden, başta bireyin içinde bulunduğu aile, arkadaş, okul olmak üzere toplum olarak sorumluyuz.
Her bireyin kendi sınırları ölçüsünde bulunduğu ortamın gelişimini etkileme potansiyeli ve sorumluluğu vardır.
Toplumu bir arada tutan sevgi ve hoşgörülü olmaktır.
Ne yazık ki bireyler ve toplum olarak duyarlılığımızı önemli ölçüde yitirmiş durumdayız.
Haber bültenlerindeki terör, açlık, şiddet, cinayet haberlerini vicdanımız sızlamadan seyredebiliyor, onurumuz ayaklar altına alınırken gülebiliyorsak, duyarsız bir insan olmuşuz demektir.
Duyarsızlaşmış bir insan ve toplum;
İşitir ama duymaz. Bakar ama görmez. Düşünür ama anlamaz. Kalbi çarpar ama vicdanı sızlamaz.
Hayatımızı sevgi ve hoşgörü duygularıyla doldurarak duyarlı bir insan
olursak ve bu bunu bütün topluma yayarsak huzurlu bir toplum oluruz.
Onun için de önce, duygusal değil duyarlı insan olmalıyız.
Duyarlı insan güzel bakar, güzel görür, güzel işitir, güzel dokunur. Pozitif enerji üretip pozitif enerji yayar.
Onun için, bireylere ve topluma karşı duyarlı insan olmalıyız.

Kaynak: Anayurt Gazetesi - https://anayurtgazetesi.com/makale/10469273/m-yahya-efe/duyarsiz-bir-toplum-olduk

M. Yahya Efe




















 the Year    Gerçek Dostlar    ⚠️       30 Temmuz  2023   İbrahim Birol      http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder