9 Haziran 2019 Pazar



BİR ZAMANLAR...

Görüntünün olası içeriği: bitki


Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugünkü yazımı bir pazar günü sohbeti şeklinde paylaşalım istedim, eski günlerdeki yaşantılarımızı günümüz gençlerine aktarmayı bir vazife olarak addetmiş olmam doğru mu?
yanlış mı? onu bilemem ama, benim büyüklerimin bir sözünü hatırlatmakta yarar var.

"Geçmişi hatırlamak veya hatırlatmak, gelecekteki yaşantıya ışık tutar." veya Mevlana' nın dediği gibi

" Asla geçmişte yaşama; ama daima geçmişten ders al..!



İbrahim Birol

Eskiden,
-Pencerenin önünde sarı çiçek varsa ''Bu evde hasta var. Evin önünde hatta bu sokakta gürültü yapma.'' anlamına gelirdi.
-Pencerenin önünde kırmızı çiçek varsa ''Bu evde gelinlik çağına gelmiş, bekar kız var. Evin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et ve küfür etme.'' anlamına geliyordu ..
-Kahvenin yanında su gelirdi .. Şayet misafir toksa önce kahveyi alır , açsa suyu alırdı.Ona göre ya yemek sofrası hazırlanır ya meyve ikram edilirdi.


pencerenin önünde sarı çiçek varsa ile ilgili görsel sonucu
-Kapıların üstünde iki tokmak olurdu.Biri kalın biri ince.Gelen bayansa kapıyı ince tokmakla vururdu.Evin hanımı kapıyı ev haliyle bile açardı. Erkekse kalın tokmakla kapıyı vururdu.Evin hanımı kapıyı ya örtünüp açar ya da Bir mahremi ( kocası vs .. ) açardı ..
-Yolda küçük büyüğünün önünden yürüyemezdi.
-Fitre zekat Ramazan'dan önce Şaban'da verilirdi. Fakir fukara Ramazana erzaksız girmesin diye.
-Esnaf Ramazan ayında toplanıp gerçek bir ihtiyaç sahibinin ''borç defterini'' kapatırdı.
-Beyler, konuştukları veya gözleri kaydıkları hanımlarla buluşmaya gidince hediye olarak ''ayna'' alırdı. Ki bunun anlamı: ''Sana senden daha güzel verebilecek bir hediye yok.'' demekti...


Alıntı

Mesela mahallelerimiz vardı eskiden
Her mahallenin bir bekçisi olurdu bizleri koruyup kollayan
Hatta öyle ki bekçi baba derdik
 Ondan çıkan düdük sesini duyunca nasılda güvenli uyurduk
Hoş bilmezdik o zamanlar hırsızlık olaylarını
Kat kat kilitlemezdik kapılarımızı


eski zamanlarda mahalle çeÅŸme resim ile ilgili görsel sonucuMesela her mahallede bir çeşme bulunurdu
Bir yardımsever tarafından yaptırılan
Hayrat çeşmesi denilirdi
 Gelen giden su içerdi kana kana
Sonra her mahallede ebe annelerimiz olurdu
Mahallenin en yaşlı en deneyimli olan teyzesi.
Kar kış gece gündüz demeden
Gönüllü olarak yaparlardı görevlerini
Bütün camlarda sakız sardunyalar vardı o zamanlar
Genelde vita yağı teneke kutularına ekilen

Rengarenk sıra sıra dizilmiş
Görüntünün olası içeriÄŸi: 2 kiÅŸiHele bide mahallenin balıkçısı getirdimi kasa kasa balıkları
 Akşam tüm evlerden yayılırdı mis kokular
 Genelde babalarımız akşamdannn akşama yudumlarlardı birer kadeh içkilerini
Peşinden içilirdi keyf kahveleri 
Sonra gelsin tavlalar sohbetler
Tüm kapılar açık ardına kadar kapı önleri sohbeti yapar anneler
 Çocuklar oynamaktadırlar her türlü oyunları
 Saklambaç istop, yakar top, beş taş daha ne oyunlar ne oyunlar
Evlerimizde tuz mu bitti kahve mi bitti o anda gerek kalmazdı bakkala gitmeye
Komşu teyzelerimizin kapılarını çalardık genelde
Aslında komşu akrabalarımız demek lazım aslında
Öyle ya akşama kadar birlikte tüm dertlerimiz sevinçlerimiz paylaşılmakta komşu akrabalarımızla
Şimdi nereye taşındı komşuluk bilenler var mı
Hoş şimdide komşularımız var bir elin parmağı kadar sayılacak
Ama nerede eski günlerdeki komşuluklar
Koca devasa binalar içinde hapsoldu komşuluk da
Komşular da mahalleler desen onlarda bitti
Çarpık kentleşmeye mi yenildik teknolojiye mi?
Zamana yenik düştük aslında değişen kültürlerimiz ile birlikte
Ben hep geçmişi hatırlamaya çalışırken
İyiki diyorum iyiki yaşadık yazacak anlatacak şeylerimiz var 
Ama ya çocuklarımız torunlarımız
Ne anlatacaklar evlatlarına torunlarına
Çokk üzgünüm bu konuda hemde çok

Sevgilerimle

HÜLYA KÜÇÜKHAS

Derleyen :Gamze Kaya 


#Naftalin Kokulu Zamanlar



Görüntünün olası içeriği: kedi ve yazı




















İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
9 Haziran 2019, Antalya-Turkey











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder