BU TOHUMU SİZ EKEBİLİR MİSİNİZ?

Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugünkü alıntı yazımız olan bir Çin  hikayesini sizlerle paylaşmadan önce :

02 Temmuz 1993 Tarihinde : Yazar ve sanatçılardan oluşan 33 kişinin Sivas’ta kaldığı otelde yakılarak öldürülmesinin üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen, tarihe kara bir leke olarak geçecek olan Sivas' ta ki Madımak Otel Katliamında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı, Allah' tan sonsuz rahmetle yad ediyoruz. Ruhları Şad olsun.



****

Dürüstlük bir insanın yalan söylememesi, söylediklerinin arkasında durması ve her zaman doğrunun yanında bulunmasıdır. Dürüst olan kişiler yalandan ve diğer insanları kandırmaktan uzak duranlardır.
Bir insan dürüst davranışlara sahip ise o insan toplumun diğer fertleri tarafından sevilen ve güven duyulan bir insandır. Ancak dürüst olmayan kişiler hiçbir zaman karşısındaki kişiye güven vermemekte ve toplumda her zaman yalnız kalmaktadırlar. Bir toplumda dürüst insanların sayısı fazla ise o toplumda her zaman güzel şeyler yapılmakta ve güçlü olanlar güçsüz olanları ezmemektedir. Mutlu ve güvenilir bir topluma ulaşmanın yolu insanların dürüstlüğü benimsemiş olmalarıdır.

Hata yapan bir kimse bu hatasını kabul ediyor ve yalan söylemiyorsa bu kişinin dürüst olduğu söylenebilir. Dürüstlük bir insanın sahip olması gereken ve toplumda saygınlığı yakalayabilmek için en önemli özelliklerin başında gelmektedir.


İbrahim Birol

****

BU TOHUMU SİZ EKEBİLİR MİSİNİZ?

Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı..
Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız İmparator' u görünce ona şöyle dedi;
"Değerli efendim, çok açtım, 
dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak.."

İmparator dudak büker;
"Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?"

Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve;
"Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz.."

İmparator kahkaha atarak;
"Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni.." dedi.

Yoksul adam;
"Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım..
Bu tohumu ancak, ömründe hiç
çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi takdirde onu ekeni zehirler, tarif edilemez acılarla öldürür. Sultanım, bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz.."

İmparator irkildi, suratını astı, bir süre düşündü, sonra hırçın bir sesle;
"Ben imparator'um bahçıvan değil, o tohumu başbakana ver eksin de altın meyveleri görelim." dedi..

Yoksul adam, tohumu başbakana uzatınca başbakan telâşe içersinde İmparator' a dönüp itiraz etti.
"Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim, sihirli tohumu ziyan ederim. Bence bu tohumu hazinadar başı eksin.."

Hazinadar başı da hemen bir bahane buldu ve bu görevi başkasına devretti.

Bir bir orada bulunan herkes sudan sebeplerle tohum ekme görevinden kaçındılar..

Sonra İmparator, doğan sessizliğin içerisinde bir süre düşündü. Başı önünde başbakana, hazinadara ve bütün görevlilere dik dik baktı ve;

"Hadi bakalım bu hırsız bahçıvana tohumun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim." dedi.
Cebinden bir altın çıkarıp yoksul adamın tutması için attı.

Herkesin ceplerinden sessiz sedasız birer altın çıkarıp adama vermesini izledi..

Sonra da gülerek;
"Bas git buradan be adam, bugünlük bu ders hepimize yeter." dedi..

*.*
Ortalığın toz duman olduğu şu günlerde tohumu ekecek temiz kimse var mı dersiniz??

Okumayi, hele uzun yazilari okumayi pek sevmeyen bir toplumuz,unutmayalım ki okumayan toplumlar geri kalmaya mahkumdur... okuyan nokta koyabilir mi. 

Birsen Kazan‎

 - KUANTUM İLE FARKINDALIK

Günün Sözü :

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/

2 temmuz 2019, Antalya-Turkey