28 Temmuz 2019 Pazar

TATİL ANILARI



























Merhaba Gönül Dostlarım,

 Tatil yerleri ve anıları ile ilgili söz açılmışken yazılarımıza bugünde kaldığımız yerden devam edelim

Herkes için tatilin anlamı farklıdır. Bazısı tatili bedenen dinlenmek olarak görürken bazısı zihnen dinlenip, yeni yerler keşfetmeden güzel bir tatil yaptım diyenlerdir.

Bu arada, Bloggerlere veya Tatil Dergilerinde yazı yazanlara  bir küçük tavsiyede bulunmak istiyorum,. Blog içi veya Köşe Yazılarınızda yapmış olduğunuz Tatil Beldelerinin  tanıtımlarında kendinizin görmediği, bilmediği yöreleri ve  tatil beldelerini lanse ederken çok dikkatli olunuz. 
Yazılarınızı takip eden insanların  Sizin tavsiyenize uyarak oralara gittiğinde yanlış bilgilendirmeleriniz yüzünden okuyuculara bazı hayal kırıklıkları yaşatarak onları mağdur etmeyiniz.

Bir Blog yazarının veya bir tatil Dergisinde köşe yazarlığı yapanların  ' Bayram Tatilinde  Gidilebilecek Yerler ' adlı bir makalesinde yanlış bilgilendirme ve  önerilerine karşılık olarak, bir okuyucunun konuyla ilgili aşağıdaki  yazısında bazı  tepkilerine kulak verelim.

' Maillerinizi alıyor sizi takip ediyorum ancak malzeme kalmadı galiba elinizde bu size insanları sizi takip edenleri yanlış yönlendirmeniz anlamına gelmemeli. Bahsettiğiniz tatil beldelerinden Silifke' yi bilmiyorum ama Mazı biraz sakin diğer yerler karınca yuvası gibi. Ne yer bulabilirsiniz ne de kalabalıktan nefes alabilirsiniz. Sizin tavsiyenizle oralara gidecek olanların tümü mağdur olacak hayal kırıklığı yaşayacak Böyle şeyler yapmayın insanların size olan güvenini sarsmayın ya sizler bu yerlerin bayramlarda nasıl olduğunu bilmiyorsunuz ya da laf olsun diye yazıyorsunuz. Yazıyı yazan dışında hemen hemen herkesin bildiği bu beldeleri böyle lanse etmeye devam ederseniz sizleri takipten vazgeçeceğim. Daha bilinmedik daha gerçekten sakin yerler yayınlamanız dileklerimle.'
şeklindeki düşüncelerini dile getirmiştir.

****
Tatil demek, ortam değişikliği demek, bulunduğun mekandan bir süre de olsa uzaklaşmak demek, nefes almak demek, rutinin dışına çıkmak demek benim için. Öyle de oldu, güzel oldu. Dinlendim doğrusu. 

Bu tatil yine Egenin güzel kıyılarında geçirdim. İlk durağım küçük bir Ege kasabasıydı, yani doğduğum, köklerimin yaşadığı yer, yani memleketimdi. Bayram öncesi başladığı için tatil, bayramın ikinci gününe kadar oldukça nostaljik bir dinlenme oldu benim için. 



Bahçelerde dolaştım, kendi ellerimle domates, biber, patlıcan, ayva, nar, mandalina, incir, karpuz topladım, sonra da "ne güzel cennette yaşıyoruz, mandalinayla, ayvayla, inciri, karpuzu aynı mevsimde toplayabiliyoruz" diye de şükrettim, kırlarda temiz havada yürüdüm,  aralarında yıllardır görmediğim akrabaların da olduğu ziyaretler yaptım, dedemlerle sohbet ettim, bayramın ilk günü kapıyı çalan çocuklara şeker dağıttım.

Tatilin bu ilk bölümü gerçekten nostaljik oldu bizim için ve gerçekten ruhum dinlendi.
Bayramın ikinci günü sabah erkenden ailemle birlikte atladık arabaya ve yola çıktık. İzmir, Çandarlı, Dikili, Ayvalık, Akçay, Altınoluk, Burhaniye, Ören yani Çandarlı Körfezi ve Edremit Körfezi, tatilimin ikinci yarısına ev sahipliği yaptı.


Bunca zaman geçmiştim o yoldan ama Çandarlı' ya hiç gitmemiştim mesela. Bu tatil babamın bize yaptığı bir sürprizle burayı da tanımış oldum. Çok güzel bir yer, geniş bir körfez. Manzara kuş bakışı çoğu yerde ve çok güzel gerçekten, deniz de bir o kadar berraktı. Şansımıza hava oldukça sıcaktı ve ekim ayının ilk günü olmasına rağmen tek tük denize girenler de vardı. Doğrusu benim yanımda olsa malzemelerim, ben de girerdim:) Havanın yumuşaklığı, denizin berraklığı, ve ortamın sessizliği insanı fazlasıyla baştan çıkarıyordu:) 


Çandarlı' nın bu kadar büyük bir yer olduğunu bilmiyordum. Denize karşı öyle güzel evler gördüm ki, "burda insan hiç yaşlanmaz" dedim içimden... Ama artık sezon çoktan bittiği için, o kalabalık ve gürültü yok, yazlıkçılar gitmiş, oldukça sessiz bir kasaba kalmış. Bütün koyu yürüyerek dolaştık, sanırım birkaç kilometre yol yürüdük o gün... 

O gece yazlığa döndük. Ertesi gün Ayvalık ve Cunda Adası rotamızdaydı. Ne kadar sık gidersem gideyim, ne Ayvalıktan ne de Cunda Adasından sıkılmam mümkün değil. Orada bir süre yaşamışlığım da var, yani yazı kadar kışını da biliyorum Ayvalık' ın. Yine güzeldi. Ama trafik çok yoğunlaşmış sadece o beni sıktı biraz. Hani hafta sonu Boğaz'da arabayla gezmeye çıkarsın da adım adım gidersin ya, aynen öyle adım adım gidiyorsun Ayvalık' ın içinde. Üstelik park olayı da bir başka sorun. Bu yüzden mümkünse şehir dışında kalacak araba, o da olmuyor ne yazık ki.. 

Yine Ayvalık tostu yedim ama bu sefer Cunda'da yedim. Benim asıl yediğim bir büfe vardı ki, onun tostu dillere destandı. Ne yazık ki o büfeyi bulamadım. 

Kıyıya bağlanmış küçük teknenin halatının gıcırtısı kulağımda, gözüme giren güneşin rehavetiyle, denizdeki aç balıklara ekmek atıp, onların o ekmeğe saldırmalarını izledim... Her gittiğimde orijinal bir kolye ya da bileklik bulup aldığım incik boncukçuları dolaşıp,yine her birini tek tek denedim... Oradaki satıcılarla hoş beş ettim... 

Sonraki gün,hayatımdaki en şiddetli yağmuru izledim. Bütün gece elektrikler kesikti ve ardı ardına şimşekler çakıyordu. Kapalı panjurların küçük aralıklarından giren ışıkla, evin içi korku filmi sahnesine dönmüştü. Bütün gece uyuyamadım zaten. Adeta gök delindi. 



Sabah uyanıp balkondan baktığımızda kendimizi bir adanın ortasında bulduk adeta. Şehir içinde olmamıza rağmen ortalığı öyle bir sel almış ki, arabaların tekerlekleri bile yarısına kadar suyun içinde kalmış. "Eyvah evde hapsolduk" diye düşünürken, öğlene doğru iyice güneş etkisini gösterdi de, sular biraz buharlaştı, biz de rahat bir nefes aldık. 

Altınoluk, Küçükkuyu, Kaz Dağları, karşıda Midilli Adası, radyoda yunan kanalları, kulağımda harris' ler, dalaras' lar, zeytin ağaçlarının yeşili, denizin mavisi, lodosun dalgası ve duyduğum derin iyot kokusu derken tatili bitirdik. 
Şimdi  uykudan uyanıp, çalışma vakti... Herkese mutlu haftalar...

Alıntı : Blogcu


Günün Sözü : 
" Bilmediğin bir yere gitmek, bilmediğin bir yönünü keşfetmektir." Martin Burber


tatil bitti sözleri ile ilgili görsel sonucu


İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara
28 Temmuz 2019, Antalya-Turkey


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder