Bu Blog; bilgilerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı, öğrenmenin ve gelişmenin yollarının arandığı bir ortam yaratmak ve böyle bir amaca hizmet etmek isteyen bir " Gönül Dostunuz" tarafından hazırlanmıştır. Dünle beraber gitti, düne ait ne varsa, bugün yeni günde, yeni bir şeyler söylememiz, paylaşmamız ve yapmamız lazım... Paylaştıkça değer kazanan tek şey, Bilgidir. Saygılarımla...
14 Ağustos 2018 Salı
KADINLAR SİZE EMANET..!!
Merhaba Gönül Dostlarım.
Biraz keyfimiz kaçacak ama...
Sizlerle bugün , Bir tarafta hayatının baharında 33 yaşındaki uzman doktor olan fakat genç yaşta Antalya' da, mide kanseri sonucu yaşamını yitiren Fatma Serçin Kayı’ nın, diğer tarafta Osmanlı Devleti zamanında ilk kadın doktor olabilmek için mücadele veren Safiye Ali' nin ölüm nedenleri aynı olan, hazin hayat hikayelerini anlatan, örnek iki farklı yazıyı paylaşmak istiyorum. Her ikisini de sonsuz Rahmet ve Saygıyla anıyoruz...
Fatma Seçin Kayı
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’ nda uzman doktor olarak bir süre çalışarak ihtisas yapan 33 yaşındaki Fatma Serçin Kayı, bir süredir tedavi gördüğü mide kanserine yenildi.
Genç yaşta hayata veda eden Fatma Serçin Kayı, çalıştığı hastanelerde ‘iyilik meleği’ olarak da tanınıyordu. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ nde 2009- 2014 yılları arasında ihtisas yaptı. Bir süre sonra Muş Devlet Hastanesi’ nde kadın doğum uzmanı olarak görev yapan Fatma Serçin Kayı, İstanbul’da özel bir hastanede mide kanseri tedavisi gördüğü sırada yaşamını yitirdi.
Kayı’ nın o Facebook’ taki paylaşımı hepimize adeta hayat dersi verir nitelikteydi …
“Yanınızdaki kişiye değer verin. Kırmayın onu. Durup durup sevdiğinizi söyleyin. Özel hissettirin. En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Neden mi. Çünkü ölümün saati yok. Belki son sarılmanızdır, belki son görüşünüzdür. Belki saatler sonra ona değil de artık toprağına dokunacaksınız. O değil de toprağını öpeceksiniz.
Belki ettiğiniz kavgalara bile pişman olacaksınız. Keşke yanımda olsa da sarılsam diyeceksiniz. Sevdiklerinizin değerini kaybettikten sonra değil, şu an bilin. Toprak aldığında geri vermez, çünkü ölümün saati yok
MEKANI CENNET OLSUN AMÎN
Safiye Ali
1891 yılında İstanbul’da dünyaya gözlerini açar. 6 kişilik ailenin en küçük ve en zeki kız çocuğudur. Amerikan Kız Kolejinde okurken Balkan savaşından getirilen yaralıları tedavi eder. Lise bitince doktor olmaya karar verir. Fakat hangi kapıyı çalsa ‘’Tıp Fakültesine kadın öğrenci alamayız’’ sözüyle karşılaşır. Kafaya koymuştur bir kere doktor olacaktır. Maddi imkansızlıklara rağmen Almanya’ya Tıp okumaya gider. Açlık ve sefaletin en dibini görür. Günlüğünde şu not vardır; ‘’Çöpten çıkarıp geceleri yediğim ekmek hiç ağrıma gitmiyor. Ülkemde tıp fakültesi varken buralarda olmam daha çok ağrıma gidiyor. Ne olursa olsun ülkeme doktor olarak döneceğim.’’ Dediğini yapar ve okulunu derece ile bitirip ülkesine doktor olarak döner. Safiye Ali, Osmanlı Devletinin ilk kadın doktorudur. Balkan Savaşlarında cepheden getirtilen yaralılardan etkilenerek doktor olmaya karar vermiştir. Burada kadın ve çocuk hastalıklarıyla ilgili ihtisas yaptıktan sonra Kurtuluş savaşının sonlarına doğru yurda dönmüş ve İstanbul’da açtığı özel klinikte hizmete başlamıştır. Cağaloğlu’ nda ilk muayenehanesini açar fakat kadın olduğu için ilk zamanlar kimse gelmez. Halbuki kadın ve çocuk hastalıkları doktorudur. Aşağılamalara, dışlamalara ve hakaretlere aldırmadan, pes etmeden devam eder. Fakir ailelerin kadınlarını ve çocuklarını evlerinde ücretsiz tedavi eder. Eline geçen ilk parayla süt ve bakım evi açar. Hasta ve zayıf çocuklar için Hilal-i Ahmer muayenehanesini kurar. Direnerek, kadınların tıp fakültesine alınmalarını sağlar. Ülkenin tıp eğitimi veren ilk kadını olur. Vücudu kendisinden önce pes eder; kansere yakalanır. Almanya’ya gönderilir. Almanya’da tıp eğitimi aldığı hastanede ılık bir bahar günü hayata gözlerini yumarken şu sözleri söyler;
Kadınlar Size Emanet..!!
Bu başarılı kadın Safiye Ali’ dir…
(Alıntı)
Sonsuz Rahmet ve Saygıyla anıyoruz.
Günün Sözü :
”İyi bir hekimde dört nitelik vardır. Nezaketle dinlemek, akıllıca konuşmak, dikkatlice düşünmek ve tarafsızca karar vermek.” (Sokrates)
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
14 Ağustos 2018, Antalya-Turkey
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Yazıma başlamadan evvel " Hayallerine Pedalla" başlığı ile iki gündür sizlerle paylaştığım yazıla...
-
Çok değerli Dostlarım, Bugün sizlere iki değişik hikayem olacak, her iki hikayemizle ilgili son kararı vermek ve yo...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Bu bölümümüzde sizlerle ”Duruma Göre ...
-
Merhaba Değerli Dostlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, siyasal, toplumsal ve ekonomik yapısını kökünden değiştirmeye yönelik...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Adam ile erkeği ayırmak..... 1. Evet her adam erkektir ama ne yazık ki her erkek adam değildir.. Çünkü adam olmak...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, BAYILDIM ...BU YAZIYI MUTLAKA OKUYUN Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder