17 Eylül 2018 Pazartesi

ADAMSIN...





Merhaba Gönül Dostlarım,
Sinema oyuncusu ve senaryo yazarı Tarık Akan, vefatının ikinci yılında anılıyor. 
Asıl adı Tahsin Tarık Üregül olan sanatçı, 13 Aralık 1949’da İstanbul’da dünyaya geldi.
Barış Zeki, Yaşar Özgür ve Özlem Eregül isimli üç çocuğu bulunan usta isim, 16 Eylül 2016’da, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşama veda etti.
Adam gibi adamdı Tarık akan ... kendisi gibi yakışıklı baktı hayata...bıraktığı filmler ve yazıları kültür hazinemiz ... Kendisine Allah' tan Rahmet yakınlarına ve sevenlerine sabırlar dilerim. Ruhu şad ışıklar yoldaşı olsun...
Oğlu Barış Üregül Akan ile yapılan röportajda Babası ile ilgili sözleri şöyledir; 
Görüntünün olası içeriÄŸi: 2 kiÅŸi, oturan insanlar, sakal ve açık havaSolcusu-sağcısı herkes cenaze törenindeydi Çok az insana nasip olur bu! Çünkü babam şu kesimin, bu kesimin adamı değildi. Herkes eşit olsun ve ilerlesin isterdi. O yüzden de cenazesinde her kesimden insan vardı. İnanılmaz bir kalabalıktı! Yetkililer bile bu kadar büyük bir kalabalık beklemiyordu! Hatta biz bir ara endişe ettik, yeteri kadar polis yok diye. Ama tek bir taşkınlık olmadı. Babam görse çok şaşırırdı! Niye? Bu kadar sevildiğini, kalabalığı görse, 'Vay, bu kadar seviliyor muyum?' derdi. Babam çok enteresandır, meşhur olduğunu, sevildiğini unuturdu.
ADAMSIN...
Albay çocuğu olmana rağmen çocukluğunda su satmış, ciklet satmışsan, mahalle çocuğu olarak yetişmişsen adamsın.
Çevrende en güzel kadınlar varken ve sen tüm erkeklerden yakışıklıyken adın magazin gazetelerine düşmemişse adamsın.
Şöhretin zirvesindeyken, Hababam Sınıfı afişinde Münir Özkul'a olan saygından onun adını kendi adından önceye afişe yazdırdıysan adamsın.
Tüm ülke seni izlemek için kuyruk olmuşken, çuvalla para kazanabilecekken halkın sorunlarını, acılarını, hüznünü, insanı anlatmayı seçtiğin için, parasız kalacağını bile bile salon filmlerinden vazgeçip sosyal içerikli ve politik filmlere geçmişsen adamsın.
Yeşilçam'ın belli başlı yapımcılarını karşına alıp aylarca işsiz kalmışsan, işportacı olmuşsan, denizlerde can kurtarmış, taksilerde direksiyon sallamışsan adamsın.
Tam da bu sürecin üzerine "Maden" diye bir film çevirmiş ve bir de sistemin dikkatini üzerine çekmişsen, durmamış Yılmaz Güney’le "Sürü" olmuş, "Yol" olmuşsan, doğu insanının acıları için "Derman" olmuşsan adamsın.
Her dönem bir çok partinin siyasete girme teklifini reddettiysen, politikacı olmayıp sanatçı kalmayı seçtiysen adamsın.
Kolay bir hayat seçebilecekken, insanlar açken, işkence görüyorken yalı hayatlarını reddederek mazlumun yanında yer almışsan, devrimci, solcu olmuşsan adamsın.
Yeşilçam'ın krize girdiği dönem parasızken, gazinolarda şarkı söylemen için, reklamlarda oynaman için gelen astronomik paraları elinin tersiyle itmişsen, 45 yıldır hiçbir reklam filminde oynamamışsan adamsın.
Tekel, maden, DİSK işçileri için en ön safta yer alıp, askerler tarafından hapse atılmışsan, 1 Mayıs' larda korkmadan yürümüşsen adamsın.
Bir televizyon kanalının dizi filmlerinde oynaman için gelen 1 milyon doları (en zor zamanında) dünya görüşüne uymadığı için hiç düşünmeden reddettiysen adamsın.
Sana işkence eden, o zarif saçlarının bitlenmesine neden olan kimi askerlere rağmen, kumpas mağduru (Ergenekon ve Balyoz) askerler için Silivri'de polis barikatlarını yıkmış ve gaz yemişsen adamsın.
Solcu kimliğine, Atatürk ve onun yarattığı Cumhuriyet değerlerini ekleyerek, dimdik ayakta kalmışsan adamsın.
Ali İsmail için, Berkin için, Gezi için korkusuzca öne çıkmışsan, doğayı ve çevreyi koruyup sahip çıkmışsan adamsın.
Sokakta doğum yapmış kedileri ve yavrularını evine almışsan beslemişsen, ömrün boyunca kedilerle yaşamışsan, hayatın boyunca hayvanları sevip korumuşsan adamsın.
Bir eğitimciden daha çok eğitim için uğraştıysan, çağdaş, laik, Atatürkçü bir gelecek için yırtındıysan, yoktan bir Taş Mektep yarattıysan adamsın.
Zor zamanlarında, Türkan Saylan hocanın yanında durduysan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne sahip çıktıysan, Nazım Hikmet Vakfı'na ve daha nice vakıf ve derneklere gönlünü kattıysan adamsın.
Kansere meydan okuduysan, hastayken bile Bakırköy sokaklarında gezdiysen, son anına kadar halkın içindeysen adamsın.
İşçinin, emekçinin hakkı için Soma davasının gönüllü avukatı gibi davrandıysan, barış davasında sanık sandalyesinde oturduysan adamsın.
40 yıl boyunca defalarca kez ölüm tehditleri almana rağmen hiçbir koruma talebi olmadan yiğitçe yaşadıysan adamsın.
Kimi yöneticilere, siyasetçilere yağ yakacağına, karşı durduysan adamsın.
Saçlı-saçsız, bıyıklı-bıyıksız, sakallı-sakalsız hallerinde bile; en güzel yüzünle, halka en yakışıklı selamını çakmışsan adamsın.
50 yıl sonra ilkokul öğretmenini tüm Türkiye'yi arayıp bulduysan, bu vefayı herkese göstermişsen adamsın.
Bir çok kişiye kimsenin haberi olmadan yardım yapmışsan, Doğu ve Güneydoğu'daki çocuklara her yıl bot, çorap ve kitap göndermişsen adamsın.
Kanserle savaşırken bile dostlarına, sevenlerine umut dağıttıysan, sonra da sessizce gittiysen adamsın.
Ölümünle 7'den 70'e herkesi bir araya getirdiysen, umutsuz kalabalıklara yeniden umut olduysan adamsın.
Tüm bunları bir arada yapmışsan, bu ülkenin gördüğü en büyük sanatçısın, en büyük adamsın. Sen...
*TARIK AKAN’SIN...
Murat HATTATOĞLU <<<

https://youtu.be/pSdzCFhWCE0

tarık akan sözleri ile ilgili görsel sonucu


Günün Sözü : " Ben bugünkü Türkiye' yi içime sindiremiyorum. Şu hale bir bakın. Büyük devlet adamı Atatürk'ün manevi değerlerine hemen her gün hakaret ediliyor, kahroluyorum." Tarık Akan (Ekim 2012)
İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
17 Eylül 2018, Antalya- Turkey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder