28 Eylül 2020 Pazartesi

KİTAPLARIN DİLİNDEN ANLAMAK

Görüntünün olası içeriği: gece




















Merhaba Gönül Dostlarım,

Tüm yazarların, hatta tüm romanların üslupları birbirlerinden belli noktalarda ayrıldığı için, bu yazıda sunduğumuz açıklamaları her örneğe uygulanacak kesin doğrular olarak değil, yol gösterici basit açıklamalar olarak okumanız çok daha faydalı olacaktır. 

Burada verilen bilgiler, istisnaları bulunan “genellemelerden” ibarettir.
 
Aynı şekilde, bir eserde yalnızca tek bir üslup kullanılması gibi bir kaide olmadığından, verdiğimiz örnekler de yalnızca seçilen bölümlerin üslubunu ifade eder. Bunlar, tüm roman ile ilgili bir yorum olarak okunmamalıdır.   

Kolay ve rahat okunabilme amacı dışında, bu üslubu kullanan yazarlar, romanında anlattığı hikayenin veya vermeye çalıştığı mesajın herkes tarafından anlaşılabilmesine de dikkat eder, yoğun ve süslü bir dilin metnin önüne geçmesine engel olmaya çalışırlar.
 
Bu sebeple, özellikle toplumsal mesajlar vermek amacıyla yazılan romanlar çoğu zaman bu üslubu kullanır. Aynı şekilde, asıl önemli olanın anlatılan hikaye olduğu macera romanları gibi türlerde de, akıcı, sürükleyici bir üslup yaygın olarak tercih edilir.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanı, yoğun ve edebi bir dil kullanımına verilebilecek en iyi örneklerden bir tanesidir. 

'' Kitapların dilinden anlamak, onlarla içli dışlı olmaya bağlıdır'' 

Alıntı : edebiyat.k12.org.tr

****                                                                                                        Bu yazı “Kitap okuyorum ama karakterleri ve içeriği sürekli unutuyorum” diyen kişiler için bir paylaşımdır..."

Bir defasında hocama dedim ki:
“Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.”
Bana bir meyve hurma uzattı ve dedi ki:
“Bunu ağzında çiğneyip ye.”
Yedikten sonra sordu:
”Şimdi sen büyüdün mü? ”
Hayır,” dedim.
Dedi ki:
“Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”
Anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor... Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor.
Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi-merhameti arttırıyor, bir kısmı özgüvenini arttırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor…
Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar..!
O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.
Tamam mı?
Alıntı

Günün Sözü : “İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan.
İşte ideal hayat...” Mark Twain













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder