Merhaba Gönül Dostlarım,
Tüm yazarların, hatta tüm romanların üslupları birbirlerinden belli noktalarda ayrıldığı için, bu yazıda sunduğumuz açıklamaları her örneğe uygulanacak kesin doğrular olarak değil, yol gösterici basit açıklamalar olarak okumanız çok daha faydalı olacaktır.
Burada verilen bilgiler, istisnaları bulunan “genellemelerden” ibarettir.
Aynı şekilde, bir eserde yalnızca tek bir üslup kullanılması gibi bir kaide olmadığından, verdiğimiz örnekler de yalnızca seçilen bölümlerin üslubunu ifade eder. Bunlar, tüm roman ile ilgili bir yorum olarak okunmamalıdır.
Kolay ve rahat okunabilme amacı dışında, bu üslubu kullanan yazarlar, romanında anlattığı hikayenin veya vermeye çalıştığı mesajın herkes tarafından anlaşılabilmesine de dikkat eder, yoğun ve süslü bir dilin metnin önüne geçmesine engel olmaya çalışırlar.
Bu sebeple, özellikle toplumsal mesajlar vermek amacıyla yazılan romanlar çoğu zaman bu üslubu kullanır. Aynı şekilde, asıl önemli olanın anlatılan hikaye olduğu macera romanları gibi türlerde de, akıcı, sürükleyici bir üslup yaygın olarak tercih edilir.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanı, yoğun ve edebi bir dil kullanımına verilebilecek en iyi örneklerden bir tanesidir.
'' Kitapların dilinden anlamak, onlarla içli dışlı olmaya bağlıdır''
Alıntı : edebiyat.k12.org.tr
**** Bu yazı “Kitap okuyorum ama karakterleri ve içeriği sürekli unutuyorum” diyen kişiler için bir paylaşımdır..."
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara
28 Eylül 2020 Antalya-Türkiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder