24 Kasım 2020 Salı

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

 



   

Merhaba Gönül Dostlarım,

       Kıymetli Öğretmenlerim;

 

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Öğretmenlik mesleğini, öğretmenin toplumdaki yerini ve önemini belirtmek, saygınlığını artırmak, öğretmenler arasında sevgi, saygı ve dayanışma bağlarını kuvvetlendirmek, mesleğe yeni başlayan aday öğretmenlerin mesleğe kabul törenini gerçekleştirmek ve emekli öğretmenleri saygı ile anmak, mesleğini icra ederken çeşitli saldırılara maruz kalarak şehit düşmüş ve dünyadan ahirete göçmüş öğretmenlerimizi rahmet ve saygı ile anmak amacıyla, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün millet mektepleri başöğretmenliğini kabul ettiği 24 Kasım günü, 1981 yılından bu yana Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Bugün tüm öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık, saygı ve sevgi ile anıldığı, öğretmen ve öğretmenlik mesleği ile ilgili farkındalığın oluştuğu güzel bir gündür.                      İnsanoğlu var olduğu günden beri onun eğitimi de en az fiziksel varlığı kadar önemli ve değerli kabul edilmiştir. İnsan, içinde doğup büyüdüğü aile ortamında temel bilgileri aldıktan sonra daha donanımlı hale gelmesi için bir terbiyeciye, eğiticiye, öğreticiye yani öğretmene muhtaçtır. İnsan, öğretmen sayesinde ancak ahlakı, maneviyatı, bilgiyi beceriyi, medeniyeti öğrenebilir.

Kültürün ve medeniyetin temelini eğitim öğretim oluşturur ve onun yapıcısı da öğretmendir. Kültür ve medeniyet seviyesini yükseltmiş milletlerin en temel ölçüsü öğretmen ve eğitime verdiği değer ile anlaşılmaktadır. Yarınların daha aydınlık olması, muasır medeniyetin üstüne çıkma hızımız eğitime ve öğretmene verdiğimiz değer oranında olacaktır. Bunu başarmak için fedakârca çalışan öğretmenlerimize saygı ve şükranlarımı arz ediyorum.

Yüce Kitabımız Kuran “Oku!” emiri ile başlamıştır. Yine “Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?” ayetini bilmeyenimiz nerede ise yok gibidir. İnsanlığın en kıymetli öğretmeni olan Sevgili Peygamberimiz “İlim Çin’de dahi olsa onu alınız.” “İlim öğrenmek, kadın-erkek her Müslümana farzdır.” Sözleri öğrenmenin ve öğretmenin değerini ifade etmektedir. Bütün bu büyük hakikatlerin insana aktarılması işini üstlenen ideal insandır öğretmen. Bundan dolayıdır ki biz öğretmenler, üzerimizdeki ağır sorumluluğun bilinci ile hareket etmeli, mesleğimizi en güzel bir şekilde yerine getirmeye gayret etmeliyiz.

Öğretmen çok iyi bilir ki, sevgi olmadan bu mesleğin ideal bir şekilde yapılması mümkün değildir. Öğretmenlerini sevme oranına göre çocuklarımız eğitim öğretimde başarı göstermektedir. Kalbimizde öğrencilerimize duyduğumuz sevgi, onların eğitim öğretim bakımından gelişmesini, kişiliklerinin oluşumunu sağlayan en temel şeydir. Kısaca sevgi öğretmenlik mesleğinin özüdür.

Öğretmen, öğrencilerine ve bütün topluma aydınlanmada liderlik yapma misyonunun sahibidir. Bu nedenle sürekli kendini geliştirmeli, yenilikleri yakından takip etmeli, mesleğinin onurunu ve şerefini her zaman korumalıdır. Bizim her halimiz saygınlığımızı arttırmalıdır.

Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vecizeleri ile sözlerimi tamamlamak istiyorum.

“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.”

Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır…”

Bu duygu ve düşünceler ile tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, öğretmenlerimize başarı, sağlık ve mutluluklar dilerim.

 Mehmet Rıza KESKİNSOY,  İlçe Milli Eğitim Müdürü                                         ****


BİR KÖY ÖĞRETMENİN ANISI..

Bir gün öğretmenler odasında sınav kâğıtlarını okuyordum. Bir yandan da kız öğrencilerin yanlış olan cevaplarını silip, sınıfı geçecek notu alacak şekilde düzeltiyordum.
Öğretmenler odasına giren bir beyin bu durum dikkatini çekmiş. Neden kız öğrencilerin sınav kâğıtlarını değiştirdiğimi sorduğunda cevabım şu oldu:

'Bu kızlar eğer sınıfta kalacak olurlarsa babaları okuldan alıp 12-13 yaşında evlendirecek. Ama sınıflarını geçerlerse evlilik yaşları en az 15-16 olacak. Hem en tembel öğrenci bile derste mutlaka bir şeyler öğrenir.’'

Yarım saat kadar sonra okul müdürümüz beni yanına çağırdı.
Öğretmenler odasında ne yaptığımı sordu.
Sınav kâğıtlarını okuduğumu söyleyince müdür:
‘'Peki bir bey gelmiş yanına ona ne söyledin?’'
diye sordu.
Öğretmen Okulundan yeni mezun olmuştum. İdealist bir yapıya sahiptim. Gençliğin verdiği güçle kızgın bir şekilde
‘'Size beni mi şikâyet etti o bey?’'
deyince, müdür; o beyin müfettiş olduğunu yanına gelip kendisine:

‘'Müdür bey benim sizi teftiş etmeme gerek yok sizin zehir gibi gencecik öğretmenleriniz var kendisine teşekkürlerimi iletin’'

Alıntıdır

https://youtu.be/dpLfSg7G1z0

Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                           İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/                                                 24  Kasım 2020 Antalya-Türkiye


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder