30 Ekim 2022 Pazar

PAZAR SOHBETLERİ (4/2022)

 

OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ




Hayatta her şey olması gerektiği gibi mi?
Yolunda mı?
Kararında mı?
Yeterli mi?
Bu sorular hemen her 
gün beynimizin 
labirentlerinde adeta 
kovalamaca oynuyor.
Özlediğimiz huzur ve dinginlik aslında var ama adeta o da bizden kaçıyor gibi.
Tam başardık derken, ellerimizin arasından kayıp gidiyor bir yerlere.
Belki de bir şeyleri bırakamıyoruz içimizde.
Tutunuyoruz sımsıkı onlara.
Gitmesin, kaybolmasın hesabı.
Oysaki biliyoruz akışa direnmek bizi sadece yoruyor. Zamanımızı 
kaybetmenin yanında, yeniler geçip gidiyor da görmüyoruz.
Umutsuzluğa kapılıyoruz aniden.
Korkuyoruz.
Sanki karanlık bir mahzene girmişiz. Ürkek birkaç adım atsak da 
ardımızdaki kapının kapanacağı endişesi bizi yiyip bitiriyor.
Peki ya umut nerelerde?
Minicik bir parçası bile yok sanki. Herkes arıyor ama bulmakta zorlanıyor.
Hala o mahzendeyiz ve üstüne üstlük kapanan kapının kilitlenmesi söz konusu.
Yani umutsuzluğun ta dibindeyiz. Tam bu noktada severek okuduğum; Matt Haig imzalı ‘’Rahatlama Kitabı’’ nın iki cümlesi aklıma düşüyor.
‘’Her şeye rağmen 
umudun en iyi özelliği 
dirençli olması. En zor 
zamanlarda bile var 
olmayı sürdürebilme 
becerisine sahip 
olması.’’
İşte buna tüm kalbimle inanmak istiyorum.
Üstelik ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean-Paul Sartre; bu tezi tam da doğrular nitelikte bakın ne demiş?
‘’Hayat umutsuzluğun öte yanında başlamıyor mu?
Evet dünyamızda gelecek, bilinmezliklerle dolu ve onları bilme şansımız yok.
O bilinmezlik içinde iyi ya da kötü pek çok olasılık mevcut.
Bunu kabul etmek gerekiyor. Çünkü geleceğin ucu hep açık.
Bu anlamda;  kabulümüz iyi olacağından yanaysa mutlu oluyoruz o an için. Değilse mutsuz.
Yaşamımızın hemen her evresinde önümüze çıkan yollar da böyle değil mi?
Seçimlerimiz doğrultusunda kazanacağız ya da kaybedeceğiz. Hepsi o an için bizlere doğru gelen düşünce ve kararlar. Onlar için feda ettiklerimiz de cabası.
Artıyı eksiyi karşılaştırdığımızda o an için kayıp olan, belki yıllar sonra 
bambaşka bir kazanca dönüşecek.
İşte bunu bilmek de mümkün değil. Ama her ne olursa olsun kararlı ve 
cesaretli olmak kendi özgürlüğümüzün tek anahtarı. Son sözü aynı kitaptan vermek istedim.
‘’Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık 
bir umuttan daha güçlü değildir.’’
Bu sözü hiç unutmayalım, olmaz mı?
Umutla baktığımız gelecekte her 
şey olması gerektiği gibi olacak.
Ne bir fazla ne de bir eksik.
Her şey akışında, aşkla ve
 yolunda.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
15.09.2022
Kaynaklar: https://gulenaypema.com; Gece Yarısı Kütüphanesi- Matt Haig; 

"Savaşmaktan Vazgeçtiğin An Kaybedersin"- Ernesto Che Guevara.

the Year 


  Gerçek Dostlar  ⚠️     30 Ekim 2022


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder