13 Aralık 2020 Pazar

PAZAR SOHBETLERİ (13)

 



Merhaba Gönül Dostlarım,

Bugün, çok değerli yazarlarımızdan Belgin Eryavuz' un ' SI-KIL-DIK '  başlıklı  aşağıdaki  yazısını sizlerle paylaşmadan önce, tüm dünyayı etkisi altına alan, neredeyse bir yılını tamamlayacak olan yeni tip koronovirüs' ün yaşam düzenimizi nasıl etkisi altına aldığını, dünya genelinde her geçen gün daha fazla yayılırken, yaşamımızı değiştiren salgın nedeniyle bir çok insanın hayatını kaybettiğini ve dünya genelindeki istatistiki bilgileri ve yeryüzünde ve atmosferimizde yapmış olduğu değişikliklerden bazılarını bir önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım.

" Dünyaya geldiğimiz andan itibaren ilerleyişimiz sürekli devam eder. Hayat bazen normal akışında ilerlerken bazen de karşımıza bazı zorluklar çıkartır."

"Zorluklara atılan her adım, ilerlemenin bir basamağı demektir. Unutmamamız gereken şudur ki, her kışın yaza, gecenin gündüze döndüğü gibi her tünelin sonunda da bir aydınlık bizi bekler."

En iyi dileklerimle, Esen kalın,

İbrahim Birol

****

SI-KIL-DIK 

Gün geçmiyor ki bir kişinin ağzından bu sözcüğü duymayalım. Hatta sadece etrafımızdakilerden değil; kendi içimizden de yineleyip duruyoruz sessiz çığlıklarımıza yükleyerek.

                                                                                                ‘’Sıkıldık.’’

Evet doğru.

Dünyaca yaşadığımız olağanüstü şartların getirdiği kısıtlamalar, özgürce yaşam hakkımıza saldırı gibi geliyor. İstediğimiz gibi dışarıya adım atamıyoruz.

Gezemiyoruz. Sevdiklerimizle buluşamıyoruz.       Sımsıkı sarılıp kalp sıcaklığımızı hissedemiyoruz.

İstediğimizi alırken dahi her şeyden uzak durmaya çalışıyoruz.

Öncelikle kendimize sonra da başkalarının yaşam hakkına olan saygımızdan, 

maskeyle nefes almaya çabalıyoruz.

Keyfi olan her şeye ara vermek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bunu ihlal 

etmenin başkalarının sağlığını hiçe saymak olduğunun da farkındayız.


Böyle davranmayan, umarsızca, arsızca gününü hoş geçirmeye çalışanlara içten içe kızgınlık da duyuyoruz.

Üstelik insan 

davranışlarını inceleyen 

uzmanlar, hissettiğimiz 

her duygunun bastırılmadan yaşanmasından yana.

Hepsi kabulüm. Ama sıkılmayı anlamakta zorlanıyorum bazen.

Çünkü unutmamamız gereken tek bir gerçek var.

O da sağlıkla nefes alıp uyandığımız her günün, bizlere şükür edilesi kocaman bir hediye olduğu.

Eğer güne sağlıkla başlayabiliyorsak; hiç birimizin sıkılmaya, şikayet etmeye, 

bencil davranmaya, egoistlik yapmaya hakkı yok.

Çünkü tüm bu zorlu yaşamın, kaosun ve bilinmezliğin içinde; canını hiçe sayarak 

çalışan, sevgiye ve meslek aşkına sığınan kocaman yürekli sağlık görevlileri var.

Onlar yaşadıkları maddi manevi yoksunlukları arkalarında bırakıp; bizlere güvenli 

bir dünyanın kapılarını yeniden aralamak için mücadele ediyor. Gecesini 

gündüzüne katıyor. Yorgunluğunun, yoksunluğunun ve özlemlerinin arkasına 

sığınmıyor.

Peki bizler ne yapıyoruz?

Keyfimizce yaşayamadığımız için sıkılıyoruz.


İşte benim kabul etmekte zorlandığım nokta burada. Çünkü ben inanıyorum ki her birimizin, kendisi ve başkaları için yapabileceği yararlı şeyler mutlaka var.

İlk adımı söylememe izin verin lütfen.

Sıkılmayı bir kenara bırakalım.

Sonunu göremediğimiz bu devasa zorluğun 

içinde yaşarken, saygımızı koruyalım.

Gerekmedikçe, sadece canımız istiyor diye, 

sadece sıkıldık diye, keyfi olarak dışarıya çıkmayalım.

Maskemizi kurallarına uygun takalım. İnanın o kadar kolay ki.  

Mesafemize her yerde dikkat edelim.

Temizliğe gereken ihtimamı gösterelim.

Sonraki adımlar ise; her birimizin gönlünden geçenlere, bu güne değin 

hayata geçiremediğiniz hayallerimize kalmış.

Üretmenin, paylaşmanın basamaklarında hepimize yer var.

Unutmayalım ki yaşama uyum gösterdiğimiz ve gerekli 

kurallara saygıyla uyduğumuz sürece daha iyi bir dünya gerçeğine inanabiliriz.

Özgürce nefes alacağımız, sevgi dolu kucaklaşmalar yaşayacağımız ve tüm 

özlemlerimizi gidereceğimiz anların yakın olması umudumla.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

01.12.2020

Günün Sözü :


Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                                 İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                            13 Aralık 2020 Antalya-Türkiye



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder