Merhaba Gönül Dostlarım,
" Nerede o eski Ramazanlar? Ramazan ayı boyunca bu cümleyi en az bir kaç kez duymuş veya söylemişizdir.
Ramazanlar mı değişti yoksa biz mi Ramazanları değiştirdik?
Önceden komşuluk ve paylaşımın ön planda olduğu Ramazanlar geçerdi. Var olan paylaşılır normalde yetmeyecek yemekler bu şekilde bereketlenirdi. Herkesin mutlu olduğu iftarlar yapılırdı. Artık hepimiz Ramazanlar eskisi gibi değil diyoruz. Peki Ramazanlar neden eskisi gibi değil? Bunun sebebi biz miyiz? Veya asıl sebebi ne? İsterseniz eski ve yeni Ramazanları bir gözden geçirelim;
NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR ?
Ramazanın gelmesiyle insanlar hal ve hareketlerine daha dikkat ederdi, bu durum siyasete bulaştırılmazdı diyebilirsiniz.
Hatta bu serzenişleriniz "Nerede o eski ramazanlar? " gibi klişe bir sözle de pekişebilir. Haklısınız da, yok o eski ramazanlar.
İnsanların ramazan ayında birbirlerine daha saygılı, anlayışlı davrandığı, inançları başka mecralara çekmediği ramazanlar yok. Bunlar geri gelir mi, yada ne zaman geri gelir meçhul ama en azından eski ramazan da yaşanan bazı güzellikler hala mevcut. Örneğin macuncular, mısırcılar, kestane pişirenler, karagöz hacıvat oyunları ,
şenlikler, fakirlere yardım kampanyaları, iftar çadırları v.b.
Nereden mi bahsediyorum ? Tabi ki bu davranışı her ramazan göstermeye gayret eden İstanbul'un mistik bir o kadar da turistik ilçesi Sultanahmet' ten.
Eski ramazanların havasını taşıyan daha güzel bir yer bulunamazdı sanırım. Fevkalade camisi, temiz çevresi, müsait park alanları ile diri bir görünüme sahip bir ilçe. Adımlarınızı atmaya başladığınızda caminin güzelliği, efsanevi köftecileri ve ramazana özel aktiviteleri ile sizi selamlamaya başlar
“Nerede o eski ramazanlar” sözü bunların başında gelir. Değişimin kaçınılmaz olduğunu kavrayamamış belkide görmek istemeyen kişilerce her fırsatta dile getirilen bir özlem cümlesidir. “Bizim zamanımızda şunlar şunlar vardı, şimdiki gibi değildi efendim” sözleriyle alır başını gider. Sonra bütün televizyon kanallarımızda; sahur özel, iftara doğru gibi programlarda patlama yaşanır. Herkes dinine bağlı hale gelir ne hikmetse. 11 ay boyunca olmadık rezillikleri yapan kanallarımız imana gelirler.
Coca-Cola’ nın reklamları tsm melodileri ile süslü, aileyi ön planda tutan reklamlar haline gelir… falan filan şeklinde uzatılabilir liste.
Neyse bana göre ramazana gelirsek: Çocukluk dönemlerimde ramazan ayı hep kış aylarına denk gelirdi. Bu yüzden ramazan bana hep soğuk kış gecelerinde kalkıp birşeyler yemenin hazzını hatırlatır. Fakat artık iyice yazın içine girdi. Havalar sıcak, günler uzun, Ama bununda güzelliği ayrı
Bize eski ramazanların güzelliğini devamlı yaşatması dileğiyle...
Alıntı
https://youtu.be/mody7Mxl4BU
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.t/
31 Mayıs 2018, Antalya- Turkey
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder