9 Şubat 2020 Pazar

IŞIĞA HASRET GÖZLER





sesli trafik lamba


Merhaba Gönül Dostlarım,

 Görme Engellilerin günlük yaşantılarında karşılaştıkları sorunlara bir farkındalık yaratabilmek adına, bugünkü yazımızı ve görme engelliler için yazılmış aşağıdaki küçük  hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Görme Engellilerin Gündelik Hayatlarında Yaşadığı 5 Sorun

Türkiye’de 750 bine yakın görme engelli bulunuyor. Birçoğumuzun gündelik yaşantısında kolaylıkla yaptığı şeyler onların hayatında çok büyük engeller olarak çıkabiliyor.
Sokakta ya da evde, nerede olursa olsun birilerine muhtaç olarak hayatlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar. Ancak belki de kendilerini en rahat etmek istedikleri yer evleri. Görme engellilerin sorunlarına çözümler üretmek için faaliyet gösteren Altı Nokta Körler Derneği, bu konuya dikkat çekmek ve Türkiye’nin en büyük iki beyaz eşya üreticisinin erişilebilir ev aletlerini piyasaya sürmesini teşvik etmek amacıyla Change.org’da bir imza kampanyası başlattı. “Bazen ayrıntıymış gibi gözüken küçük değişimlerin, engelli bireylerin hayatını kolaylaştıran veya zorlaştıran sonuçları oluyor” diyen kampanyanın sahibi Sevgi Bulut’ a 68 binden fazla kişi imzalarıyla destek oldu.
Kampanyanın ilgi görmesi üzerine görme engellilerin sesinin daha güçlü çıkması için Yiğit Özşener’in seslendirmesiyle interaktif bir video hazırlandı. Bu videoyla konunun muhataplarının en yakın zamanda harekete geçmesi bekleniyor.
Siz de görme engellilerin gündelik hayatlarını büyük ölçüde kolaylaştıracak erişilebilir ev aletleri için imzanızı paylaşın, beyaz eşyalara ses verin: change.org/sesver
sari cizgi

Arabaların kaldırıma park etmesi

Erişilebilir ev aletleri için ses ver

Trafik ışıklarının sesli uyarı sistemi olmaması

Görme engellilerin takip etmesi için kullanılan sarı çizginin işgal edilmesi

Ağaç elektrik direkleri, trafik levhalarının belirli bir düzene göre dikilmemiş olması


****


Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, köpekAdamın biri, güneşli bir gün ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezinirken yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa :
- Buraların yabancısıyım.Parkın hemen yanı başındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler, yerini biliyor musun?
Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra :
- Ben de buraya ilk defa geliyorum demiş.
Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde!

Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş.

Çocuk:
- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş.
Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.

- İyi ama demiş adam, bunların parktan değil de, tek bir ağaçtan gelmediğini nereden biliyorsun?
- Çocuk, tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye yanıtlamış.
Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara.
Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu da duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde fark etmiş çocuğun kör olduğunu.
Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini fark ettiğini.
Çocuk, ışığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken; üç yıl önce bir kaza geçirmiştim demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki.
Sizinkiler sağlam öyle değil mi?
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken; artık emin değilim, demiş.
Emin olduğum tek şey, senin benden iyi gördüğündür.
Alıntı

" Dünyayı kendi gözleri ile göremeyen insanlarımız sosyal hayatın her alanında kendilerini dışlanmış gibi görüyorlar. Hayatları evlerinden ibaret olan insanlarımızın da sosyalleşmeye, toplumda diğer bireylerle iletişim kurmaya ihtiyaçları vardır.."


9  Şubat 2020, Antalya-Türkiye



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder