Merhaba Gönül Dostlarım,
Hayvanlar, bu dünyayı birlikte paylaştığımız canlılardır. İnsanoğlu hayvanlarla bir arada uyum içinde yaşayabildiği sürece bu dünyada var olabilir. Eğer hayvanları korumazsak, onları sevmezsek, onların yaşam hakkına saygı duymazsak, bizim de bu dünyada yaşam şansımız olmaz.
Eminim ki hepiniz bir defa da olsa bir hayvanın başını okşamış, ona sevgiyle bakmışsınızdır. Ve yine eminim ki hepiniz şunu çok iyi biliyorsunuz bu dünya sadece bize ait değil. Bizim ne kadar yaşama hakkımız varsa hayvanlarında özgürce yaşama hakkı vardır.
Bunları bildiğimiz halde birçok insan hala hayvanlara zarar vermekte, onlara şiddet uygulamaktadır. Belki inanmazsınız ya da inanmak istemezsiniz ama bu davranıştan utanmadan, hiç arlanmadan zevk alırlar.
Halbuki bir defa da olsa hayvanların gözlerinin içine baksanız, sizden merhamet dileyen o masum tabloyu görürsünüz. Ama bazılarının kalpleri öylesine kararmış, öylesine mühürlenmiş ki bir hayvana verdiği zarar ona gayet normal gelmektedir.
Esasında her şey sevmekle başlar. Bizi biz yapanda sevmekten başkası değildir.Yüreğimizde bu sevgi okyanusu varken neden bu sevgiyi hayvanlara da göstermeyelim. Sizlerden merhamet bekleyen hayvanlara merhamet edin. Unutmayın ki hayvanları sevmeyen insanları sevmez; hayvanlara merhamet etmeyen insanlara hiç merhamet etmez.
Bunları bildiğimiz halde birçok insan hala hayvanlara zarar vermekte, onlara şiddet uygulamaktadır. Belki inanmazsınız ya da inanmak istemezsiniz ama bu davranıştan utanmadan, hiç arlanmadan zevk alırlar.
Halbuki bir defa da olsa hayvanların gözlerinin içine baksanız, sizden merhamet dileyen o masum tabloyu görürsünüz. Ama bazılarının kalpleri öylesine kararmış, öylesine mühürlenmiş ki bir hayvana verdiği zarar ona gayet normal gelmektedir.
Esasında her şey sevmekle başlar. Bizi biz yapanda sevmekten başkası değildir.Yüreğimizde bu sevgi okyanusu varken neden bu sevgiyi hayvanlara da göstermeyelim. Sizlerden merhamet bekleyen hayvanlara merhamet edin. Unutmayın ki hayvanları sevmeyen insanları sevmez; hayvanlara merhamet etmeyen insanlara hiç merhamet etmez.
Aşağıdaki yazıyı okuduğunuzda , sokak hayvanlarına gösterilen sevgi, merhamet, acıma adını siz koyun, bu duygularla gelişen toplumlarda hayvanların nasıl korunduğu hayvanlara ne tür imkanlar sağlandığı diğer canlılara karşı oranın halkının nasıl bir kültüre sahip olduklarına şahid olacaksınız.
****
Moskova’ da sokak köpekleri sabahın erken saatlerinde yaşadıkları varoşlardan yola çıkıyorlar… Metroya binip, kolaylıkla yiyecek buldukları şehir merkezine geliyorlar…
Sokak köpeklerinin geceyi geçirdikleri varoş bölgelerine gitmek için metro kullandıklarını farkeden uzmanlar onları incelemiş.
Bu incelemenin sonunda elde ettikleri bulgular onları daha da şaşırtmış. Dr. Andrei Poiarkov gözlemlerini şöyle anlatıyor: “Farkettik ki, köpekler doğru metro durağında inmek için alıştırma yapıyorlar. Birbirlerine metroda ne kadar kalmaları gerektiğini öğretiyorlar. Bu köpekler için en iyi yiyecek kaynağı şehir merkezinde…O yüzden de yaşadıkları bölge olan varoşlardan şehir merkezine gitmeyi öğrenmeleri gerekiyordu. Onları incelememiz sonuncunda farkettik ki, sabah erken saatlerde metroya binip şehir merkezine gidiyorlar, akşam mesai bitiminde de tekrar metroya binip varoşlara dönüyorlar. İnsanlardan hiçbir farkları yok.Bazen trende uyuyakalıyorlar ve inmeleri gereken durağı kaçırıyorlar… İncelememiz sırasında sokak köpeklerinin trafik lambalarına da uygun hareket ettiklerini gördük. “
Tabii, bu arada Moskova halkının da bu köpekleri, itip kakmak, şikayet etmek, görevlileri çağırıp barınaklara attırmak yerine, beraberce seyahat etmelerine ciddi bir alkış gerektiriyor.
Alıntı
https://youtu.be/36gfHNJ3Uwo
Günün Sözü : " Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." Mahatma Gandi
Moskova’ da sokak köpekleri sabahın erken saatlerinde yaşadıkları varoşlardan yola çıkıyorlar… Metroya binip, kolaylıkla yiyecek buldukları şehir merkezine geliyorlar…
Sokak köpeklerinin geceyi geçirdikleri varoş bölgelerine gitmek için metro kullandıklarını farkeden uzmanlar onları incelemiş.
Bu incelemenin sonunda elde ettikleri bulgular onları daha da şaşırtmış. Dr. Andrei Poiarkov gözlemlerini şöyle anlatıyor: “Farkettik ki, köpekler doğru metro durağında inmek için alıştırma yapıyorlar. Birbirlerine metroda ne kadar kalmaları gerektiğini öğretiyorlar. Bu köpekler için en iyi yiyecek kaynağı şehir merkezinde…O yüzden de yaşadıkları bölge olan varoşlardan şehir merkezine gitmeyi öğrenmeleri gerekiyordu. Onları incelememiz sonuncunda farkettik ki, sabah erken saatlerde metroya binip şehir merkezine gidiyorlar, akşam mesai bitiminde de tekrar metroya binip varoşlara dönüyorlar. İnsanlardan hiçbir farkları yok.Bazen trende uyuyakalıyorlar ve inmeleri gereken durağı kaçırıyorlar… İncelememiz sırasında sokak köpeklerinin trafik lambalarına da uygun hareket ettiklerini gördük. “
Tabii, bu arada Moskova halkının da bu köpekleri, itip kakmak, şikayet etmek, görevlileri çağırıp barınaklara attırmak yerine, beraberce seyahat etmelerine ciddi bir alkış gerektiriyor.
Alıntı
https://youtu.be/36gfHNJ3Uwo
Günün Sözü : " Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." Mahatma Gandi
13 Şubat 2020, Antalya-Türkiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder