Merhaba Gönül Dostlarım,
“Sevgililer gününde, sevdiğimize vereceğimiz en güzel hediye, neden hepimizin sevgilisi ve geleceği olan çocuklara destekte bulunmak olmasın?” fikri ile yola çıkan kampanya gönüllüleri, Sevgililer Gününde hediye olarak eğitim derneklerine bağış yapmanın, yalnız bu yıl değil, bundan sonra sürekli bir tercih olması için bu hareketi her yıl devam ettireceklerini belirttiler. İnsanlara bir başka yardım şeklini aşağıdaki yazıdan da öğrenebiliriz...
****
“14 Şubat yaklaşıyor.
Kadın, erkek, evli, bekar hepiniz panik içinde ne alacağınızı
düşünmeye başladınız.
Kadın, erkek, evli, bekar hepiniz panik içinde ne alacağınızı
düşünmeye başladınız.
Bu 14 Şubat'ta sevgilinizi şaşırtın ve bana hediye alın.
Pirinç, makarna, battaniye, gül, çiçek ne alacağım diye düşünmeyin.
Günün Sözü :." Tüm canlılar için geçerli bir önerme var: Eğer ihtiyaç içinde yaşamayacak kadar şanslıysak, ihtiyaç duyan başkalarına yardım etmek doğal bir içgüdüdür."
Bir markete,mağazaya veya bakkala girin
ve ilk gördüğünüzü alın.
500 karat pırlanta ya da altın kaplama saat almışsın gibi sevindiğimi göreceksiniz.
ve ilk gördüğünüzü alın.
500 karat pırlanta ya da altın kaplama saat almışsın gibi sevindiğimi göreceksiniz.
Bana nasıl ulaşacaklarını bilmeyenler için tarif edeyim...
Hani geçen gün yolda yürürken sümüklü bir çocuk görmüştünüz ya, işte o benim.
Her gün önünden geçtiğiniz harabe bir gecekondu var ya, işte orada oturuyorum.
Hani geçenlerde karton yığınlarında uzanmış hasta ve yaşlı bir adam dikkatinizi
çekmişti ya, işte o adam benim.
Sırtımda bebeği ile geçen gün çöpünüzü karıştıran kara kuru bir kadın vardı ya, işte o kadın benim.
Bana hiçbir yerde denk gelemediyseniz çöpün yanına bakın;
bir lokma ekmeğe muhtaç o mahsun bakışlı köpek benim.
Eğer hâlâ göremediyseniz çöpün üstüne bakın;
atılan camlardan ayağımın kesilmesi pahasına bir poşette belki bir lokma yiyecek bulurum umuduyla çöpün açılmasını biçare bekleyen kedi benim...
Her gün önünden geçtiğiniz harabe bir gecekondu var ya, işte orada oturuyorum.
Hani geçenlerde karton yığınlarında uzanmış hasta ve yaşlı bir adam dikkatinizi
çekmişti ya, işte o adam benim.
Sırtımda bebeği ile geçen gün çöpünüzü karıştıran kara kuru bir kadın vardı ya, işte o kadın benim.
Bana hiçbir yerde denk gelemediyseniz çöpün yanına bakın;
bir lokma ekmeğe muhtaç o mahsun bakışlı köpek benim.
Eğer hâlâ göremediyseniz çöpün üstüne bakın;
atılan camlardan ayağımın kesilmesi pahasına bir poşette belki bir lokma yiyecek bulurum umuduyla çöpün açılmasını biçare bekleyen kedi benim...
Gelin...Hediyenizi bana verin...
Yüzümdeki şaşkın gülümsemeyle fotoğrafımı çekip sevgilinize hediye olarak gönderin.
Bence bunu bir düşünün.
İkinize de çok iyi gelecek, en çok da bana...”
Bence bunu bir düşünün.
İkinize de çok iyi gelecek, en çok da bana...”
Not:
Eğer bu fikri beğenirseniz,
kopyalarak paylaşın ki hediyelerim çoğalsın...
Eğer bu fikri beğenirseniz,
kopyalarak paylaşın ki hediyelerim çoğalsın...
(Alıntıdır...)
12 Şubat 2020, Antalya-Türkiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder