21 Ekim 2020 Çarşamba

KUŞ, AĞAÇ VE KAYMAKAM ( Bekir Coşkun yazıları)



Merhaba Gönül Dostlarım,

Bu haftaki 'Gerçek Dostlar' sayfalarımızın büyük bir bölümünü, iki gün evvel ebedi aleme intikal eden Bekir Coşkun' un en güzel yazılarına yer vererek kendisine olan saygı , sevgi, minnet ve en samimi duygularımızı ifade etmeğe çalıştım.

Seni hiç bir zaman unutmayacağız ve unutturmayacağız. Cesur Kalem... Ruhun şad , mekanın cennet olsun...

En iyi dileklerimle, Essen kalın,

İbrahim Birol

****

Sadece insanın değil, yuvasız kuşun, sahipsiz köpeğin, baltanın hedefindeki ağacın, çiçeğin, böceğin, hakkı hukuku için mücadeleyle geçti ömrü. Dağları, ovaları, ırmakları, denizleri ve insanı anlattı bıkmadan.

Seni çok özleyeceğiz. Rahat uyu kelimelerin efendisi.

(12 Şubat 2006’da yazdığı şu yazının gazetecilik hayatımda bıraktığı izin büyüklüğünü anlatamam)
Deniz Zeyrek, Sözcü Gazetesi köşe yazarı

Kuş, ağaç ve kaymakam...
"O eski okulumuzun çevresindeki tüm ağaçları kestiler. Gölgede yürüdüğümüz o yol çırılçıplak. İsimlerimizin baş harflerini yazdığımız, tarih attığımız ağaçlar artık yok..."
Kars’ın Susuz’ undan, eski okul arkadaşından gelen acı haber, genç meslektaşım Deniz Zeyrek’ i ağlattı.
Sayıları azdır ağaçlar için ağlayan, kumsallar için dizine vuran, bir kedi yavrusu için çırpınan insanların.
Ben de o Susuz’ u yıllar önce görmüştüm.
Yeşil vadideki tüm ağaçları kesmişler, sebep ise ağaçların yok edilmesinden daha vahim:
Kuşlar konuyor...
Bizim Deniz, kaymakam ile konuştu. Kaymakam kuşların kavak ağaçlarına yuva yaptıklarını, kuş gribi virüsünün böylece gelebileceğini söyledi.
Deniz sordu:
"Ya telefon-elektrik direklerine konarlarsa?.. Onları da kesecek misiniz?.."
Kaymakam düşündü...
Ben bilirim o anda kaymakamın kafasının nasıl karıştığını. Asayiş-masayiş sorunu olsa "Gerekli önlemler alınmakta olup..." deyip çıkacak işin içinden.
Ama bu soru bir tuhaf:
"Ya direklere konarsa kuşlar?.."
Valiler-kaymakamlar...
Eğer onlar doğanın-çevrenin yanında yer alsalardı; göller kaybolmayacak, nehirler yağlı akmayacak, kuş cennetleri yağmalanmayacak, sahiller tükenmeyecek, deniz kokmayacak, Anadolu’ya özgü bitkiler-hayvanlar kaybolmayacak, Türkiye doğanın ve çevrenin en çok tahrip edildiği, yağmalandığı, çalındığı ülke olmayacaktı.
Ama onlar devletin tüm yetkileriyle donatılmışken, doğanın-çevrenin yanında hiçbir zaman yer almadılar.
Güçlü ve zengin yağmacıların yanında yer aldılar. Doğanın ve çevrenin yok edilmesinde günahları var.
Türkiye bu haldeyse ilk sorumludur valiler-kaymakamlar.
Pekiiii
Ya kaymakamlığın çatısına konarsa kuşlar, ne yapacak kaymakam?
Ben bilirim devlet adamının kafasının karışmış halini.
Kaymakam hala düşünüyordur:
"Ya direklere konarsa kuşlar?.."
Bekir Coşkun

Günün Sözü : “Kendi kapımı çalıp, merdiven altına saklandım kimi geceler, komşular kimsesi yok demesinler.” diye... " Bekir Coşkun


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder