Bu Blog; bilgilerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı, öğrenmenin ve gelişmenin yollarının arandığı bir ortam yaratmak ve böyle bir amaca hizmet etmek isteyen bir " Gönül Dostunuz" tarafından hazırlanmıştır. Dünle beraber gitti, düne ait ne varsa, bugün yeni günde, yeni bir şeyler söylememiz, paylaşmamız ve yapmamız lazım... Paylaştıkça değer kazanan tek şey, Bilgidir. Saygılarımla...
4 Eylül 2016 Pazar
İYİ HİSSETMEK SİZİN ELİNİZDE
Çok Değerli Dostlarım,
Dünkü yayınladığım " Kronolojik Yaş Nedir? " başlıklı yazım sizler tarafından büyük bir beğeni topladı. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük görüntülenme sayılarına ulaştı. Göstermiş olduğunuz ilgilerinize çok teşekkür ediyorum,
Bugünkü yazımızda yine farklı bir konuyu sizlerin beğenisine sunuyorum.
" Kendinizi İyi Hissetmek Sizin Elinizde". Sayın Arzu Bıyıklıoğlu tarafından kaleme alınmış çok güzel bir makale. Yazı diline baktığımızda gayet sade ve günlük konuşmalarımıza benzer bir üslup kullanılmış.
Çevrenizdekilerle daha iyi iletişim kurmak, daha az öfkelenmek, uyumlu olmak, kendinizi daha huzurlu ve mutlu hissetmek, daha neşeli olmak istiyorsanız, sabahları kalkar kalkmaz en az 15 dakika kimseyi eleştirmeyin, e n az 15 dakika karşınızdakinin aklından geçenleri okumaya çalışmayın, her gün en az 15 dakika, başkalarına olumlu bir şey sunmaya karar verin diyor uzmanlar. İşin ana noktasından yola çıkarak, konuyla ilgili bir çok tavsiyelerde bulunuyorlar. Bu tür yazıları okumak sizlere iyi gelecek, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
İyi bir tatil günü geçirmeniz dileklerimle.
Kendinizi Sevin Ve Mutlu Olun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Büyüdükçe kendinizden uzaklaşır, dışarıya bağımlı hale gelirsiniz, işin daha da kötüsü bunun farkında bile olamamanızdır. Gülmek, neşeli olmak, pozitif olmak... kısacası kendinizi iyi hissetmek için bir olaya, bir kişiye, bir söze ihtiyaç duyarsınız. Oysa bir çocuk düşünün, o nasılda eğlenir kendi kendine. Yüzünde hep tatlı bir gülümseme, eğlendiren bir merak, bedeninde coşan bir enerji, dolaşır ortalıkta. Zamanla ebeveyn ve çevre müdahalesiyle kırılır kolu-kanadı. Öyle gülme, böyle yapma, dur fazla zıplama ...diyerek ayıplar dünyasına itilir. Zamanla öğrenir durduk yere gülünüp, mutlu olunmayacağını. Çünkü mutlu olmanın, neşelenmenin, gülmenin bir yeri, zamanı vardır. Kendini iyi hissetmek için bir sebebin olmalı. İşte böyle bir yetişkin olduğunuzda içinizdeki yaşama coşkusunu kaybediverirsiniz. Artık alaylar ya da kişiler size kendinizi ya iyi hissettirir ya da kötü. Sanki kontrol siz de değilde onlardaymış gibi. Ve bildiğiniz iyi bir sebebiniz yoksa kendinizi iyi hissetmenize de gerek yoktur. Beklemeye başlarsınız. Aaaah aaaah şu iş olsada bir sevinsem, vaaah vaaah şu kız bir evlensede huzura kavuşsam, ooof ooof şu adam bana iyi davransa da yüzüm gülse...( devamını siz doldura bilirsiniz)
Daha önceki duygularla ilgili yazımda da söylediğim gibi asıl duygu üretim merkezi içinizde. Kaynak sizsiniz ve güç sizde. Yeniden başa dönüp çocuklar gibi sebepsiz yere kendinizi iyi hissetmeyi öğrenmelisiniz. İyi hissetmek için gerçekten de bir sebep arıyorsanız, en iyi sebep, az sonra kendinizi gerçekten de iyi hissediyor alacağınızdır.
Uzun süre aynı duygu durumu içinde kalmak zamanla sizi kontrol etmeye başlar. Çünkü bilinçaltınız bunu bir istek olarak görmeye başlar ve içerden size destek olmak ister. Ayrıca her duygu bedenimizdeki hücreler tarafından kodlanır. Yani siz üzgün bir duygu durumu içindeyken tüm kaslarınız, hücreleriniz belli bir şekil alır ve o enerjiyi yayar. Duygu durumunuz uzun süre aynı kalırsa kaslarınız, hücreleriniz bedensel duruşu benimser. V e siz nötr bir durumdayken, kaslarınız bu duruşa geçerek sizde tekrar üzüntü duygusunun harekete geçmesiniz sağlayabilir. Ve olumsuz kısır döngüler başlar.
Biz farkında olsak da olmasak da beynimiz sürekli öğreniyor. Bir şarkının sizde yıllar önce acıklı bir anısı varsa, ne zaman o şarkıyı duysanız hemen aynı acı beyniniz tarafından size hatırlatılmasının sebebi budur. Beyin şöyle der '' ...şarkısı=bu şarkıda üzülmeyi öğrenmiştik, şimdi üzülünecek=üzüntü duygusunun kimyasalı bedene salgılansın= kaslar ve hücrelerde üzüntü şeklini alsın... Sistem böyle çalışıyor.
Şimdi kendinize iyi hissetmek üzere yeni öğretiler yapmak ister misiniz. Zamanla ve tekrarla beyniniz bunu da öğrenecektir. Yeni kendini iyi hissetme sebeplerine bir kaç örnek vereceğim, siz de kendinize özel sebepler bulabilirsiniz. Önemli olan her gün ( en az 21 gün) tekrar yaparak zihninize ve bedeninize bu güzel duyguyu sık sık akıtarak onu bağımlı yapmak. Güzel duygulara bağımlı olduğunuzda, nötr zamanlarınızda zihniniz ve bedeniniz sizi iyi olmaya davet edecektir. Bunu kendimle ve danışanlarımla defalarca deneyimledim, gerçekten işe yarıyor.
Aynanıza gülen bir yüz yapıştırın ve '' GÜLÜMSE HAYAT, GÜLÜMSE KENDİNE'' yazın ve gülümsemeye başlayın, etrafınızda ki herkese gülümseyin. Kocaman bir ağızla, gülümsemek size kendinizi iyi hissettirecektir.
Salonun ortasın zıplayın havaya '' OLEY YAŞASIN '' diye bağırın.( Sokakta yaparsanız çok daha iyi hissedersiniz, çünkü başka insanları da güldürürsünüz.)
''Duygu kaynağı benim içimde ve şimdi bana kendimi iyi hissettiren bir duygu üretmeyi seçiyorum, GÜÇ BENDE'' diye bağırın.
Bunlar size komik ve saçma geliyorsa , özellikle denemenizi isterim. Tecrübelerime göre en çok saçma bulanlar bunları yaparken eğleniyorlar :)
Eğer bunlar kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olmuyorsa pes etmeyin, bir müddet profesyonel destek alarak kendinize özel yöntemler geliştirin ve bir an önce güzel duygu bağımlısı olun.
Haydi ŞİMDİ nin gücünü kullanın ve hemen deneyin :)
İyi eğlenceler!
Sevgiyle ve sağlıkla ilerleyin...
NLP uzmanı ve Yaşam Koçu
www.arzubiyiklioglu.com
https://youtu.be/yziZVSOjkx0
Günün Sözü :
Senden gelecek bir gülümseme bazılarına mutluluk getirebilir, o senden hoşlanmasa bile.
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
Eylül 04, 2016, Antalya
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Merhaba Gönnül Dostlarım, Harika bir şiir... Yaş yetmişi geçti... Beyazlar baskın çıktı siyahlara saçlarımda. Gözler de seçemiyor eskisi g...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Adam ile erkeği ayırmak..... 1. Evet her adam erkektir ama ne yazık ki her erkek adam değildir.. Çünkü adam olmak...
-
Film ve Animasyon Merhaba Gönül Dostlarım, Umudunu Kaybetme Filmine Konu Olan Chris Gardner’in Gerçek Hikayesi ABD’li ünlü iş a...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, 10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anma gününe sayılı günler kald...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Kültürümüzün en renkli kaynaklarından olan efsanelerimiz unutulmamak için çoğu zaman bir maddi ize veya me...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder