8 Eylül 2016 Perşembe

NE KUSURSUZ İNSAN ARA, NE DE İNSANDA KUSUR





Ne Kusursuz İnsan Ara, Ne De İnsanda Kusur


Merhaba Dostlarım,
   
Atalarımız der ki;” Her güzelin bir kusuru vardır!” O yüzden biz de diyoruz ki;
---”Her insanın mutlaka bir kusuru vardır!” Ve yine özlü Sözlerden birinde der ki;
---”Kusur arayan aynaya baksın!”
     Velhasıl bu konu ile ilgili yüzlerce söz, şiir, yazı örnek verile bilir. Öylesine geniş ve önemli bir konu. Çok çekici de desek yeri var. Bir insana;
--- Sen çirkinsin dersen, dayağı yersin.
      Amma aynı insana;
---Sen çok güzelsin dersen, övgüler alırsın.
    Demek ki, sözün ve konuşmanın çok büyük önemi var.
    Yine Atalarımız;
---“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır!” demişler.
     Demek ki söylenilen sözlere çok dikkat etmeliyiz. Dönelim biz konumuza;
----Önemli olan insanda yüz güzelliği değil, ruh güzelliğidir. Düşünceleri (yani ruhu)güzel olan insan daima iyi insandır. Demek ki;
  ---   “ Kusursuz İnsandan ziyade Güzel İnsan olmak” önemli.. Sözümüzü Mevlana ile noktalayalım;
---“Çok insanlar gördüm sırtında elbise yok, çok elbiseler gördüm içinde insan yok!”
   
Mesele bu kadar açık ve basit! Kusur aramayı bırak, yaşamaya bak…
Kemal DOĞANAY

Kendinizi Sevin Ve Mutlu Olun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.



Ne Kusursuz İnsan Ara, Ne De İnsanda KusurGünün birinde yolu bir dergâha düşen kendi halinde bir adam, dergâhta, bir Mevlevi ile bir Bektaşi'nin sohbet ettiklerini görünce yanlarına yaklaşır. Kendini tanıtır ve dergâhı merak ettiğini, nasıl zikir edildiğini izlemek için geldiğini söyler.

Erenler başlar adama çeşitli nasihatlerde bulunmaya, her biri kendi yolunu mümkün olan en tatlı dille anlatmaya çalışır. Adam bir yandan onları dinlerken, bir yandan da gözleri onların giysilerine takılır. Mevlevi'nin giydiği kıyafette kollar o kadar geniş ve uzundur ki hem içine üç kişinin birden kolu sığabilir, hem de uzun olduğu için yalnızca kolları değil, elleri de kapatmaktadır. Bektaşi'nin  kıyafetinde ise tam tersi bir durum vardır. Elbisenin kolu daracıktır, neredeyse tene yapışmıştır; üstelik kısa olduğu için, eller ta bileklere kadar açıktır. Bu duruma hayret eden adam, sebebini öğrenmek ister.

Büyük merakla, önce Mevlevi'ye sorar:
"Pirim, kıyafetinizin kolları neden o kadar geniş ve uzun; bunun özel bir sebebi var mı?"

Mevlevi hiç beklemediği bu soru karşısında oldukça şaşırır. İki kolunu da biraz yukarıya kaldırır, sonra ellerini birleştirerek kollarını daire sekline getirir ve şöyle der:

kusursuz insan ile söz ile ilgili görsel sonucu"Evet, özel bir sebebi vardır. Çünkü biz insanların günahlarını, ayıplarını, kusurlarını örteriz. Başkaları görmesin diye üzerini kapatırız."                      

Yanıttan oldukça hoşnut olan adam aynı merakla bu kez Bektaşi'ye döner:
"Peki ya siz, pirim" Sizin kıyafetinizin kolları neden bu kadar dar ve kısa?

Siz insanların günahları ve ayıplarını örtmez misiniz?

Bektaşi kendi kollarına bakar, birkaç saniyelik bir dalgınlıktan sonra gülümser ve adama bakarak şöyle der:

"Biz mi" Bizim geniş kıyafetlere ihtiyacımız yoktur.

Çünkü biz insanların günahlarını ve kusurlarını görmeyiz.

ÖZETLE:
Seveceksen öylece sev.
Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur.
Birincisini zaten bulamazsın, ikincisinde ise, bulduğun her kusur, öğrendiğin her ayıp sahibini değil, seni çirkinleştirir. Her ikisi de seni mutsuz eder. Birincisini bulamadığın için, ikincisini ise bulduğun için mutsuz olursun?
Kaynak : dersimiz.com

https://youtu.be/488aUlKnC_8





Günün Sözü:
“Çok insanlar gördüm sırtında elbise yok, çok elbiseler gördüm içinde insan yok!” Hz. Mevlana

İbrahim Birol,   http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
Eylül 08, 2016, Antalya










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder