5 Mart 2018 Pazartesi

DÜNYANIN EN ZEKİSİ OLMAK (1/2)




zeki insanlar ile ilgili resimler ile ilgili görsel sonucu



Merhaba Gönül Dostlarım

Bugün ve yarın olmak üzere iki Belgin Eryavuz yazısını sizlerle paylaşıyorum. 


Dünyada  yaşayan IQ puanı en yüksek olan 10 kişiyi saydığımızda 1. Stephan Hawking IQ puanı 160 2. Paull Allen 170 3. Judit Polgar 170 4. Sir Andrew Wiles 170  5. Garry Kasparov 190 6. Rick Rosner 190 7. Christopher Langan 195- 210 8. Kim Ung-Yong 210 9. Christopher Hirata 225 10- Terence Tao 230 IQ Puanına sahipler. 

Aşağıdaki yazıda IQ Puanı yüksek olan bazı kişilerde " Keskin sirke küpüne zarar" Ata sözünde olduğu gibi, Yüksek zeka seviyelerine sahip kişilerde bazı yönlerden sosyal garipliklere daha sık rastlanmasının sebebi, bu insanların dünyayı diğerlerinden tamamen farklı bir seviyede görmesinden kaynaklanıyor. Aynı sebepten dolayı zeki insanlar görünüşte normal, durumlarda inanılmaz endişeli hale gelebiliyorlar. Bunun sebebi onların partiler ya da sosyal organizasyonlarda nasıl hareket etmeleri gerektiğini bilememeleri değil; zihninlerinin sürekli aşırı çalışıyor olması ve bu sebeple de etraflarındaki her türlü şeyin onları inanılmaz endişeli kılması. İşte bilim adamlarına göre, süper akıllı olmanın aynı anda bir nimet ve bir lanet olmasının örneğini aşağıdaki yazıda görmüş olacağız. 

Önce Kendinizi Sevin, sonra da Sevdiklerinizin, sahip olduklarınızın ve size değer verenlerin kıymetini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın... 

Unutmayın ki, sizin şikayet ettiğiniz yaşamınız, belkide  başkasının hayali olabilir.

DÜNYANIN EN ZEKİSİ OLMAK (1/2)

Bugüne kadar dünya üzerinde yaşamış en zeki insan olmak.

Milyarların içinden sıyrılıp adını zirveye taşımak.

Üstelik bunu beynindeki o göz kamaştırıcı pırıltılarla yapmak.

IQ puanı 250 ile 300 arasında kabul edilen bir dâhiden bahsediyorum. Dile kolay.

İsmi William James Sidis.

Gelin bu parlak dâhinin hayatına bir göz atalım.

Bakalım neler yapmış?
Nasıl yaşamış?
Hayatın kendisine getirdiklerini nasıl karşılamış, güzelliklerini fark edip mutlu olabilmiş mi?

William James, 1 Nisan 1898’de New York’ta doğmuş. Ailesi Rusya’dan Amerika’ya göç eden Yahudilerden.

Babası Boris Sidis ünlü bir Rus psikiyatri uzmanı olup; Harvard Üniversitesi‘ nde psikoloji ve psikiyatri eğitimi verir. Annesi Sarah ise başarılı bir tıp doktorudur.

William henüz 6 aylıkken alfabeyi çözer. 18 aylık olduğunda eline geçirdiği tüm gazeteleri rahatça okumaya başlar. 3 yaşında Latince ile başlayan dil eğitimi; henüz 8 yaşına gelmeden İngilizce,  Yunanca, İbranice, Fransızca, Almanca ve Rusçanın da katılmasıyla yediye ulaşır. Sonrasında bu sayı 40’a kadar çıkar.

İlkokul dönemini göz açıp kapayıncaya kadar bitirir. Neredeyse aylar içinde tamamlar. Artık 8 yaşında anatomi üzerine makaleler yazan bir bireydir.

Hemen Harvard Üniversitesine başvurur. Ancak minicik yaşının getirdiği duygusal yoğunluk eksikliği nedeniyle kabul edilmez. Elbette kararından dönmez. Üstelik 3 yıl sonra yeniden üniversitenin kapısını çalmayı hedeflerken hep çalışır. Dil bilimciler tarafından eksiksiz ve son derece başarılı bulunan bir de dil yaratır.

Özlemle beklediği üniversite hayatı dolu dolu geçer. Dört boyutlu objeler hakkında verdiği ders ve konferansları ile pek çok öğretim görevlisinin gönlünü çalar. 16 yaşında üniversiteden mezun olur.

Genç bir yetişkin olma yolundadır artık. Kendi isteği ile hukuk eğitimine başlar.
Ne yazık ki katıldığı gösterilerin birinde tutuklanır. Ev hapsi alır.

Zekası ile her daim övgüler alırken; bu sefer inancı, düşünceleri nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalır. Şaşkın ve üzüntülüdür.

Tüm bu negatif etkiler hayatının akışını tümüyle değiştirir. Bilimden uzaklaşır. Çevresinden kopar. Kendi yalnızlığına ve içine döner. İsmini değiştirir. Amerika kıtasının tamamını gezer. Rastgele işlerde çalışır. Yazı yazmayı ise hiç bırakmaz.

Hayatı boyunca Martha Foley isimli İrlandalı tek bir kadını sever. Ancak ilişkileri inişli çıkışlıdır. Aradığı mutluluğu orada da bulamayan dahi William James Sidis; 1944’te beyin kanaması sonucu hayatını kaybeder.

46 yıllık yaşamına dil becerilerinden, kitaplara, eğitimdeki üstün başarılardan bilimsel makalelere kadar pek çok şeyi sığdıran dâhimiz; ne yazık ki hayatı boyunca mutluluğu yakalayamamış. Henüz minicik çocukken yaşadığı aşırı baskı ve devasa beklentiler altında tabiri caizse ezilmiş. Ne çocukluğunu, ne gençliğini, ne de aile sevgisini yaşayamamış. Kendi özel hayatında da başarısız olunca yalnızlık sığınağında ömrünü noktalamış.

Hayat boyu aradığı kusursuz yaşam için belki de en ağır bedelleri ödemiş. Beklentilere karşılık verirken, kendisinden çok şeyi yok etmiş. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ


13.12.2017

Günün Sözü :


en zeki insanlarla ilgili sözler ile ilgili görsel sonucu

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
5 Mart 2018, Antalya- Turkey



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder