9 Eylül 2019 Pazartesi

OKULLAR AÇILDI




Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava


Merhaba Gönül Dostlarım,

Yeni eğitim öğretim yılı başlarken anne babaları da, “ya çocuğum okula gitmeyi reddederse” korkusu sardı. Ancak unutulmaması gerekiyor anne babanın bu konudaki stresi artıkça, çocuğunki de artıyor. Bunun nedenini iyi araştırıp, ona göre çözüm üretmek ve ne yapmak veya ne yapmamak gerektiğini çok iyi bilerek öğrencilerin okulu reddetmesinin önüne geçmek gerekiyor.

Dersbaşı heyecanı
“Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk, sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz …” Bu şarkı okula başlayan bütün çocukların severek söylediği bir şarkı değil maalesef. Bazı çocuklar için okula başlama süreci oldukça sancılı olabiliyor. Okul günlerinde çocuğunuz yatağından kalkmak istemeyebilir. Okula gitmek için yataktan kaldırabilseniz bile evden çıkması bir krize dönüşebilir ve giderken çok mutsuz olabilir. Pazar gecelerini ‘gitmeme’ pazarlığıyla geçirebilirsiniz. Gittiğinde tüm gün ağlayarak onu bir an önce almanızı isteyebilir.
Eğer bunlar size tanıdık geliyorsa muhtemelen siz de çocuğu okula gitmekte zorlanan pek çok ebeveyn gibi hayal kırıklığı, stres yaşıyorsunuzdur hatta öfkeleniyorsunuzdur. Peki, böyle bir durumda ne yapmalısınız, ne yapmamalısınız? Çocuğunuzun okula mutlu bir şekilde gitmesini nasıl sağlarsınız? Neden bazı çocuklar okula hemen uyum sağlarken bazıları uyum sağlayamıyor?

OKUL FOBİSİYLE KARIŞTIRMAYIN

İlk olarak okulu reddetme davranışını, okul fobisi olarak tanımlamak tam olarak doğru değil. Bu davranış sorununu okul fobisi olarak tanımlamak sorunun kapsamını daraltıyor. İkinci olarak okulu reddetme davranışı, klinik bir tanı değil fakat ayrılma anksiyetesi bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, karşıt gelme bozukluğu ve çocukluk depresyonu gibi psikiyatrik sorunlarla ilişkilidir. Üçüncü olarak okulu reddetme davranışı anaokuluna ya da ilkokula başlarken olabileceği gibi eğitim yaşamının farklı dönemlerinde de görülebilir. Dördüncü ve son olaraksa, çoğu zaman okulu reddetme davranışının altında yatan etmenler çocuğun yaşına göre de farklılık gösterebiliyor. Şöyle ki, ilkokula yeni başlayan bir çocuk ve liseye yeni başlayan bir ergen de okulu reddetme davranışı görüldüğünde, her ikisinde aynı davranış olsa da altında yatan nedenleri farklı olacaktır.
Prof. Dr. Diğdem M. SİYEZ - Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı
****
Bize, bu zor matematik sorularını nerede kullanacağım? Sorusunu soran öğrenciler size sesleniyoruz!

Mimar Sinan Selimiye camii' nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem oluşturarak çözmüştür. Ayrıca minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir bir dehanın ürünüdür. Almanlar aynı sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlardır. Mimar Sinan ise bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce monte edebilecek bir dehadır. Almanların dehası ise, o kopya metale Selimiye' den daha fazla turist çekebilmelerindedir.

Selimiye camisinin zemini gevşek topraktır bu nedenle minarelerinin yakın zamanda yıkılacağı düşünülmüş uluslararası bir grup mühendis toplanıp camiiyi sağlama alma üzere incelemelerde bulunulmuş ve son olarak en son teknoloji olan metal kelepçelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar vermişlerdir. Minarelerin temellerini açınca, koymayı düşündükkleri kelepçelerin aynıları ile karşılaşmışlardır. Mimar Sinan yüzyıllar önce aynı şeyi düşünmüş ve yapmıştı.

1950 lerde bir grup Japon mühendis Türkiye'de mevcut tarihi eserleri incelemek için izin alır sıra Selimiye ye geldiğinde ondan sonraki tüm incelemeleri iptal ederler ve kalan tüm zamanı bu camii ye ayırırlar çünkü camii bambaşka, bilinmeyen sistemlere sahiptir. Uzun süre incelemelerin sonucunda caminin altında mevcut raylı sistemi keşfederler bu sistem sayesinde o zayıf toprakta yapı ayakta kalabiliyor ve herhangi bir sarsıntıda 5 derece dolaylarında esneyebiliyordu bu şekilde yapı en ufak zarar görmüyordu. Bu sistemi keşfeden Japonlar ülkelerine döndüklerinde aynı sistemi gökdelenlerde uygulamaya başlarlar ve gökdelenlerin güvenliği,sağlamlığı katbe kat arttırılmış olur. Sonuç olarak bugün tüm dünyada gökdelenlerde bu sistem uygulanmaktadır.

Türk mimari tarihine adını altın harflerle yazdırmış olan Mimar Sinan, Kayseri’ nin Ağırnas Köyü’ n dendir.

@Unimetre sayfasından alıntı yapılmıştır.


https://youtu.be/Z7q5qnAzfzE





9 Eylül 2019, Antalya-Turkey




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder