NEREDE O GÜZEL İNSANLAR...? ( 3/3)







Merhaba Gönül Dostlarım,

"Nerede O Güzel İnsanlar" olarak yayınladığımız yazı dizimizin bugünkü son sanatçısı Cem Karaca ,
Sanatçı hakkında bazı kısa bilgileri aşağıda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu arada Barış Manço ile ilgili dünkü yazımıza göstermiş olduğunuz ilgilerinize sonsuz teşekkürlerimi arz ederim, iyi ki varsınız...

Bu tür yazılarımın amacı, geçmişte  yaşamış veya günümüzde yaşamakta olan halka mal olmuş  sanatçılarımızı ve sanatlarını her zaman anmak onları her defasında hatırlamak ve toplumumuza  hatırlatmak zorunluluğumuz vardır.
Onların gerek şarkılarını, gerekse söz ve icra ettikleri sanatlarını saygı, sevgi ve hürmetle anmak  en büyük görevimiz  olmalıdır.
Kendi şahsi kişilikleri sosyal yaşantıları ve siyasi görüşleri nasıl olursa olsun, bizlerin onları sanatçı kimlikleriyle algılamamız ve onları icra ettikleri  sanatlarıyla  değerlendirmemiz daha etik olmaz mı?

Yaşları elli ve üzerinde olan  okuyucularımın  bu yazdıklarımı anlamaları çok daha kolay olacaktır, çünkü geçmişte yaşadıkları tatlı acı anılarını bazen  bu sanatçıların nağmelerinde, çalgılarında, seslerinde, şiirlerinde hissederek, geçmiş zamanki  hatıralarını tekrar yaşamalarına ve hatırlamalarına yardımcı olacak, zaman zaman hüzünlenip bazen de neşeleneceklerdir. 

Bu ve buna benzer yazılarımızla  hayatta olan veya ebedi aleme göç eden tüm sanatçılarımıza layık oldukları değeri her zaman vermek en önemli vefa  borcumuz olmalıdır.

İlerleyen yazılarımda  sizlerle bu konuyla ilgili  daha detaylı yazılar paylaşmak  isterim,  fakat şunun şu kadarını  söyleyeyim ki ,  ülkemizde  "Sanata ve sanatçıya  verilen  değerler hak ettiği yerde  olsaydı bu ülke sanat dünyasında Kimbilir nerelerde olurdu..."

Cem Karacayı Rahmet ve saygı, sevgi, özlemle anıyoruz. Ruhu Şad Olsun

Önce Kendinizi Sevin  sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın... 


Müzik, Sinema ve Tiyatro

NEREDE O GÜZEL İNSANLAR...?

Cem Karaca Kimdir?

Gerçek Adı	Muhtar Cem Karaca
Doğum Tarihi	5 Nisan 1945
Ölüm Tarihi	8 Şubat 2004
Doğum Yeri	Beyoğlu-İstanbul
Ölüm Yeri	İstanbul
Eğitim Durumu	Robert Koleji

Cem Karaca 1 Ocak 1945 yılında İstanbul'da doğdu. Azeri asıllı bir babadan ve ermeni bir anneden dünyaya gelen Karaca'nın küçüklüğünden beri müziğe karşı büyük bir ilgisi vardı. Okul yıllarında özellikle Rock müziğine karşı büyük bir hayranlık duyuyordu. Bunun üzerine arkadaşlarıyla toplanarak bir müzik grubu kurdu. O dönemin en ünlü sanatçılarından biri olan İlham Gencer'de Cem Karaca'ya ve ekibine büyük destek verdi. Babası ise Karaca'nın müzikle ilgilenmesinden büyük rahatsızlık duyuyordu. Hatta adam tutarak kendi oğlunu  konserinde yuhalatmıştır. Buna rağmen yine de müzik sevdasından vazgeçirememiştir.
Daha sonra askere giden Karaca'nın hayatı büyük bir anlamda değişti. Anadolu'nun ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi olmadığını fark eden Cem Karaca, asker arkadaşının çaldığı bağlama sayesinde bir zamanlar ilkel ve sıkıcı bulduğu müziğe kendi duygularını da katarak yeni bir anlam yükledi ve Anadolu Rock müziğinin öncüsü oldu. Ünlü sanatçı hayatı boyunca Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar, Dervişan gibi pek çok önemli grubun içerisinde yer aldı. Müzik kariyerinin yanında az da olsa tiyatro ve filmde yer aldı.

Dervişan’ ın dağılmasından sonra Edirdahan isimli grubu kuran Karaca, Safinaz adında yine iyi bir albüm yapmış olmasına rağmen eski başarısını elde edemedi. Bu albümden sonra Almanya’ya giden Cem Karaca bu ülkede 1987 yılına kadar sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. Bu dönemdeki çalışmalarında sık sık gurbet acısı gibi temaları işleyen Karaca : Die Kanaken.

Yabancı düşmanlığı, Gurbetçilerin yaşamı gibi konuları işleyen Cem Karaca bu albümde ki bazı parçaların Türkçesini iler ki albümlerinde kaydetti. Die Kanaken albümünün arka kapağında kendisiyle ilgili şunlar yazılıydı: “Cem Karaca ülkesi olan Türkiye’de bir rock yıldızı. Ülkesinde 50’ye yakın 45’lik ve LP yayınlayan Karaca’nın parçalarının çoğu sosyal içerikli sözlere sahip. 1981 yılının ocak ayında Federal Almanya’da bulunduğu sırada son albümü yüzünden ülkesinde aranmaya başlandı. Bunun üzerine Karaca, ülkesine geri dönmedi. Mallarına el konan şarkıcı 200 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 1983 yılında da Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Almanya’da daha çok Nazım Hikmet’in şiirlerini seslendirmesiyle tanınan Karaca ilk olarak 1983 yılının başlarında Almanca sözlerle ve doğu batı sentezinden oluşan bir müzikle seyirci önüne çıktı. Amacı Türkiye’de olan biteni anlatmak değil, burada olup bitenleri anlatmak ve Alman-Türk ilişkilerini düzeltmeye çalışmak. Şarkıları yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkdan bahsediyor.”

Yurda döndüğü zaman Turgut Özal’ın elini öptüğü için döneklikle suçlandı. Bu dönemde çıkardığı albümler sanki ülkesine uzun yıllar sonra dönen ve kendini evinde hissetmeyen bir kişi gibi verimsizdi. 1990 ve 1992de Uğur Dikmen ve Cahit Berkay’la Yiyin Efendiler ve
' Nerde Kalmıştık' albümü ve  'Ağır Roman' isimli filmde yıllar öncesinin hiti ' Resimdeki Gözyaşları' Cem Karaca’ya yeniden popülerlik getirdi. 1999 yılında ' Bindik bir alamete… isimli albümünü Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu, Ahmet Güvenç, Uğur Dikmen desteğiyle çıkaran Karaca, 'Kahpe Bizans' filmi için 3 parça kaydedip, filmde ufak bir rolde yer aldı.

 2000li yıllarda çeşitli şiir çalışmalarında gördüğümüz Cem Karaca, Barış Manço nun efsanevi grubu Kurtalan Ekspres’le birleşerek konserler verdi. En son olarak “Yol Arkadaşları” isimli grubuyla sahneye çıkan Cem Karaca 8 Şubat 2004‘de hayata gözlerini yumdu…

Alıntı :sinematurk.com,  biyografi.net

      https://youtu.be/fOnohmbo3fg                                    https://youtu.be/p_ibErhjDS8
                       

Günün Sözü :
                                                            


İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
4 Ekim 2017, Antalya