"ATATÜRK' Ü GÖRDÜM"
Merhaba Gönül Dostlarım,
Daha önce Blog yazılarımda Muzaffer İzgü' den bahsetmiştim. Geçen Ağustos ayında kaybettiğimiz çok değerli üstadı azda olsa tanıyalım.
Muzaffer İzgü. Türk yazar, öğretmen. Türkiye'nin en çok okunan gülmece, genç ve çocuk kitapları yazarlarındandır. 107 kitap, iki yüze yakın radyo oyunu yazmıştır. Vikipedi
Doğum tarihi: 29 Ekim 1933, Adana
Ölüm tarihi ve yeri: 26 Ağustos 2017, Karabağlar
Kendisine Allahtan Rahmet, Ailesine ve yakınlarına sonsuz sabırlar diliyorum....
Önce Kendinizi Sevin sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın...
Unutmayın ki, sizin beğenmediğiniz yaşantınız, bir başkasının hayali olabilir...
Muzaffer İzgü' nün Çocukluk Anıları: "Atatürk'ü Gördüm"
Çocuklar için yazan ve her kitabı keyifle okunan İzgü’ nün Atatürk’ü Gördüm kitabı, altı öyküden oluşuyor. Çocuklarınız her öyküde İzgü’ nün çocukluk anılarından renkli detaylar bulacak. Bazen heyecanlandıran, bazen de hüzünlendiren hikâyeler İzgü’ nün çocukluğunu çocuklarınıza anlatıyor.
Yaşamı boyunca 150’den fazla kitap yazan İzgü’ nün dili ve anlatımıyla, 80 yıl öncesinde küçük bir çocuğun altı farklı hikâyesine ortak ediyor. İlk hikâyesinde küçük bir çocukken Atatürk’ü görmek için duyduğu heyecanı, o günü tekrar yaşıyor gibi anlatıyor. O zamanlar beş yaşında olan İzgü’ nün dünyasının samimiliği ve saflığı bugüne yansıyor. Hikâyelerindeki anlatım o kadar doğal ve içten ki, küçük okuyucularımız ister istemez hikâyelerin birer parçası haline gelebiliyor.
İzgü’ nün bir çok röportajında da bahsettiği Halkevi Kitaplığı’nın hayatındaki önemini kendi çocukluğunun gözünden paylaşıyor. Bir kütüphanenin ilkokul çağındaki bir çocuk için ne kadar önemli olduğunu anlatırken, çocukları kitap okumaya da teşvik ediyor bir yandan. İzgü diyor ki, “Ben o zamana kadar hiç kitap okumamıştım. Havanın yağışlı ve soğuk olduğu bir gün Adana Halkevi Kütüphanesi'ne gittim. Sobanın yanına yaklaşırken bir amca gelip ısın, kurulan sonra dersini çalışırsın dedi. Oranın müdürü Zihni amcaymış, bendeki okuma aşkını keşfetti. Kitap dağıtıldığını gördüm, parayla mı diye sordum, ödünç veriyorlarmış. Oradaki görevlinin uzattığı kitap, benim elime alıp okuduğum ilk kitap oldu.”
Kitaptaki öykülerin arasında yer alan, küçükken yaşadığı bu anısını da çocukların okuması için hikâyeleştiriyor. İzgü diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da çocuklara ulaşmayı başarıyor. Hayatında bir dönüm noktası olan kütüphanede okuduğu kitaplar, Muzaffer İzgü’ ye düş kurmayı ve düşünmeyi öğretmiş. Düşünen insanların soru soracağına ve soru soran insanların da çevresindekileri değiştireceğini vurguluyor. 
İlkokulda çıkardıkları okul gazetesinde ilk yazısı yayımlanan İzgü, her çocuğun hissedebileceği duygularla anlatıyor öykülerini çocuklara. Kitapta, bir çocuğun ilk heyecanlarını, endişelerini ve mutluluklarını serpiştirmiş hikâyelerine. Öykülerdeki o küçük çocuk, Halk Kütüphanesi’ne ısınmak için çekinerek girip ilk kitabını okur, yazdığı kompozisyon ile öğretmeninin takdirini kazanır, Nisa Abla ve Münevver Teyze’nin hüzünlü hikâyelerine ortak olur. Sonrasında o küçük çocuk büyür, öğretmen olur, gülmece ve çocuk kitaplarıyla Türkiye’nin en çok okunan yazarları arasında yerini alır. O küçük çocuk, Muzaffer İzgü’ dür.
Alıntı : bilgiyayinevi.com.tr, 2017-09-19 15:11:15
Önce Kendinizi Sevin, sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın...
Unutmayın ki, sizin beğenmediğiniz yaşantınız, bir başkasının hayali olabilir...
Merhaba, Unutanlara, hatırlamak isteyenlere, hatırlamak istemeyenlere, inkar edenlere, velhasıl-i kelam, hepinize gelsin.

Herkes bilsin onu. Bilsin iyi tanısın öğrensin.




ATAMIZA SAYGIYLA.....
Alıntı
Günün Sözü :
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
14 Ekim 2017, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder