3 Ağustos 2019 Cumartesi

VALİ DEDİĞİN....







Merhaba Gönül Dostlarım,

24 Ekim 2016 tarihinde " Efsane Bürokratlar " adı altında sayfamdaki başka bir yazı dizimde eski valilerimizden rahmetli Recep Yazıcıoğlu' nu  sizlerle paylaşmıştım.
 Bu ülkeye ve halka mal olmuş ender kişilerden biriydi Recep Yazıcıoğlu.
 Kendisi ile ilgili araştırma yaptığım tüm  makalelerin hemen hepsinde siyasi içerikli yazılar bulunması nedeniyle sizlere bazı şeyleri yazamamıştım. 
Aşağıdaki alıntı yazımda Recep Yazıcıoğlu' nun  nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu bir kaç örnekle anlatmaya çalışacağım.
 Şimdiki Siyasiler ve Bürokratların örnek alması gereken bir Liderdi O...
Bu ulus seni her zaman, minnet ve  şükran duyguları ile sonsuza dek unutmayacak ve anmaya devam edecektir. Kendisini sonsuz Rahmet ve minnet duygularıyla yad ediyoruz. Ruhu Şad Olsun...
Yazımın sonundaki Videoyu mutlaka seyretmenizi tavsiye ederim

****

Tokat valisi iken adından çok söz ettiren ve tebdili kıyafetle köylülerin traktörlerine binip Niksar dört yol mevkiinde köylü traktörcülerden haraç isteyen polisleri görevden alan ve içki satan yol kenarındaki büfelerde içki satımını ve kahvelerde kumardan sayılan oyunları yasaklayan bir vali iken; Aydın Valiliği'ne atanan ve henüz üç dört günlük vali iken Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına çalınır... Hiç vakit kaybetmeden hastaneye gider. Tebdil-i kıyafet gelir. Acil bölümünden girer. Oradaki görevli bir hemşireye der ki "Başhekimin odası nerede?"
Hemşire şöyle bir bakar Yazıcıoğlu' na. Tanıyamaz tabi. Küçümseyici bir ses tonuyla " Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda" der. Yazıcıoğlu üst kata çıkar. Başhekimin odasını bulur. Kapısı açıktır ama başhekim odasında yoktur. İçeri girer. Tam o sırada başhekim gelir. "Buyrun ne istiyorsunuz ?" diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler. Başhekim kendisine "Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın" der. Yazıcıoğlu, "Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?" der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu' nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına "Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim" der...
Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye...
Elinde rulo halinde bir kağıt...
Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir...
Herkes şaşkındır...
Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş...
Vay be ! der görevliler...
Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar...
İçeri girer...
Başhekim dona kalır...
Siz ? Ama siz ? der...
Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden...
Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sayın valim...
Mekanın cennet olsun...


 Alıntı  


https://youtu.be/Md5oQmqKIpA

Günün Sözü :"Devletin kutsalı olmaz. Kutsal olan insandıɾ,  millettir, duygudur. Üç-beş kişinin biɾaɾaya gelip kurduğu yönetim organizasyonunun adı olan devletin nesi kutsal." / Recep Yazıcıoğlu



İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara

3 Ağustos 2019, Antalya- Turkey



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder