7 Ocak 2020 Salı

FARK YARATANLAR




Görüntünün olası içeriği: ağaç, açık hava ve doğa



Merhaba Gönül Dostlarım,
Zihinsel olarak güçlü insanlar kendilerine güvenirler ve onları negatif etkileyebilecek kişilerden uzak durmayı başarırlar. Zihinsel olarak güçlü insanları tanımlayan bu ortak özelliklerden hangilerine sahipsiniz? Bu bölümde yazımızın konusu gereği aşağıdaki bir kaç maddeyi sizler için düzenledim. Bu maddeler dahada çoğaltılabilir.
Zihinsel olarak güçlü insanlar;
Kendilerini başkalarının yerine koyma kabiliyetine sahiptir. Olayları karşılarındaki kişinin bakış açısıyla görebilirler. Genel olarak diğer insanların söylediklerini gerçekten dinlerler.  Karşısındakini sadece bir şey söylemek için dinlemez; gerçekten ne söylediğinize odaklanırlar.
Her şeyden önce para kazanmayı dert etmezler. Maddiyata gerektiğinden fazla değer vermezler. Onlar için para yalnızca bir araçtır. Onlar için insani değerler her şeyin üstündedir. Onun için başka bir insanın hakkını yememek, zengin olmaktan daha önemlidir.
Yalnızca kendi gibi olanları değil, herkesi düşünürler, iyi şeyler yapmaya çalışırlar; ancak şartları zorlamamaları gereken noktayı da birlirler. Gerektiği zaman kendilerini çekerler.
Aşağıdaki yazımda iki farklı karaktere sahip dünyaca ünlü iki futbolcuyu sizlere tanıtmama bilmem gerek var mı? Birincisi Dünyanın en pahalı ve en tanınan futbolcularından birisi, O Liverpool' un en ünlü oyuncusu...Sadio Mane, diğeri Bayern Münih’ in yönetim kurulu başkanı, efsane futbolcu Rummenigge. Her iki  ünlü futbolcunun aşağıdaki ilgili yazılarını okuduktan sonra her iki fubolcunun karakter yapılarına ait  kararı, bırakalım okuyucunun kendisi versin.
Sadio Mane ve kırık telefonu..



Dünyanın en çok kazanan Liverpool' ün Senegal' li futbolcusu..
Dünyanın en pahalı ve en tanınan futbolcularından birisi..
O Liverpool en ünlü oyuncusu...
Sadio Mane,
Liverpool ile yıllık ortalaması 5.200.000 Sterlin, 5 yılda 26.000.000 sterlin alacağı bir sözleşme imzaladı....

Her hafta 100.000 sterlin kazanıyor. Yani 800.000 TL...

İstese lüks içerisinde yaşar, ancak o aslını, neslini ve nereden geldiğini unutmayanlardan

Gösterişten uzak bir hayat yaşıyor. Bunun nedenini şöyle açıklıyor...

"Neden on Ferrari, yirmi elmas taşlı saat,
ya da iki uçağa parayı harcıyayım ki?
Bu nesneler benim ve dünya için ne yapacak ve işe yarıyacak? Okullar inşa ettik, bir stadyum inşa ettik, aşırı yoksulluktaki insanlar için kıyafetler, ayakkabılar, yiyecekler sunuyoruz...
Senegal'in çok fakirlerin olduğu,bir bölgesinde, ailelerinin ekonomisine katkıda bulunan herkese ayda 70 euro veriyorum... Lüks arabalar, lüks evler,
seyahatler ve hatta uçaklar alıp bunları sergilememe gerek yok ki...
İnsanlarımın, hayatımın bana ikram ettiğinden az bir şeyler almalarını,
paylaşmalarını tercih ediyorum..."

İnsanlar, ne kadar yaşadıkları ile, nelere sahip oldukları ile değil, nasıl yaşadıkları ve insanlığa kattıkları ile anılırlar..
Alıntı
****
BİR ROLEX HİKAYESİ
Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, ayakta duran insanlar


Bayern Münih’ in yönetim kurulu başkanı, efsane futbolcu Rummenigge, 2013’te, kulüpler birliği toplantısı için Katar’ a gider.
Dönüşte, Münih havalimanına iner.
“Gümrüğe beyan edeceğiniz mal var mı?” diye sorarlar.
“Yok” der.

Bizim havalimanındaki polisler gibi sırıta sırıta hatıra selfie’ si çektirelim diyeceklerine, “bavulu aç” derler.
Çünkü orası Almanya…
Vay efendim ben Rummenigge’ yim, efsaneyim filan, istersen cumhurbaşkanı ol, hikaye…

“Bavulu aç” derler.
İki tane Rolex çıkar.

50’şer bin eurodan iki Rolex.
Kaçakçılıktan gözaltına alınır!
“İçişleri bakanını arayayım da, gelsin benim önüme yatsın” diyemez.

Demeye kalksa, biliyor ki tutuklanır.
Augsburg gümrük dairesinin başvurusuyla, Landshut mahkemesinde yargılanır.
“Adalet bakanını arayayım da, şu savcıya telefon etsin, baskı yapsın, beni kurtarsın” diyemez. Demeye kalksa, biliyor ki, bakanı da tutuklarlar!
Deliller incelenir.
140 gün hapis cezası verilir.
İstersen paraya çevir…
İstersen gir içeri yat denir.
“Parasını ödeyeyim” der.

Hay hay derler, “kaç para maaş alıyorsun, günlük gelirin kaç paraya denk geliyor?” diye sorarlar. Günlük gelirini 1785 euro olarak beyan eder. 1785 Euro' yu 140’la çarparlar, 249 bin 990 Euro' yu geçirirler Rummenigge’ ye!
Saatler 100 bin euro.
Ceza, 250 bin euro.
(Gelirin ne kadar yüksekse, cezan da o kadar yüksek oluyor. Hırsız zenginse, fakir hırsıza nazaran daha ağır bedel ödüyor. Alman sistemi, yolsuzlukta bile sosyal adaleti sağlıyor. Kaçırılan malın değeriyle ilgilenmiyor, kaçıranın malının mülkünün değerine göre ceza kesiyor. Mesela, günlük geliri iki katı olsaydı, aynı miktarda kaçakçılık için, 250 değil 500 bin euro geçireceklerdi Rummenigge’ ye...
Neyse, 250’ yi öder.
“Artık gidebilir miyim” diye izin ister.
“Dur hele bakalım” derler, “sen bu saatleri kaç paraya satın aldın?” diye sorarlar.
Faturayı göstermesini isterler.
E, fatura yok.
“Hediye edildi” der.
“Hediye Arap geleneğidir, şeyh cebime sokuşturdu” der.
Gel gör ki, Almanya’da da bi gelenek var. 20 bin eurodan pahalı hediyeye yüzde 30 vergi ödemek zorundasın.
Dolasıyla, bi 30 bin euro da burdan geçirirler Rummenigge’ ye!
“Artık gidebilir miyim” diye izin ister.
“Dur hele bakalım” derler.
Almanya’da 90 günden fazla hapis cezası alırsan “sabıkalı” oluyorsun. Paraya çevirdim filan, nafile… İstersen Rıza Sarraf gibi altına çevir, gene olmuyor.
Sabıkanı sıfırlayamıyorsun.
Sicil kaydına sabıkası işlenir.
Saatler kendisine teslim edilir.
“Buyrun, artık güle güle takın, iyi günlerde
kullanın" denir.
Katar'dan alınan alt tarafı iki hediye kol saati 280 bin Euro' ya, kaçakçılık sabıkasına ve ömrü boyunca taşıyacağı utanca malolur...
Böyle kötü örnekleri kendinize dert etmeyin! Neticede Katar'da neler olduğu, kimin kime ne verdiği Almanya gibi sorunlu ülkelerin problemidir, bizim kafa yormamıza hiç gerek yoktur

Alıntıdır

Günün Sözü : " İnsanlar, ne kadar yaşadıkları ile, nelere sahip oldukları ile değil, nasıl yaşadıkları ve insanlığa kattıkları ile anılırlar.."


7 Ocak 2020, Antalya-Turkey



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder