13 Nisan 2021 Salı

ESKİ İSTANBUL RAMAZANLARI (1)

 














                                                                                                                                                         





. YIL

Merhaba Gönül Dostlarım,

Eski İstanbul'da Ramazan ayına girerken evlerden, sokaklara, camilere ve türbelere kadar her yerde hareketlilik göze çarpıyordu. İnsanlar çarşı ve pazara çıkıp Ramazan için ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da ihtiyaç sahiplerini de unutmuyordu. Ramazan ayı herkes için bir bolluk ve bereket ayı oluyordu. Ramazan ayının gelmesi toplumsal ve kültürel hayatın her alanında etkisini gösteriyordu. İbadethanelerden, okuma, dinleme, gezmeye kadar her şey Ramazan ayının uhrevi ortamına göre işliyordu. O dönemde birçok yazar ve seyyah, İstanbul ve Ramazan gözlemlerini eserlerine aktarmıştır.
Bu seride "Eski İstanbul Ramazanları" nı merak edenler için farklı yazarların kalemlerinden ilgi çekici manzaraların nakledildiği eserler okumaya çalışacağız.
Bu bölüm Refik Halit Karay'ın "Üç Nesil Üç Hayat" adlı eserinden okunmuştur.

Onun içindir ki, kulağımda kalan ilk davul sesi oldukça kof ve hayli neşesizdir. Zira deri, rutubetten pörsümüş bulunurdu; ayrıca kapalı camlar ve kafesler ardından ses, içeriye boğuklaşarak girerdi.

Fakat annemin kış ramazanını yazınkilere tercih ettiğini iyice hatırlıyorum. Kışın günler kısadır; insan, bir de bakar, top vakti yaklaşıvermiş. Hâlbuki yazın, hararetten bunalmanızı, dudaklarınızın susuzluktan böcekkabuğu gibi kaskatı kesilmesini bir tarafa bırakınız, bir türlü akşam olmak bilmez ki... Allah iş, güç sahibi olanların yardımcısı olsun!

Yaz ramazanını sevenler de şöyle derlerdi: Gündüzün zahmet çekilir amma kırda, bahçelerde kurulan sofralarda oruç açmak pek hoştur. İftar masası da çeşit çeşit salatalarla, cacık ve domatesle, şeftaliler, karpuzlar, kavunlarla daha renkli, daha iştah çekici ve keyifli olur!

Kısmetimde iki mevsim ramazanı da görmek varmış; hatta işte tekrar kışınkine de giriyorum. Lakin ikimiz de -ramazan ve ben- ne kadar değiştik... O ramazanlar beni tanıyamazlar; kendileri ise benden daha tanınmaz halde!

Berat kandili geçince evde ramazan hazırlığına başlanırdı; iki hafta süren bu hazırlık esnasında evler, baştan başa yıkanır, günlerce tahta gıcırtıları, İstanbul şehrine, sokaklarından kağnılar geçen bir Anadolu kasabası ahengi verirdi.

Asıl ehemmiyet verilen yer, mutfak ve kilerdi. "On iki ayın sultanı" unvanıyla anılan ramazan, her şeyden evvel, boğaz ve mide ile alakadardı; bu ayda, israf denilebilecek bir bolluk hüküm sürer, İstanbul, en nefis yemeklerin her "merhaba" diyene sunulduğu muazzam bir imarethaneye dönerdi.

Büyük konakların iftar sofrasında yer almak için tanıdık olmaya lüzum yoktu ki... Gözüne kestirdiğine girerdin. Kimse kim olduğunuzu, nerede, ne münasebetle tanışıldığını, isminizi ve işinizi sormazdı. Sadece, kapıda duran ağa, kılığınıza, kıyafetinize bakarak, size yer gösterirdi: Ya büyük sofrada, ya orta sofrada yahut da alt katta, kahve ocağı sofrasında...

Otur masanın bir kenarına; istersen ne konuş, ne dinle; yaranmaya çalışma; sekiz on türlü yemekten, tıka basa karnını doyur; kahveni iç; usulcacık sıvış, git... Kimse farkında olmaz, onlar dahi işi acayip bulmazdı. Otuz gün ramazanı böylece, yabancı konaklarda iftar etmek suretiyle lord gibi yiyip içerek geçiren binlerce adam vardı!

Şurasını da unutmamalı: Bugün, şayet iyi bir lokantada aynı yemeği, aynı bollukla yemek icap etse -hususiyle o yemeklerin bulunması kabil olsa- her öğünde altı lira ile on lira arasında bir masraf  ihtiyar etmeniz lazım gelir!

Refik Halid Karay

https://youtu.be/livR200NDqs
"Başlangıçlar sonuçların tecelli yeridir"... Rahmet ile başlayan Ramazan ayının kurtuluş ile tecelli bulmasını temenni eder, selam ve dua ile hayırlı ramazanlar dilerim."
Gerçek Dostlar  ⚠️                                                                                                              İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/ - Google'da Ara                                                13  Nisan 2021 Antalya-Türkiye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder