HAYATA DAİR...
Merhaba Değerli Dostlar,
Bu yazımda sizlere bir başka üstadın, kitaplarını zevkle okuduğum, kendisini her zaman büyük bir dikkatle takip ettiğim, 2006 yılında her pazar günleri TRT nin TV sabah programında Küçük Şeyler adı altında, anne ve babalara eğitimler vermeğe çalışan, onların çocukları ile ilgili problemlerini dinleyen, belirtilen sorunlara çözümler üretmeğe çalışan, değerli hocam sayın Prof. Üstün Dökmenin yazılarını sizlerle paylaşmaktan büyük zevk ve onur duyacağımı belirtmek isterim.
Gerek Prof. Üstün Dökmen' in ve gerekse Doğan Cüceloğlu ve adını burada veremeyeceğim bir çok benzeri eğitimcilerimizin, kendileri gibi çocuklar yetiştire bilmeleri konusunda, Toplumumuzun bu tür eğitimcilere her zaman ihtiyacı olduğu kanısındayım. Bu eşsiz insanların bu ülkede hala hakkettikleri değerlere ulaşamadıklarını düşünüyorum.
Umarım bu tür yazılardan kendimize önemli dersler çıkarır, gelecek yıllardaki yaşantımıza katmadeğer sağlayabiliriz.
En iyi dileklerimle. Esen kalın.
Prof Üstün Dökmeni tanıyalım,
Akademisyen, psikolog, yazar ve televizyon programcısı üstün Dökmen 1954 yılında İstanbul'da doğmuştur. Üstün Dökmen 'in annesi İstanbullu, babası Erzurumludur. Dökmen 1971 yılında, Ankara Cumhuriyet Lisesi'nden mezun oldu. Üniversite hayatına Hacettepe Üniversitesi Fizik bölümünde başlamış olsa da, bu bölümün kendisine göre olmadığını anlayarak 3. sınıfta tekrar üniversite sınavlarına girerek Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nü kazanmış ve bu bölümden mezun olmuştur. 1986 yılında Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında doktorasını yaptı. 1988'de doçentlik, 1995'de profesörlük unvanlarını aldı.
2006 yılında TRT'de "Küçük Şeyler" adlı televizyon programını yaptı. Dökmen halen Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesidir. Kendisi Doç. Dr. Zehra Yaşın-Dökmenle evlidir ve iki kızı bulunmaktadır.
PROF.ÜSTÜN DÖKMEN’İN HAYATA DAİR MUHTEŞEM YAZISI
Çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz hemen masayı döveriz, “eh masa ehhhh sen niye orada duruyorsun!” diye, çocuk masa orada durmasa kafasını çarpmayacağını sanır ve büyüdükçe yaptığı her hatayı yükleyecek birini veya bir şeyi mutlaka bulur. Malum…
Kızının mezuniyetini izlemek için Balıkesir’den Erzurum’a gelen başörtülü anne…, tören salonuna alınmamıştı. Vicdanı olan herkesin yüreğini cız eden bu olayın sorumlusu kimmiş? Kapıcı.. Şimdi oldu işte…
Kara Kuvvetleri Komutanı “Rektör iyi çocuktur, yapmaz öyle şey” falan demeye getirmişti. YÖK Başkanı da, “Rektörün haberi yokmuş” dedi, çıktı işin işinden… Kimmiş suçlusu? Kapıcı.
Mesela, bizim Balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160 Kilometre hız yaptırdılar. İlk virajda sizlere ömür… Kimin üstüne kaldı? Makinist 'in.
Mersin’de bayrağımız yakıldı, yırtıldı. Askere taş attılar, panzere Molotof… Memleket ayağa kalktı. Kimin yüzündenmiş?……… İki veled…
Deprem oldu… 7 vilayette 50 bin kişi öldü. Binlerce bina yıkıldı, on binleri ağır hasarlı. Hepsinin sorumlusu olarak kimi kulağından tutup hapse tıktık? Veli Göçer’i.
Edirne’de bebeler şakır şakır öldü… Hiç utanmadan bisküvi kolilerine koyup, gömdüler. “Araştırdık, ihmal yok” dediler. Peki, neden öldü bu yavrular? Klimadan… Dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.
Sanal “sorumlumuz” bile var…
Yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor. Trafik Canavar'ından…
Dolar patlarsa? Enflasyon Canavar'ından…
Hatta “sorumlu olmayan sorumlumuz” da var…
Milli takım oynayıp yeniliyor. Suçlusu kim? Takıma alınmayan Hakan…
Domatesleri Ruslara kakalayamıyoruz… Sinekten…Deli dana geliyor. İnekten…
Millet hormonlu diye tavuk yemiyor. Erman Toroğlu’ndan.
Evleri su basıyor. Yağmurdan.
Ormanlar yanıyor. Sigaradan.
Gemi batıyor. Dalgadan.
İyi de kardeşim, uçak neden düşüyor? Rahmetli pilottan…
Peki, bu şartlarda hayatta kalmayı Nasıl başarıyoruz? Allah’tan
Üstün DÖKMEN…
07PerşembeTem 2011
https://youtu.be/Z7ASxaUgeKE
Günün Sözü :
Ağustos 15, 2016, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder