"O"NUNLA BİR DENİZLİ YOLCULUĞU..








Merhaba Değerli Dostlar,

Turizm yörelerimizin  ilki olan " MARDİN "  şehrinin turistik tanıtımını  dün sizlerle paylaşmıştık.
Yazımız hem Bloğumuzdan ve hemde Face Book sayfalarımızda beklenmeyen müthiş bir görüntülenme ve beğeni sayılarına ulaşmış olması  yazdığımız yazının ve yaptığımız işin  ne kadar doğru olduğunu, bir kez daha kanıtlamış oldu.
Mardin şehrimizin güzelliklerini gözler önüne seren Video Filmi ve görselini hazırlayan ve yayınlayan Mardin ili Müze Müdürlüğüne  buradan sonsuz teşekkürlerimi  bir kez daha yolluyorum.  Haftaya bir başka ilimizin tanıtım ve görüntülerinde sizlerle buluşmak üzere kalın  sağlıcakla...

Bu günkü yazımızı sizlerle paylaşmadan önce belirtmek isterim ki, insanların davranışları ve düşünceleri doğuştan gelir biz bunu " İnsanın  Mayası " olarak adlandıralım. Bu maya bozuksa o insan her hangi bir zamanda veya her hangi bir yerde ergeç kendi karakterini ortaya koyar. O insanın nasıl bir karakter sergileyeceğini önceden bilmeniz mümkün olmayabilir. Hele bu insandaki karekter bozukluğu  Topluma mal olmuş  kişilerde fark edildiği andan itibaren toplumdaki etkileri veya tepkileri, normal insanınkinden çok daha tesirli ve yıpratıcı olabilir.
Bu ve buna benzer insanlar yaptıkları kötü hareketler veya söyledikleri  kötü sözler yüzünden toplum dışına itilir, bu insanlar ne yaparlarsa yapsınlar hiç bir zaman  İade-i  İtibarlarını geriye almaları mümkün değildir.


Son günlerde Toplumumuzdaki gelişmeler bu tip yanlış karektere sahip olan bazı ünlü kişilerimizin yaptıkları yanlış davranışlar veya sarf ettikleri  sözleri yüzünden toplumumuz tarafından çok büyük tepkilere maruz kaldı. Bir kısmı Yurt dışına kaçtı veya orada yaşantılarını devam ettirmekteler.

Aşağıdaki yazımızda yine Toplumumuza  mal olmuş bir kişinin   bir günlük yaşantısından bir gazeteci olan  Sedat Kaya' nın yazısından bir  kesiti sizlerle paylaşmak istedim. Siyaset  ve yorum yapmak, haddimiz değil, yorumu sizlere bırakıyorum...



 Önce Kendinizi Sevin ve sonra da Sevdiklerinizin değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun...En iyi dileklerimle. Esen kalın.

·

"O"NUNLA BİR DENİZLİ YOLCULUĞU..
80li yılların ortaları..
İzmir'de Güneş Gazetesinde çalışıyorum..
Bir hafta sonu O'nunla birlikte Denizli'de maça gidiyoruz.....
Uçağın olmadığı yıllar..
Mecburen karayolu..
Otoban da yok..
4 x 4 de..
4 saat gidiş, 4 saat dönüş..
O arkada, ben önde şöförün yanında..
Yol boyu futbol, gırgır, şamata..
Birara bağırdı..
"Sağa çek abi"
Çektik..
Bir çiçekçi dükkanı..
Dışarıda yüzlerce saksıda çeşit çeşit çicek..
İndi..
Çiceklerin hepsine tek tek baktı..
Ama birini uzun uzun inceledi..
Kokladı..
Toprağını yokladı..
Sonra dükkan sahibini çağırdı..
"Bu çicek sulanmamış abi" dedi..
"Bu çiçeği sula. Dönüşte bakacağım"
Dükkan sahibinin şaşkın bakışları arasında tekrar yola koyulduk..
Denizli'de maçı izledik.
Gazeteye yorumlarımızı yazdırdık..
Dönüşte yine uğradık çiçekçiye..
Yine baktı o çiçeğe..                                                                                                
Yine dükkan sahibini çağırdı..
"Sulamışsın abi" dedi..
Sonra sordu..
-Evli misin?
-Evet..
-Al bu parayı, bu akşam karına çicek götür..
-Estağfurullah!.. Olur mu öyle şey abi..
-Olur abi. Ben ne diyorsam sen onu yap..
Zorla bir miktar parayı çiçekçinin cebine koydu..
Tekrar yola koyulduk..
Arkaya oturdu..
"Sevdim bu çiçekçiyi abi" dedi..

*. *. *
Bir saat falan yol aldık, karnımız acıktı..
"Aç ayı oynamaz abi" dedi..
Yol üstü bir salaş meyhanede durduk..
Köfte, piyaz ve rakı..
Demlenirken içeriye bir milli piyangocu girdi..
Baktı piyangocuya..
"Bana onluk bir seri ver abi" dedi,
"Ama param yok, sonra veririm"
Piyangocu "Canın sağ olsun kaptan. Senden para isteyen mi oldu?" diye cevap verdi..
Yüzünde bir tebessüm belirdi..
"Seni denedim ben abi" dedi..
Biletleri aldı, parasını ödedi.
Sonra piyangocuyu masaya oturttu..
Hal hatır sordu..
Bir duble rakı ve köfte ikram etti..
Adamı uzun uzun dinledi..
Sonra birden..
"Meyhanede herkese benden birer piyango bileti ver abi" dedi..
Piyangocu biletleri, O da paraları verdi..
Yedik, içtik, güldük..
Karnımız doydu, tekrar yola koyulduk..
Arkaya oturdu..
"Piyangocuyu sevdim abi" dedi..
*. *. *
Sonra uyumaya başladı..
Arabayı aynı zamanda foto muhabirliğimizi yapan Mustafa Yurt sürüyordu..
Ben bir yandan Mustafa ile sohbet ederken , bir yandan arkada uyuyan O'nun çiçekçi ve piyangocuya yaptıklarını düşündüm yol boyu..
İzmir'e vardığımızda hala uyuyordu...
Evine bıraktık..
*. *. *
O güzel adamdı...
Adam gibi adamdan öte..
O özel adamdı..
O halkıyla yaşayan, halkıyla sevinen, halkıyla üzülen adamdı..
Kimse korkudan etliye sütlüye karışmazken, O Deniz Gezmişler için imza toplayan adamdı..
O bir kraldı..
Hiç saray soytarısı olmadı..
Bugünün yaldızlı yıldızlı şeytanlarına örnek ola..
#Metin Oktay
Sedat Kaya

Aysem Kubilay Uyan‎ , Persophe' nin Çiçekleri

https://youtu.be/wNqlLgO40Do




Metin Oktay Sözleri :
* sahaya çıkmadan önce Allah'a dua eder, sahaya en son çıkmayı uğur sayardım. aut çizgisini geçerken daima sağ ayağımı atardım. maça başlamadan önce arkadaşlarım kaleye şut atarken, ben dolanıp durur, oyun başlayıncaya kadar topa vurmazdım... sakatlandığım zaman, secde ederek iki elim önde 'Allah'ım sen bacaklarımı koru' diye dua ederdim.  

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
4 Ocak, 2017, Antalya