16 Mayıs 2016 Pazartesi

ÇATLAK TESTİNİN HİKAYESİ

 


Picture





    








Merhaba değerli Dostlarım,

Sizlere uzak doğudan bir öykü daha, hikaye kısa olarak yazılmıştır fakat buradan çıkarılacak olan ana tema çok etkileyici.
Bu başlıkta gençlere yönelik bir çağrıda bulunacağım naçizane.
"Gençlik, gonca gül gibidir, günü geldiğinde açar, açtığı an solmaya başladığı andır aslında. Farkındalık gerekir, birikim gerekir, henüz gençken farkındalık ancak okumayla mümkün dür.
Lütfen!  kendinize değer verin, değerinizi okuyarak anlayın, okuyun, düşünün, araştırın, sorgulayın. Henüz solmadan, ışığınız yeterliyken.. Siz özelsiniz.. Siz sevgisiniz.. Siz isterseniz harikalar yaratırsınız.. Ah! Bir farkına varsanız.. Sevgide kalın." ( Gün Semray)

Güzel bir hafta geçirmeniz dileklerimle, Esen  kalın.
 Çin' de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna asılı testilerle dereden su taşırmış evine.
 Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış. Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış ve her seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve. Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarı dolu olarak varırmış.

İki sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her iki testiyi suyla doldurmuş ama evine vardığında sadece 1,5 testi su kalırmış...

Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş... Fakat zavallı çatlağı olan kusurlu testi utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş.
 İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş:

   "Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor. "

   
testi resmi ile ilgili görsel sonucu
testi resimleri ile ilgili görsel sonucu 








Adam gülümseyerek dönmüş testiye;

    "Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat kusursuz testinin

 tarafında hiç çiçek yok. Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlağını  biliyordum. Senin tarafına çiçek tohumları ektim. Ve her gün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın. İki senedir o güzel çiçekleri     toplayıp, masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı, evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim" diye cevap vermiş.


(Alıntı: Nazan İnan
Uzaklardaki bir dostun gönderdiği bu derin anlamlı hikayenin internette birçok sayfada yayınlandığını gördüğüm için Kaynak gösteremeyeceğim.)

Aslında hepimiz birer çatlak testiyiz. Her birimizin kendine has kusurları vardır. Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır hayatlarımızı ilginç yapan, mükafatlandıran ve renklendiren.
Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin.. Onlardaki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün...

Günün Sözü :
Neye sahip olduğumuz değil, neyin keyfine varabildiğimizdir.
Charles S. Purgeon

İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/

Mayıs 15,2016, Antalya



~






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder