SİHİRLİ DEĞNEK
Merhaba Dostlarım,
İki gün arka arkaya sizlerle "Sıra Dışı İnsanlar ( 1-2) olarak paylaştığım yazılarım tahminimin üzerinde, yazıların başlık olarak ismini verdiğim gibi, çok sıra dışı ilgi odağı oldu, çok beğeni toplaması beni bir taraftan çok mutlu ederken, diğer taraftan siz değerli dostlarımın sadece Derviş ve Bilge hikayelerine bağlı kalmayıp, aynı zamanda özlü sözlere ve etkili öğütlere ve yol gösterici fikirlere, düşüncelere de ilgi ve ihtiyacımız olduğunu gösterdi.
Belki de ilerleyen yazılarımda bu tür konulara daha sık odaklanmamız gerektiği gerçeğini ortaya koydu.
Bazı insanlar etraflarına yaydıkları negatif etkinin farkında değildir ve bu insanlar kaos yaratmaktan, insanların damarına basmaktan büyük keyif alırlar. Her halükarda gereksiz karmaşa, kavga ve en kötüsü de stres yaratırlar.
Stres ile ilgili ilerleyen yazılarımda daha geniş bilgi vereceğim.
Bu konuların uzmanlarından sizler için daha fazla bilgi alabileceğimizden eminim.
Zor İnsanlarla nasıl diyalog kurulur?
"Zor insanlarla başa çıkmak" Robert M, Bramson kitabında bahsettiği gibi, bazı insanların neden farklı tavırlar sergilediklerini şöyle açıklıyor: " Bazı insanlar karşılarındakinin performansını düşürmek ve onların şevkini kırmak için bilerek zor tavırlar sergiler."
En iyi dileklerimle. Esen kalın.
En iyi dileklerimle. Esen kalın.
“Tam karar veriyorum, sabah bu şekilde güne başlayacağım diyorum sonra yine her şey eskisi gibi…. Bunun bir sonu yok mu, gerçekten hayatımın değişebilmesi mümkün mü?”
Son zamanlarda yaptığım seanslar ve grup çalışmalarında en çok rastladığım soru…
Bir tarafımız gerçekten, açık yüreklilikle elinden geleni yapıyorken sanki görünmez güçler bunu durdurmaya çalışıyor ve kaldırdığın başa bir tokat atıyorlar.
“Ne yapmaya çalışıyorsun, otur oturduğun yerde”
Sonra da “Beni birileri kurtarsın” diye çareler arıyorsun.
Çare çok uzakta değil, boşuna etrafta aramana gerek yok. Yapacağın ilk iş hayatının sorumluluğunu eline almak.
Beni artık aşağı yukarı tanıyorsun, her türlü sorumluluğu kişiye yüklerim ve her şeyi kişiden beklerim. Sızlanmalara, kendine acımalara, gücünün farkında olamamalara hiç prim vermem. Bu tarz yaklaşımımın kişilerde önce bir isyan oluşturması hiç te şaşırtıcı gelmez..
“Bütün iş yine bana mı kaldı? Bir sihirli değnek olsa da her şeyi değiştirsen..”
Evet dostum tüm işler senin sorumluluğunda. Etrafta sihirli değnekler, Harry Potter’lar yok. Hayatın senin ve nefes aldığın her an bu süreci en iyi şekilde geçirmek için elinden geleni yapmak zorundasın.
Ve şu an belki inanamıyorsun ama DEĞİŞMEK MÜMKÜN.
İlk başlarda zor göründüğünün farkındayım. Her an eskiye davet eden bir sesin seni zorladığını, zihninin ve egonun değişmemen için ellerinden geleni yaptıklarını çok ama çok iyi biliyorum.
Formül aslında çok basit
Eskiye tutunma, kararlı ol, eyleme geç ve değiş…
Televizyon karşısında oturup, elinde kumanda “Ben niye değişemiyorum” diye sızlanarak ne yazık ki değişemiyeceksin.
Kendi içine dönüp yapman gereken yüzleşmeleri yapmadan dönüşemeyeceksin, değişemeyeceksin.
Kararlarını hayatında indirgediğinde, yani bu kararlar sana mal olduğunda değişim mümkün.
Ama yaşam oyunu bu basit söylemi zorlaştırmak için elinden geleni yapıyor biliyorum.
Bir kere şimdiye kadar sana fayda sağlayacak şekilde hizmet etmese de alışılmışlıklar var. Bunların en büyük kozu “Bilinenin güvenilir olması” inancımız. Ne kadar kötü olsa da bilineni tercih etmek en kolayı da ondan. Sonucunu baştan bilmenin getirdiği huzurla OTOMATİK olarak yaşamaya alışıyorsun.
“Zor insandır, hayatımı çekilmez kılıyor ama en azından sağını solunu biliyorum. Ona göre davranırsam sorun çıkmadan yaşar giderim.”
“İşimde çok keyifli değilim, yöneticimle aram çok iyi değil ama şimdi yeni bir iş arayacaksın, yeni bir mekana alışacaksın, boşver böyle devam edeyim.”
Bu sözler aslında “Ben güven alanımın dışına çıkmaktan korkuyorum itiraflarının süslü bir kılıfa sokulmuş halidir.
Ve en çok da oturmuş bir düzenin ataletinin uyuşturucu etkisi sarar bir süre sonra herkesi.
“Amaaan boşver, böyle gelmiş böyle gider.. Ben mi dünyayı kurtaracağım.”
Genelde de yeni olasılık hakkında olumsuz veriler toplamaya çalışırsın. Ataletini haklı çıkartmak için eskiye tutunma çabalarıdır bunlar.
“Bak işinden ayrılmış gittiği yeni yerde maaşı ödenmiyormuş.”
“Şimdi bu dönemde boşanmış kadın olmak kolay mı? En azından evli kalmak bile yeterli”
“Beni kızdırmasınlar ben de öfkelenmeyeyim.”
Bu ve benzeri düşünce modelleri ile, aslında bizi yok etmeye devam ettiği halde eski hayatlarımıza, eski davranış modellerimize kendimizi hapsediyoruz.
AMAÇ YAŞAYIP GİTMEK DEĞİL HAK KETTİĞİN GİBİ EN İYİ YAŞAMA ULAŞMAK.
Söylediğim gibi formül kolay ama karşı güçler çok kuvvetli olduğu için zorlaşıyor her şey. Karşı güçler neler mi?
Atalet, güven alanı bağımlılığı, korkular, toplumun sesi, başkaları ne der saçmalığı, güvensizlik, ben zaten yapamam zırvaları….. liste uzayıp gidiyor.
Ben de diyorum ki
İSTİYORSAN DEĞİŞİRSİN
İÇİNDEKİ GÜCÜNLE HER ŞEYİ BAŞARABİLİRSİN.
KENDİNE KARŞI DÜRÜST OL.
NİYET ET, KARARLI OL, SABIRLI OL, KENDİNE İNAN.
HER ŞEYİN EN İYİSİNİ HAKKETTİĞİNİ UNUTMA….
Kaynak: Erkan Sarı yıldız
Güzel Sözler:
NİYET ET, KARARLI OL, SABIRLI OL, KENDİNE İNAN.
HER ŞEYİN EN İYİSİNİ HAKKETTİĞİNİ UNUTMA….
NİYET ET, KARARLI OL, SABIRLI OL, KENDİNE İNAN.
HER ŞEYİN EN İYİSİNİ HAKKETTİĞİNİ UNUTMA….
Erkan Sarıyıldız, Türk yazar, doktor İlköğretim ve liseyi memleketi Adana'da tamamlayan Sarıyıldız, eğitim hayatına İstanbul'da tıp fakültesi uzmanlığını tamamladı. Yazmaya Nietzsche'nin görüşlerini tanımasıyla başladı.
Doğum: 17 Nisan 1970 (46 yaşında), Adana
Kitaplar: Kendime Doğuşumun Güncesi: Fazla Kişisel Bir Serüven, Simurgun Gözyaslari
İbrahim Birol : Mayıs 27, 2016, Antalya
İrtibat Adreslerim :
http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
e-Mail : İbrahim-bi@Hotmail.com.tr
G mail :ibrahimbirol4@gmail.com
Twitter: @ibrahimbi2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder