Bu Blog; bilgilerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı, öğrenmenin ve gelişmenin yollarının arandığı bir ortam yaratmak ve böyle bir amaca hizmet etmek isteyen bir " Gönül Dostunuz" tarafından hazırlanmıştır. Dünle beraber gitti, düne ait ne varsa, bugün yeni günde, yeni bir şeyler söylememiz, paylaşmamız ve yapmamız lazım... Paylaştıkça değer kazanan tek şey, Bilgidir. Saygılarımla...
19 Ağustos 2017 Cumartesi
GÖSTERİŞÇİLİK VE GİZLİ LÜKS...
Merhaba Gönül Dostlarım
Eğitici ve bilgilendirici yazılarımıza bugünde devam ediyorum, konumuz çağın hastalığı olan gösterişçilik ve gizli Lüks. Genç jenerasyonların ders alması gereken aşağıdaki yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Gösterişçilik ne dir? Gösterişçi tüketim ve gizli lükse bir açıklık getirelim bu konuda uzman kişilerin düşüncelerine kulak verelim. Aşağıdaki yazıyı bizlerle paylaştığı için çok değerli kardeşim Barış Balcı' ya sonsuz şükranlarımı iletiyorum.
"19. yy`ın sonlarına doğru "tüketimin sınıfsal farklılığını", "gösterişçi tüketim" kavramlarını inceleyerek ortaya koyan Thorstein Veblen, her sınıfın gösteriş için tüketim yapmaktan kendini alamadığını ifade etmiştir. Veblen`in gösteriş tüketimi kavramında tüketici bir yandan üstün gördüğü gruptan kopmamak için aradaki farkları gidermeye çalışırken, bir yandan da bulunduğu grubun içerisinde, göze çarpmayı, fark edilmeyi istediği için bu yola başvurur. Gösteriş tüketim ayrıca sözlük anlamı olarak da ; "Bir insanın toplumdaki statüsünü mevkiini ve maddi gücünü göstermeye yarayan ve belki de başkalarını kıskandırmaya sevk eden tüketim anlayışı" olarak ifade edilir. "
Alıntı
Önce Kendinizi Sevin sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın..
Kapak tadında bir yazı. Eh bu mudur? Kesinlikle budur! Ülkemin yeni jenerasyonuna…
Ülkemin yeni jenerasyonuna…
Bakın ben sizin paylaşmaya utanacağınız bir fotoğrafı burada binlerce insanın önünde hiç çekinmeden paylaşıyorum.
Köylerde gezerken inek dışkılarından yeni yapılmış buram buram tezek kokuları yanında elimde simit yiyerek dolaşıyorum…
Bütün yakın arkadaşlarım burada, yedi yıldır aynı telefonu kullanıyorum (blackberry 9800).
Satsanız 150 lira etmez, ama bir hafta şarjım dayanıyor, üstelik istediğim her yeri rahatça arayıp, bütün sosyal medya hesaplarıma bakıp, maillerime cevap verip, kaybolduğumda navigasyonuyla yolumu bulabiliyorum.
Her ortamda da masanın üstüne çekinmeden koyuyorum…
Böyle bir fotoğraf paylaştığımdan dolayı benim ne maaşım, ne yetkilerim, ne mevkiim ne de insanların bana olan saygısı, sevgisi azalmıyor.
Aynı şekilde 7 yıldır aynı telefonu kullandığım için de hiç kimse beni küçük görmüyor...
Oysa Avrupa Birliği ülkelerinde görev yapan 5 Türk kalkınma uzmanından birisiyim. Günlük ortalama 14 milyon lira cirosu olan bir gemi ikmal limanının proje sahibiyim.
Sadece geçtiğimiz yıl ülke ekonomisine 5.2 milyar dolar para kazandıran bir ekibin masa başındaki ismiyim.
Yine bir telefonumla milyar dolarlık gemilerin güvenerek geldiği sayılı isimlerden birisiyim.
Ayrıca turizm veya kırsal alanda yapılacak her projeye 10 milyon liralık hibe desteği sağlayan imzaya sahibim…
İşte insanlar buna bakıyorlar…
Sizin mevkiinize, beyninize ve kariyerinize bakıyorlar.
Telefonunuza veya yediğinize içtiğinize değil, anlatabildim mi?
Bakın bugün 3 bin liraya iki tane yabancı dil kursuna gidip burada AB bünyesinde kokartlı rehber olabiliyorsunuz.
Aldığınız maaş ise tam 12 bin lira!
Sonra Turizm Bakanlığına geçerseniz eğer, aldığınız bu maaşı da katlıyorsunuz.
Yani kafanızı çalıştırırsanız bugün bir Iphone'u 7 parasına geleceğiniz kurtuluyor arkadaşlar!
Size yemin ediyorum buraya Samsung’u, Iphone’u üreten adamlar geliyorlar ve ellerinde halen 10 senelik telefonlarla konuşuyorlar, fakat devamlı ellerinde kitap var ve okuyorlar.
Kendilerini geliştiriyorlar…
Bir kere bile odalarında bir dizi veya aptal yarışmalar seyrettiklerini görmedim,
Telefonları sadece çaldığı zaman çantalarından çıkartıyorlar, çünkü hayatı gerçekten gezerek eğlenerek sosyal bir şekilde yaşıyorlar.
Magazin manyaklarının takıldığı Instagram’da veya sanal alemlerde değil!
Abartmıyorum Volvo’nun yeni modellerini yapan mühendis bile halen 15 sene önce yaptığı arabaya biniyor,
Neden yeni yaptığınızı kullanmıyorsunuz?, diye sorduğumda ”Çünkü ihtiyacım yok” diyor!
Düşünsenize ne kadar eski araba kullanıyor olsa da ”İşte bu adam Volvo’nun mühendisi” diyorlar o kadar !..
Ve işte insanlar da buna bakıyor arkadaşlar...
Geriye kalan benim telefonumun modeliymiş, ayakkabımın markasıymış, nerede kiminle ne yediğimmiş.
Yemin ediyorum kimsenin umurunda bile değil arkadaşlar.
Çünkü bunlarla adam yerine konulmuş olmuyorsunuz !…
Umarım az da olsa bir şeyler anlamışsınızdır da geleceğinizi düşünüp ailelerinize acı çektirmezsiniz!
Barış Balcı
Kaynak : sosyalhayat.com
Günün Sözü :
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
19 Ağustos, 2017, Antalya
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Yazıma başlamadan evvel " Hayallerine Pedalla" başlığı ile iki gündür sizlerle paylaştığım yazıla...
-
Değerli Dostlar, Son günlerde yazılarımızda Biyolojik yaş veya Kronik yaş sözleri aklınızı karıştırmış olabilir. Atalarımı...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Bu yazımda hepimizin bildiği bir şarkının nağmelerinde takılı kalan hüzünlü bir hikayeyi sizlerle paylaşac...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, Adam ile erkeği ayırmak..... 1. Evet her adam erkektir ama ne yazık ki her erkek adam değildir.. Çünkü adam olmak...
-
Film ve Animasyon Merhaba Gönül Dostlarım, Umudunu Kaybetme Filmine Konu Olan Chris Gardner’in Gerçek Hikayesi ABD’li ünlü iş a...
-
Merhaba Gönül Dostlarım, 10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anma gününe sayılı günler kald...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder