27 Aralık 2016 Salı

ÜÇ NASİHAT




Osmanlı Resimleri biriz.biz815 × 1000Buscar por imagen:  

Merhaba Değerli Dostlar,

İki gün arka arkaya sizlerle  paylaştığım " Noel Baba' nın Hikayesi" ve Noel Baba'nın Gerçek Hikayesi "  başlıklı yazılarımın sizler tarafından çok sayıda görüntülenmesi, takip edilmiş olması ve en yüksek izlenme sayılarına ulaşmış olması beni bir hayli sevindirdi,  kendi kendime dedim ki " beni hala  izleyen  Gerçek Dostlar' ım var."
Son zamanlardaki yayımladığım yazılarıma ilginin azalması beni bir hayli etkilemiş olmalı ki Blog yazılarıma devam edip etmemem ve bu hususta  karar vermem konusunda  beni oldukça zorladı.
Ama artık sizlerden gelen beğenme ve görüntülenme sayılarının çok yüksek olması, böyle bir endişemin yersiz olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
 İlgilerinize çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız...

Bu gün bir farklı hikayemiz var  " ÜÇ  NASİHAT " umarım hoşunuza gider

ÖĞÜT ALMANIN, NASİHAT DİNLEMENİN YAŞI YOK
Öğüt almasını bilene (yani o gücü kendisinde bulana) öğütler...

İnsanlara verdiğin nasihatin tersi davranışlarda bulunma...

Bazen iyi bir öğüt, zengin bir armağandan daha değerlidir.
                                                                              Mickel de MONTAİGNE

Önce Kendinizi Sevin ve sonra da Sevdiklerinizin kıymetini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun...En iyi dileklerimle. Esen kalın. 



osmanli  resim ile ilgili görsel sonucu
ÜÇ NASİHAT

Yıllar önce, bir adam varmış. Bu adam çalışmak amacı ile çok uzaklara gitmiş ve yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Bu çalışma sürecinde toplam 3000 akçe biriktirmiş ve evinin yolunu tutmuş.
Evine doğru giderken yolu büyük bir şehirden geçmiş. Yolda yürürken köşe başında birisi "Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: 'Nasıl olur, bir nasihat 'ı bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim'
Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte. Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihat 'ı satın almış. Nasihat " KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" ve yoluna devam etmiş...
İlerde yine köşe başında başka bir adam bağırıyormuş "bir nasihat bin akçe" diye. Adam yine dayanamamış bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihat 'ı da satın almış. İkinci nasihat da: "GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR"
Son kalan bin akçesi ile de yoluna devam etmiş. Tam şehrin çıkışında yine köşe başın da bir adam bir nasihat 'ı bin akçeye satıyor. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihati satan şahsa , dayanamamış ve kalan son akçesiyle de o nasihat 'ı satın almış. Son nasihatte: "HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ". Parasız yoluna devam etmiş.
Şehrin çıkışında büyük bir topluluk ile karşılaşmış. Topluluk telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve oradakilerden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi açıklamış, demiş ki : Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var, ama kuyunun içinde de canavar var.
Canavar suyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye" Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklına gelmiş. "Kaderde ne var ise o çıkar" aşağı inmeye karar vermiş. Aslında bu nasihatleri herkes bilir ama uygulayabilmemiz için belli bir bedel ödememiz gerekiyor. İnince canavar hemen yakalamış ve yerine götürmüş. 

Demiş ki: 

"Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen seni serbest bırakırım.

                                                                                                    
" Bir dizine sarışın ve dünya güzeli bir kadın, diğer dizine de kurbağa koymuş ve" söyle bakalım hangisi güzel?" demiş. 

Adam düşünürken aklına ikinci aldığı nasihat gelmiş ve "gönül kimi severse güzel odur" demiş. Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş. Zira canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı salmış ve suyu bırakmış. 

           osmanli  resim ile ilgili görsel sonucu                                                                                              
Almışlar adamı sultana  götürmüşler ve ağırlığınca altın vermişler.
Adamımız yoluna devam etmiş ve nihayet evine varmış. Evinin camından içeri bakmış. Bir de ne görsün; karısı genç biri ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve tam içeri girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş "Hiçbir iş aceleye gelmez". Kılıcını kınına koymuş ve
içeri girmiş. Hoş beşten sonra karısına o genci sormuş. Kadın da: "bey sen gittiğinde ben hamileydim ve bir oğlumuz oldu. Bu genç senin oğlun" demiş.


Kaynak : Seçme hikayeler.com
İlgili resim

." KADERİNİZ ve YOLUNUZ AÇIK OLSUN, HAYAT ACELE ETMEYE GELMEZ" !.



https://www.facebook.com/NeyNevaKonya/videos/991375077544718/




Günün Sözü : Köprülerini atma, aynı nehri kaç kez daha geçmek zorunda kalacağına şaşıracaksın...

İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
27 Aralık, 2016, Antalya



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder