Merhaba Gönül Dostlarım,
Kitap ve kitap okuma alışkanlığı ile ilgili bu sayfalarımızda bir çok kez sizlerle farklı yazılarımı paylaşmıştım. Kitap okuma alışkanlığının küçük yaşlardan başladığını tekrarlamak istiyorum
Çağdaş insan, kendi kanatları ile uçmayı sağlayacak nesnel, özgür ve eleştirel bir düşünce tarzına sahip olmalıdır. Bunun yolu da kitap okumaktan geçer. Okuma alışkanlığı, kişilerin okumayı öğrendikten sonra bu eylemi zevkle yapmalarını sağlamak için kazanmaları gereken önemli bir beceridir. Erken dönemde okuma alışkanlığı kazanan çocukların kelime hazinesi ve düşünme yeteneği artmakta buna bağlı olarak yaratıcı zekâ, dinleme ve konuşma yeteneği gelişmektedir. Çocukluğun ilk yıllarında kitapla tanışma, onun gelecekteki tüm yıllarını etkiler. Ebeveynler ve öğretmenler, çocuğun okuma alışkanlığını kazanmasında öncü ve rehber olmalıdırlar. Ebeveynler çocuklara okuma alışkanlığını kazandırmada model olmalı, okuma zamanları yaratılmalı, kitaplar ve yazarları hakkında konuşulmalı, kitap seçiminde yönlendirme yapmalıdırlar.
Çocuklarınız sizi kitap okurken görsün. Çocuklar anne ve babalarını izlemekte, onları rol model olarak görmektedirler. Evde kitap okuyan ve bu eylemden keyif aldıkları her hallerinden belli olan ebeveynler çocuklar için çok iyi bir örnek olacaktır.
Biraz büyüdüklerinde onları kitapçılara götürün ve kitapları incelemelerine imkan tanıyın. Onların fikirlerini de göz önünde bulundurarak kitap seçiminizi yapın.
Eğer imkanınız varsa onları kütüphanelere götürün. Oradaki havayı solumak, yüzlerce kitabı bir arada görmek, etrafta okuyan kişileri gözlemlemek onlar için güzel bir deneyim olabilir.
Okumak, haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve yetkimizi arttırmaya yarar. Haz duyurmak hususundaki faydası, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldığı zaman kendini gösterir. Zihnimizi süslemesinin, konuşurken, yetkimizi arttırmasının da bir iş hakkında hüküm verirken, o işi başarırken faydası dokunur. Tecrübeyle yetişmiş kimseler, tek tek bazı işler yapar, onlar hakkında birer hüküm verebilirse de, meseleyi her bakımdan göz önünde tutan öğütler vermek, planlar yapmak, nizamlar kurmak, bilhassa bilgi sahibi kimselerin elinden gelir. Okumaya fazla vakit harcamak, uyuşukluktur. Okunan kitaplardan süs olsun diye fazla faydalanmak gösteriş, bir hüküm verirken sade kitaptaki kaidelere uymak da ukalalıktır.
Okumak, insana olgunluk, konuşmak canlılık, yazmak da açıklık verir. Bu sebeple, az yazanın, hafızasının kuvvetli, az konuşanın hazırcevap, az okuyanın da bilmediğini bilir gibi göstermesi için, kurnaz olması lazımdır. Tarih kitapları insanı akıllandırır; şiir nükteci, matematik dikkatli kılar; felsefe eserleri de derinleştirir. Mantık ve hitabet, münakaşalarda ustalaştırır; ahlak da ağırbaşlı yapar.
"İnsanın okuduğu şey benliğine işler." Hatta insan zekasına ket vuran her türlü engeli, iyi seçilmiş eserler okumakla ortadan kaldırabilir. Tıpkı vücudun tutulduğu hastalıkların münasip idmanlarla iyi edilebildiği gibi. Mesela top oyunu, vücutta hasıl olan taşlarla böbrek hastalarına; ok atmak, akciğerle göğüse, ağır yürüyüşler mideye, ata binmek baş ağrılarına iyi gelir, v.s. Bu sebeple bir kimsenin zihni dağınıksa matematikle meşgul olsun; çünkü bir davayı ispat ederken biraz dalıverse davaya ta baştan başlaması lazım gelir. Eğer zekası farkları görüp ayırmaktan acizse iskolastikleri tetkik etsin. Çünkü onlar; "kılı kırk yararlar."
Bir konuyla bir diğeri arasında münasebet kurmakta ve bir meseleyi ispat edip aydınlatmaya yarayacak delilleri hatırlatmakta güçlük çekiyorsa hukuk davalarını tetkik etsin. Böylece her zeka hastalığına ilaç olacak birer reçete bulunabilir.
İnsan beyni okuyarak beslenir ve bilgiler güçlenir. Okuyan insanların farklı bakış açıları vardır. Kelime dağarcıkları yüksektir. Bilgi edinme istekleri vardır. Kitap okumak, düşünceleri besler ve güçlendirir. Tıpkı bir pusula gibi insana yol gösterir. Kitap okumayı sevenler genel kültür bakımından da üst seviyelerdedirler. Genel kültür, toplumca önemsenen ve saygı duyulan bir değerdir.
Okumanın ne yaşı ne de zamanı vardır. İnsan isteği her zaman bir şeyler okuyabilir. Yeter ki okumayı gerçekten istesin. Birileri istedi diye ya da zorla kitap okunmamalıdır. Okuma hevesi ve isteği öncelikle insanın kendi içinde olmalıdır. Okumak için, ille de beş yüz sayfalık bir kitabı bitirmek gerekmez, bazen bir sayfa bile o kadar çok şey anlatır ki insana. Okumanın satırı, sayfası, gerekçesi olmaz. Okumanın bir gerekçesi olacaksa eğer o da okumak olacaktır.
Okuyan insanlar dünyayı ve olayları farklı bakış açılarıyla değerlendirebilirler. Konuşurken ya da yazarken fazla zorlanmazlar. Çünkü kelime hazneleri çok geniştir. İnsan okuduğu her kitaptan ya da yazıdan ne kadar yeni kelime öğrenirse, bilgi havuzu da o kadar dolu olur. Bu havuzu doldurmak bizim elimizdedir.
Okumanın bizlere sayısız faydası vardır. Önemli olan bunun değerini bilmektir. Bacon’un da dediği gibi “Okumak bir insanı doldurur, konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır.”
Kitap Okumanın Faydaları
Sevdiğimiz bir kitabı okurken sayfaların içerisinde kaybolur, kendimizi karakterlerin yerine koyarız. Kitaplar sayesinde keyifli zaman geçirir, bir süreliğine de olsa günlük sıkıntılarımızı unutabiliriz. Düzenli kitap okumanın sayısız faydası vardır ve bu konuyla ilgili çok sayıda yazıyla karşılaşmak mümkündür. Bu faydalardan bazıları ise şunlardır:
- Stresi azaltır.
- Kelime haznenizi genişletir.
- Empati yeteneğinizi geliştirir.
- Bilgi birikiminizi arttırır.
- Yazma becerilerinizi geliştirir.
- Daha kolay uykuya geçmenize yardımcı olur.
- Sıkılmanıza fırsat kalmaz, çünkü sıkıldığınız an kitabınızı elinize alıp okumaya başlayabilirsiniz.
- Yaratıcılığınızı arttırır.
- Farklı kültürleri, dinleri, ülkeleri tanımanızı sağlar.
Alıntı: İbrahim Birol tarafından farklı yazılardan alıntı yapılarak derlenmiştir.
Önce Kendinizi Sevin, sonra da Sevdiklerinizin, sahip olduklarınızın ve size değer verenlerin kıymetini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın...
Unutmayın ki, sizin şikayet ettiğiniz yaşamınız, belkide başkasının hayali olabilir.
İbrahim Birol
****
Arkadaşlar kitap okuyorum ama karakterleri ve içeriği sürekli unutuyorum diyen kişiler için bir alıntı paylaşıyorum.
Arkadaşlar kitap okuyorum ama karakterleri ve içeriği sürekli unutuyorum diyen kişiler için bir alıntı paylaşıyorum.
Bir defasında hocama dedim ki: "Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı."
Bana bir hurma uzattı ve dedi ki: "Bunu ağzında çiğneyip ye."
Bana bir hurma uzattı ve dedi ki: "Bunu ağzında çiğneyip ye."
Yedikten sonra sordu:
" Şimdi sen büyüdün mü ? :
" Hayır, " dedim.
Dedi ki : "Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu..."
Anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor ;
Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi merhameti artırıyor, bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor... her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.
Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar ! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.
İbrahim Birol, http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
9 Şubat 2018, Antalya-Turkey
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder