4 Haziran 2016 Cumartesi

KIRMIZI ARABA




 




Merhaba değerli Dostlar,

Bir  şeye sahip olmak istiyorsan ya da bir şeyin gerçekleşmesini istiyorsan 'o'nu gerçekten isteyeceksin. bunun azı çoğu olmaz. istemekse 'o'na ulaşmak için emek vermektir. Hem isteyip hem de oturup bekliyorsan, sadece beklersin. sonunda olur ya da olmaz, bu senin şansına kalmış eğer şansa bırakmak istiyorsan... çok istedin, emek verdin gerçekleşmedi diyelim hayal kırıklığı yaşarsın ama gerekiyorsa bunu göze alacaksın. ne o öyle hem çok isteyeceksin hem de hiç bir şey yapmayacaksın. çok istemekle az istemek arasında ki ironiyi anlamayanlar beklentilerinin tutsağı olurlar.
Bir şeyi çok isterseniz ve o şey gerçekleşmiş gibi bir mutluluk içerisinde hayatınızı sürdürürseniz evren size çalışır, ve ne yapar ne eder; o istediğiniz “şeyin” ayağınıza gelmesini sağlar.
Her şeyin ve her dileğinizin gönlünüzce olması  temennisiyle.                                                        Esen kalın   İbrahim  BİROL

****
Arkadaşım Gayle dört yıldan bu yana kansere karşı yaşam mücadelesi veriyordu.
Diğer arkadaşlarımla birlikte onu ziyarete gittiğim bir gün çocukluk düşlerimizden söz ediyorduk. Gayle başını pencereye doğru çevirdi. Gözleri çok uzaklarda, sesi sitem dolu “Ben, kumandalı, kırmızı bir oyuncak arabamın olmasını isterdim hep, ama doğum günümde ne istediğimi söylersem; dileğimin gerçekleşmeyeceği korkusuyla hiç kimseye söyleyememiştim bunu. Bu nedenle de asla radyolu, kırmızı bir oyuncak arabam olmadı.” dedi. Gayle’i ziyaretimden bir kaç gün sonraydı. Çok sevdiğim dondurmayı almak için sırada beklerken birden dondurmacının vitrinindeki kırmızı oyuncak arabayı gördüm.
Yanına da bir not iliştirilmişti: "Dondurmanızı alırken vereceğimiz kuponu doldurmayı unutmayın, belki de çekiliş sonunda bu kumandalı araba sizin olabilir."
Hemen Gayle’in sözleri geldi aklıma. Bir kaç hafta boyunca sürekli dondurma alıp , verdikleri kuponları doldurdum. Hiç bir çekilişte de kazanamadım.
Bu kırmızı arabayı mutlaka Gayle’e almalıydım. Dördüncü haftanın sonunda artık çekilişte kazanmaktan ümidimi yitirmiştim. Dükkan sahibi ile konuşarak bana bu arabalardan bir tanesini satmalarını rica ettim.
Dükkan sahibi dört haftadır hergün dondurma alıp, kuponları doldurduktan sonra büyük bir   heyecanla çekiliş sonuçlarına baktığımın gözünden kaçmadığını söyledi. Ardından da gözlerimin içine bakarak:
"Söyler misiniz, neden bu kadar çok istiyorsunuz bu arabayı? "diye sordu. Gözlerimden süzülen yaşlara aldırmadan ona arkadaşımdan söz ettim. Çok etkilenmişti. "İstediğiniz oyuncak arabayı verdiğiniz adrese göndereceğim" dedi. Yazdığım çeki masanın üstüne bırakarak , büyük bir mutlulukla evime geldim.
Ertesi günü Gayle’i ziyarete gittiğimde gözleri ışıl ışıldı. Elindeki kırmızı oyuncak arabayı göstererek küçük bir çocuk heyecanıyla: "Bak" dedi. "Bunca yıl bekledim ama nihayet dileğim gerçekleşti, hem de tam istediğim gibi !"
 Ertesi günü postacı bir zarf uzattı elime. Açıp okumaya başladım:
"Sevgili Bonnie, annem ve babam da kanserdi ve ikisini de, altı ay gibi kısa bir sürede kaybettim. İkisi içinde çok çabaladım ama    doğrusu dostlarımın sevgisi ve cömertliği olmasaydı hiçbir şey yapamazdım. Gerçek dostlarım olduğu için kendimi hep şanslı hissettim. Gayle’de senin gibi bir dostu olduğu için çok şanslı. En iyi dileklerimle. Norma"
Dondurma dükkanının sahibiydi mektubu yazan.
Benim masasına bıraktığım çek de zarfın içindeydi.

Bonita L. Anticola
Çeviren : Nuray Bartoschek

Günün Sözü : Uğrunda mücadele etmeye hazır değilseniz; bir şeyi ne kadar istediğinizin pek bir anlamı yoktur! Anonim

Haziran 4, 2016, Antalya

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder